TÜRSAB Çanakkale Balıkesir Bölge Başkanı Ahmet Çelik, Türk turizminin çabuk etkilenen ancak çok çabuk toparlanan bir sektör olduğunu söyleyerek “ Bugünler de geçer. Turizm camiası böyle krizleri atlatmış görmüş bir camia. Sadece birazcık zaman alır ama sonuçta bu durumu atlatırız diye düşünüyoruz. O yüzden var gücümüzle neler yapabiliriz diye aynı hızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
TÜRSAB Çanakkale Balıkesir Bölge Başkanı Ahmet Çelik canlı yayında açıklamalarda bulundu. Çanakkale ve Balıkesir Bölgesinin 1 Mart- 1 Temmuz arasında turizmde esas yoğunluğun yaşandığı bir bölge olduğunu aktaran Çelik, “Bölgemiz, 18 Mart Çanakkale Zaferi, 25 Nisan Anzak Günü etkinlikleri, 23 Nisan Ulusal Çocuk Bayramının üç günlük tatili akabinde 1 Mayıs Resmi Tatil, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı ve okulların kapanmasına kadar hemen hemen 1 Temmuz’a kadar hafta sonları binlerce otobüsün görüldüğü ve misafirleri ağırladığımız bir bölge. Her şey çok iyi giderse Temmuz ayında eğer iç turizmde bir hareketlenme başlarsa geri dönüp baktığımızda biz % 70’lik kısmı maalesef kaybetmiş olacağız. Dolayısı ile Temmuz Ağustos aylarında iki aylık bir hareket olsa dahi Eylül 15’den sonra Sonbahar ve ardından kış mevsimi gelecek ve maalesef 2021 Mart ayına kadar biz işlerimizde bir kıpırdanma beklemiyoruz. Özellikle dış pazarda hiçbir hareketlilik hemen hemen beklemiyoruz. Sadece yakın coğrafyada Bulgaristan, Yunanistan, Romanya’dan biraz hareket bekliyoruz ama onun dışında bölgeye dış turizm olarak herhangi bir hareket beklemiyoruz” dedi.
TÜRSAB GENEL MERKEZİ, FİRUZ BAŞKANIMIZ, YÖNETİMİMİZ ÇOK CİDDİ BİR ADIM ATTI!
Çelik şöyle devam etti; “Bu süreçte Çanakkale ve Balıkesir Bölgemizde şubeleri de dahil 183 tane seyahat acentesi var. Çalışanlarımızı işçilerimizi işlerinden ayırmadık. Çalışanlarımız ile birlikte kenetlenip bu kötü günleri atlatmaya çalışıyoruz. 2021 yılına kadar Bölgemizde açıkçası çok ciddi bir hareketlilik beklemiyoruz. Devletimizin atacağı her adımda bütün ülke turizminde aslında bir yılı düşünerek hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer bir kredi verilecekse bunun mutlaka bir yıl geri ödemesiz olması gerekir. Bu anlamda TÜRSAB Genel Merkezi, Firuz Başkanımız, Yönetimimiz çok ciddi bir adım attı. Türkiye’de hiçbir sivil toplum kuruluşu aidatlarını 2020 yılına ait almıyorum demedi. Ötelendi ertelendi. Fakat TÜRSAB aidatları 2020 yılında yönetimin aldığı kararla ödenmeyecek. Dolayısı ile bu anlamda taleplerimizin karşılık bulması da işte bu şekilde can alıcı cevaplarla olması gerekiyor. Açıkçası 2021 yılı Mart ayına kadar verilecek destekleri bekliyoruz.”
ÇANAKKALE 2018 TROİA YILI İLE BİRLİKTE ÇOK CİDDİ BİR İVME YAKALAMIŞTI!
Son dönemde Çanakkale’nin 2018 Troia Yılı ile birlikte çok ciddi bir ivme yakaladığına dikkat çeken Çelik açıklamalarını şöyle sürdürdü; “Devletimiz Çanakkale’ye olan yatırımlarının ardı arkası kesilmeyecek şekilde çok ciddi yatırımlar silsilesine geçti. Trova Müzesi tamamlandı. Midilli adasına seferler başladı. Türkiye’de sadece birkaç İle nasip olacak olan Avrupa’ya direk kapımız açıldı. Ankara ile İstanbul gibi iki büyük şehre uçak seferlerimiz başladı. Açıkçası Çankkale tabiri caizse şahlanmıştı. 2020 yılında da açıkçası çok ciddi bir talep bekliyorduk. Ön rezervasyonlar çok iyi gidiyordu. Dış pazarda ciddi bir hareket yaratacağımızı düşünüyorduk. Ama yılmak yok. Bunlar başımıza gelecekmiş. Oturup ahlanmaya, vahlanmaya gerek yok. Çünkü Çanakkale’deki bütün kamu kurum ve kuruluşları ile birlikte Çanakkale’de çok ciddi yatırımlar yapıldı. Bu emekler heba edilemez. Biz bunların kıymetini bilerek daha fazla çalışarak, bölgemizi daha fazla tanıtarak , ne yapabileceğimizi istişare edip yine eski günlere geri dönmemiz gerekiyor. Bu geçen süreçte de eksikliklerimiz neler, dijitalleşmedeki eksikliklerimiz neler? Neleri nasıl yapmamız gerekir bunlara çalışmayı düşünüyoruz. Ve bunlara da ayrıca çalışıyoruz”
KÖRFEZ OLARAK BU BÜYÜK PASTADAN NASIL PAY ALIRIZ ONUN PEŞİNDEYİZ!
Çelik açıklamalarını şöyle sürdürdü; “Bölgemiz biliyorsunuz İstanbul İzmir Otobanı yapıldıktan sonra Balıkesir Bölgesine, özellikle Otobana yakın olmasından dolayı Ayvalık Bölgesine çok ciddi bir potansiyelin geçtiği bir komşu haline geldik. Yani İstanbul ile İzmir arasındaki ana arter Balıkesir’den geçiyor. Biz Balıkesir olarak, Ayvalık olarak , Körfez olarak bu büyük pastadan nasıl pay alırız onun peşindeyiz. Balıkesir’e bir oyuncak müzesi mi yapar, otobandan insanları bu müzeyi çekeriz veya Balıkesir’e büyük bir Etnografya müzesi yapıp insanları buraya mı çekebiliriz veya gastronomi ile çalışmalar yapıp insanları buralara nasıl çekebiliriz bunları düşünüyoruz. Körfeze çektiğimiz bu insanların ayrıca Troya’ya ve Gelibolu’ya geçme şansları olacaktır. Güneyde bu çalışmaları yapıp, kuzeyde ise Çanakkale Köprüsünün bittikten sonra İstanbul yolunun kısalmasıyla esas ana pastanın kuzeyden nasıl çekilebileceğini de düşünüyoruz. Bütün bu çalışmalar alt yapı bittiğinde de korona krizini de atlattığımızda kuzeyi ile güneyi ile ana arterlerin kesiştiği bir bölge olacağız. Dolayısı ile biz ümitliyiz, yılmadan çalışmaya devam etmek istiyoruz.”
SOMUT SONUÇLARA ULAŞMAK İSTİYORUZ!
“Geçen süreçte TÜRSAB Genel Merkezden taleplerimiz oldu. Benim gibi TÜRSAB’da bölgelerinde çok kıymetli çalışmalar yapan 35 Bölge Başkanımız var. Bütün Bölge Başkanları ve Sayın Başkanımız Firuz Bağlıkaya ile her hafta görüşmelerimiz oluyor. Ve taleplerimizi hükümete iletmeye çalışıyoruz. Fakat isteklerimizin daha da öteye gitmesi için çalışmaların devam etmesini devletimizden bekliyoruz. KGF Destek Paketlerinde başvurularını bütün acentelerimiz yaptı ama sonuçlanan çok az acente var. Somut sonuçlara ulaşmak istiyoruz. İlk dalgadan pay alınamadığı ama ikinci veya üçüncü dalgadan pay alınabileceği söyleniyor. Bu anlamda çalışmalarımız ve taleplerimiz devam ediyor”
BİZİM BEKLENTİMİZ EN AZ 300 BİN LİRA OLMASI!
“Son zamanlarda sıkça gündemi meşgul eden belge devri ve belgemizin ücretinin ruhsatın fiyatının artması ile ilgili de taleplerimiz ve çalışmalarımız oldu. Çünkü şuradan aslında pay biçmek lazım. B2 ve D2 Ulaştırma Bakanlığından alınan belgeler son zamanlarda inanılmaz arttı ve fiyatlar 16 bin ile 20 bin liralardan 160-180 bin liralara çıktı. Fakat Seyehat Acentası Ruhsatı ise halen 70 bin lira civarında. Bu rakamın mutlaka yükselmesi gerekir. Çok basit bir mantıkla Anadolu’nun birçok köşesinden en çok gidilen Karadeniz Bölgesine 45 kişilik bir tur organize etiğinizde ortalama ücret 1500 TLl. 67 bin 500 gibi bir ücret toplanıyor. Bu bir seyehat acentasını açmak için ruhsatı almaya bedel. Dolayısı ile bu bedelin bu kadar ucuz olmaması gerekir. Bedel ile ilgili bizim beklentimiz en az 300 bin lira olması”
ÇOK ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ!
“Bu günler geçecek. Bu günlerde yılmak yok. Yapamıyoruz, edemiyoruz demek yok! Türk turizmi çabuk etkilenen ama çok çabuk toparlanan bir sektördür. Biz bu filmleri ve hikayeleri daha önce gördük. Bunu da atlatacağız. Bu kriz sadece sağlıkla ilgili olduğu için uzun sürecek ama dirayetliyiz, güçlüyüz. Çok çalışmaya devam edeceğiz. Ve inşallah sonunda başarılı bir şekilde sağlıklı bir şekilde bu krizi atlatacağız.”