CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, “ÇED gerekli değildir” kararlarının, atanmış devlet memurlarının inisiyatifine bırakılmasının, demokrasi açısından kabul edilebilir bir durum olmadığını ifade ederek, yetkinin büyükşehirlerde Belediye Meclis’lerine, diğer illerde İl Genel Meclis’lerine devredilmesi amacıyla kanun teklifi verdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ve Özgür Ceylan imzası ile 2872 Sayılı Çevre Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifinde, Kaz Dağları’nda yaşanan ağaç katliamının en acı örneklerden biri olduğu ifade edilerek, “Valiliklerin verdiği ÇED gerekli değildir kararlarıyla dağın taşın fütursuzca delik deşik edilmesine tanıklık ediliyor” denildi.
CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan verdiği teklifte, “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” ve “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararlarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda olduğu belirterek, yetki devrinin söz konusu olduğu durumlarda bu yetkinin Büyükşehirlerde Belediye Meclislerine, diğer illerde İl Genel Meclislerine devredilmesi teklif edildi. Özgür Ceylan kanunun teklifinin gerekçesinde, insanların ve diğer canlıların sağlıklı yaşamasını sağlayan hava, su, toprak ve kültürel değerlerin çevreyi oluşturan ana unsurlar olduğu belirtilerek, “İnsanoğlu, başta fizyolojik ihtiyaçları olmak üzere tüm ihtiyaçlarını etkileşim içinde olduğu çevreden karşılar. Ancak vahşi kapitalizmin gem vurulamaz kar hırsı nedeniyle sermaye eline geçirdiği tüm doğal kaynakları dilediği gibi ve sorumsuzca kullanmak istediği için insanoğlu ciddi çevre sorunlarıyla karşı karşıya kalmaktadır” denildi. Çok uluslu şirketlerin, geniş halk yığınlarının hayatını her anlamda kuşatan neo-liberal politikaların etkisiyle pervasızlaştığını belirten Özgür Ceylan, geri bırakılmış ülkelerin doğal kaynakları yağmalama amacıyla, yerli sermayeyle ortaklıklar kurduğunu ve onların nüfuzları ile “ÇED gerekli değildir” kararları aldırabildiklerini ileri sürdü. Ülkemizde “ÇED Gerekli değildir” kararı alan çeşitli maden ve taş ocağı işletmelerinin, orman alanları, içme ve kullanma suları, tarım, hayvancılık ve yaşam alanlarını tehdit ettiğini ifade eden Özgür Ceylan, “Bu kararlar geri dönüşü olmayan çevre tahribatına, dolayısıyla insan sağlığı ve canlı yaşamı için büyük riskler oluşturabilmektedir” dedi. Manisa Salihli Hacıbektaşlı Köyünde, Çanakkale Ayvacık Assos Antik Kenti civarında, Aydın Efeler’de kurulması planlanan JES’ler için, Giresun’da HES inşaatı için Valilikler tarafından “ÇED Gerekli değildir” kararları verildiğini hatırlatan Özgür Ceylan, “Daha birkaç gün önce Şanlıurfa Haliliye ilçesindeki Kalker İşleme ve Kırma Tesisi için “ÇED Gerekli Değildir” kararı verildi” dedi.
“Çevre, bir atanmışın insafına bırakılamaz”
Dünya Çevre ve Gelişme Komisyonu'nun 1987'de hazırlamış olduğu "Ortak Geleceğimiz" adlı Raporda; Sürdürülebilir Kalkınma kavramının “bugünün gereksinimlerini gelecek kuşakların kendi gereksinimlerini karşılama olanaklarını tehlikeye atmaksızın kalkınma” olarak tanımlandığını belirten Özgür Ceylan, “ÇED gerekli değildir” kararlarının, atanmış devlet memurlarının inisiyatifine bırakılması, demokrasi açısından kabul edilebilir bir durum değildir” dedi. Kaz Dağları’nda yaşanan ağaç katliamının, kar hırsı uğruna binlerce yıllık bir ekosistemin, doğal yaşamın, geri dönülemez şekilde nasıl feda edilebildiğine ilişkin en acı örneklerden biri olduğunu belirten Özgür Ceylan, valiliklerin verdiği ÇED gerekli değildir kararlarıyla JES’ler uğruna dağın taşın fütursuzca delik deşik edilmesine tanıklık edildiğini söyledi. Mahalli idareler seçimleriyle yurttaşların, il genel meclisi ve büyük şehirlerde de belediye meclis üyelerini seçtiğini ifaden eden Özgür Ceylan, “Verilen ruhsatların büyük bir kısmının yabancı ya da yabancı ortaklı şirketlere verildiği ve maden kanunu hükümleri çerçevesinde devlet hakkının yüzde iki ile yüzde dört arasında değiştiği varsayılırsa, kıymetli olanın alınıp götürüldüğü ve değersizleşen, tahrip edilen doğa ile yöre insanlarının yaşamaya mahkûm edildiği bir sonuçla yüz yüze kalıyoruz” dedi. “ÇED Gerekli Değildir” kararının, o yörede yaşayan insanların, yerel temsilcileri eliyle alınmasını hedeflediklerini belirten Özgür Ceyan, kanun teklifi ile ÇED süreçlerinde il genel meclisleri ve belediye meclislerinin karar süreçlerinin ana unsuru olmasını hedeflediklerini kaydetti. CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan’ın 2872 Sayılı Çevre Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifinde, yasanın 10. Maddesinin ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı Bakanlık tarafından verilir. Bakanlık gerekli gördüğü durumlarda "ÇED Gereklidir" veya "ÇED Gerekli Değildir" kararının verilmesi konusundaki