Kuruluş ve şuanki durumuna değinen Sezen şu açıklamalarda bulundu, “ 11 Haziran 1868 tarihinde "Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti" adıyla Dr. Marko Paşa, Dr. Abdullah Bey, Kırımlı Aziz Bey ve Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa’nın girişimleriyle kurulan, 1877'de "Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti", 1923'de "Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti", 1935'te Gazi Mustafa Kemal ATATRÜK’ ün” KIZILAY” adını vermesiyle "Türkiye Kızılay Cemiyeti" ve 1947'de "Türkiye Kızılay Derneği" adını alan Türk Kızılay’ı 151. Yaşına ulaşmanın gurur ve mutluluğunu yaşıyor.
Uluslararası Kızılay-Kızılhaç hareketinin etkin bir üyesi olan Türk Kızılay’ı, 1868 yılında dünyadaki ilk Kızılay olarak kurulmuştur. Dünyadaki 191 teşkilatın 35 ‘i 151 yıl önce kurulan ve 1935 yılında Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün verdiği “Kızılay” ismini benimseyerek ülkelerinde bu isimle faaliyet göstermektedirler. Uluslararası harekete “kızıl ay” amblemini de Türk Kızılay’ı vermiştir.
Kızılay; her koşulda, yerde ve zamanda, hiçbir ayrım yapmaksızın, her ne sebeple ortaya çıkarsa çıksın insan ıstırabını dindirmek amacıyla, korunmasız insanlara yardım etmek, insan hayatını ve sağlığını koruyarak onun kişiliğine saygı gösterilmesini sağlamak ve insanlar arasındaki karşılıklı anlayışı, dostluğu, saygıyı, işbirliğini ve sürekli barışı geliştirmeye destek olarak insan onurunu korumayı amaçlayan bir kuruluştur.
Balkanlar’dan Orta Asya’ya, Orta Doğu’dan Afrika’ya, Güney Asya’dan Kafkaslar’a, Gazze’den Haiti’ye kadar dünyanın neresinde bir insan acısı varsa onu dindirmek için çaba gösteren Kızılay, Uluslararası Kızılay – Kızılhaç Hareketi’nin bir parçası olarak, insan onurunun korunması doğrultusunda din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın insancıl çalışmalar yürütmektedir. Türk Kızılay’ı kurulduğu günden bu yana doğal afetlerden etkilenen 137’ün üzerinden ülkede uluslararası yardım faaliyetlerine katılmış, bugün yurt dışında 12 ülkede şubesi bulunan, doğrudan 23 milyon insana yardım eli uzatan ve her geçen gün yardım faaliyetlerini genişleten dünya çapında bir kuruluştur.
Bir dünya markası olan Kızılay’ ın ülkemizin büyüklüğüne yakışır, dünya çapındaki faaliyetlerinin devam edebilmesi, ancak bağışlarla mümkün olacaktır. Milletimiz ve tüm Çanakkale’li hemşerilerimizin gerek kök hücre ve kan bağışlarını ve gerekse ayni ve nakdi yardımları ve işbirliğini devam ettireceklerine yürekten inanıyoruz.
Çanakkale Şube Başkanlığı olarak, kök hücre ve kan bağışı kampanyalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Her ay rutin kan ve kök hücre bağışı için faaliyette bulunurken diğer taraftan çeşitli kurum, kuruluş ve derneklerle işbirliği yaparak bağışçı sayısını artırmaya gayret ediyoruz.
Çanakkale Şube Başkanlığımız bu yıl Ramazan Ayı’nda gıda kolisi bağışlarında Türkiye genelinde 350 şube içinde 42. sırada yer almıştır. Toplanan yardımlar gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmıştır.
Özellikle üniversitede aktif olan Genç Kızılay’ın önümüzdeki dönemde orta öğretimde, öncelikle liselerde aktif olmasına çalışıyoruz. Bu yöndeki girişimlerimizi sürdürüyoruz. Gençlerimizi bir yandan olumsuz tutum ve davranışlar ile kötü alışkanlıklardan korurken diğer yandan topluma faydalı olmanın, bu yönde çalışmanın hazzını aşılamayı amaçlıyoruz. Böylece iyilik hareketimizi genç, dinamik ve süreklilik arz edecek bir yapıda tutmayı hedefliyoruz.
151 yıllık bu iyilik hareketinin yeni yaşını bir kez daha kutluyor, Çanakkale Şubemiz’ in kuruluşundan bu yana görev yapan tüm yöneticilerimize, bağışçılarımıza, gönüllülerimize, şükranlarımızı sunuyor, hayatta olanlara sağlık ve afiyet, ebediyete uğurladıklarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz.”
Haber merkezi