Gençlik,  Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Anadolu’nun kurtuluşunu başlattığı Samsun’a çıkışının 100. Yılında geleceğe daha umutlu bakıyor. Geleceğin mimarı olan gençler bağımsızlığın ve ülkenin bekasının tarım ve bilinçli üretim de olduğunun farkında olarak yollarına devam ediyor.

19 Mayıs 1919 Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında görüşlerine başvurduğumuz gençler, en büyük sorununun, gençliğin topraktan kopması, bilinçsizlik ve eğitim sisteminde sorunlar olduğunu dile getirirken, ebeveynlerine, öğretmenlerine ve dünün gençlerine de seslenerek, “Bu dünyayı siz bu hale getirdiniz” diyor.

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarının 100. yıl dönümünde gençlik toprağa, tarıma, doğaya ve üretime sırtını vererek ilerlemenin sağlanacağın farkında olarak geleceğe umutla bakıyor.

 En büyük sorunlarını tarıma verilen değersizlik, bilinçsizlik, üretimden ve bilimden uzaklaşma olarak gençler ortak bir dille dünyaya seslenerek, “Biz istersek, her şeyi yaparız” diyor.

Konu ile ilgili görüşlerine başvurduğumuz gençler düşüncelerini şu şekilde ifade etti.

“GELECEKTEN UMUTLUYUM, GENÇLİKTEN UMUTLUYUM”
Okul Öncesi Öğretmeni Aslı Kurtcebe, “Gençliğin en büyük sorunu aslında bilinçsizlik. Bu bizi çok yoruyor ve biz özgürlük anlamında çok kısıtlanıyoruz.  Düşünce özgürlüğü anlamında ciddi sorunlar var ama buna rağmen ben üretken ve çalışkan bir gençlik gözlemliyorum. Biz yapmak istersek, azmedersek, çalışırsak her şeyi yaparız. Ben öğretmenim. Mümkün olduğu kadar bedenime ve beynime kıymet veriyorum. Çocuklarım için de aynı şekilde bir sistem izliyorum. Kurslara katılıyorum, sporuma önem veriyorum.  Sürekli düşünüyorum, üretiyorum, sorguluyorum.  Gelecekten umutluyum, gençlikten umutluyum” dedi.

“GENÇLİK TOPRAĞI YASTIK YORGAN GİBİ GÖRMELİ”
 Ziraat Mühendisliği öğrencisi Halil İbrahim Atış, “Gençlik toprağı yastık yorgan gibi görmeli.  Gençler tarım toprağın ne olduğunun farkında değil ama bu iş yaşlı kesime bırakılacak bir iş değil. Zor gibi görünüyor.   Bazı devlet destekleri ile gençler köye dönüyor ama destek verilen kişinin bilinçli olup olmadığı konusunda bir araştırma yapılmıyor. Aldıkları destek de çarçur ediliyor. Ben özellikle ziraat mühendisliği arkadaşlarımdan çok umutluyum. Tarım adına daha bilinçli bir nesil geliyor” dedi.

“GENÇLİĞİN EN BÜYÜK SORUNU GELECEK KAYGISI”
Harita Mühendisliği Öğrencisi Hilmi Bozdoğan,  “Gençliğin en büyük sorunu gelecek kaygısı. Biz mezun oluyoruz ama üniversiteden çıktıktan sonra kendi başına ayakta durma kaygısı etrafımızı sarıyor. Çok fazla mezun var ama kalifiye eleman yok.  Üniversitelerde yeteri kadar profesör yok. Bilim üretemiyoruz. Bize gelen her veri daha önce çalışılmış yabancı dillerdeki veriler. Bizim üretmiyoruz. Bizi yetiştiren hocalar bize ne verirse biz onu alıyoruz” dedi.

“BİZLER TOPRAKLA AĞAÇLA TOHUMLA GELECEĞİ VAR EDECEĞİZ”
Ziraat Mühendisliği öğrencisi Münevver Şimşek, “Ziraat Mühendisliği saygın mesleklerin arasındadır. Bizler toprakla ağaçla tohumla geleceği var edeceğiz.  Yediğimiz içtiğimiz her şey bu üretimin emeğin sonucu. Gençlik henüz bunun farkında değil. Bunun sebebini de ben eğitim sistemindeki aksaklıklar olarak görüyorum. Biz ziraat mühendisliği öğrencileri olarak çok bilinçliyiz. Biz daha umut vericiyiz, farkındayız, tarımın ne olduğunun farkındayız. Ben ziraat mühendisleri odasının Çanakkale Gençlik temsilcisiyim. Gelecekten çok umutluyum” dedi.

Özel Haber: Dilek Akşen