Aeneas’ın Rotası, Avrupa Konseyi Genel Kurulu'nda 35 ülkenin oy birliği ile Avrupa Konseyi'nin tescilli kültür rotası olarak ilan edildi. Türkiye'den Troya’dan başlayıp Avrupa'da 5 ülkeyi kapsayan Aeneas Kültür Rotası, adeta Türkiye'den Avrupa’ya yeni bir kültür destinasyonu işlevine sahip olacak.
Aeneas’ın Rotası, Avrupa Konseyi Genel Kurulu'nda 35 ülkenin oy birliği ile Avrupa Konseyi'nin tescilli kültür rotası olarak ilan edildi. Türkiye'den başlayıp Avrupa'da 5 ülkeyi kapsayan Aeneas Kültür Rotası, Türkiye seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Balıkesir-Çanakkale Bölge Başkanı Ahmet Çelik, bu kültür rotasının bölge turizmi için çok önemli bir değer olduğunu söyledi. Ahmet Çelik, ‘’ Bölgemize aslında Troya Milli Parkı sınırlarının Kazdağları ve Assos’un da dahil olması gerektiğini düşünüyorum. Troya ile ilgili elimizdeki en büyük değerler Homeros’un İlyada’sında vardır. Homeros’un bahsettiği, Troya’dan kaçan son prens Aeneasdır. “Aeneas Kültür Rotası’nın tescillenmesi çok önemli bir gelişmedir’’ dedi.
Aeneas'ın mitolojik hikayesi ve efsanevi yolculuğu Aeneas Kültür Rotası Derneği tarafından kültür rotası projesi ile Avrupa Konseyi Genel Kurulu'na başvuru yapıldı. Fransa'nın Strasbourg kentinde toplanan Avrupa Konseyi Kültür Rotalarına İlişkin Genişletilmiş Kısmi Anlaşma, EPA'nın Genel Kurulunda 35 ülkenin oy birliği kabul edildi. Aeneas Kültür Rotası projesi, Avrupa Konseyi'nin tescilli kültür rotası olarak ilan edildi. Homeros’un İlyada isimli kitabında geçen Aeneas’ın Troya’dan Roma’ya yaptığı yolculuk, beş ülkeyi kapsayacak şekilde Aeneas Kültür Rotası’nı oluşturuyor. Rotanın, Troya bölgesini de içerisine aldığını belirten TÜRSAB Balıkesir-Çanakkale Bölge Başkanı Ahmet Çelik, bu kapsamda Balıkesir ve Çanakkale bölgesi için önemli bir değer olduğunu söyledi. TÜRSAB Balıkesir-Çanakkale Bölge Başkanı Ahmet Çelik, yaptığı açıklamada, “Bölgemizde önemli bir gelişme olarak bahsetmemiz gereken bir tescil var, turizmciler olarak bu konuda heyecan duyuyoruz. Çanakkale’deki kamu kurum ve kuruluşlarının başlattığı 2018 Troya Yılı’nın meyvelerinden birisi olduğunu düşünüyoruz. 2016 ve 2017 yılında, 2018’in UNESCO’nun Troya’yı kabul edişinin 20.yılı vesilesiyle Troya Yılı olması gerektiği tüm mecralarda, devletimizin tüm kademelerinde dile getirmiştik. Yerelden ve tabandan gelen bu talep, karşılık görmüş ve 2019 yılı Troya Yılı ilan edilmişti. Bunun çarpan etkilerinden, belki de çok fazla kişinin hissetmediği etkilerinden bir tanesi de Aeneas Kültür Rotası’nın bugün Avrupa Konseyi’nde tescillenmesidir” dedi.
Çelik, “Bölgemize aslında Troya Milli Parkı sınırlarının Kazdağları ve Assos’un da dahil olması gerektiğini düşünüyorum. Troya ile ilgili elimizdeki en büyük değerler Homeros’un İlyada’sında vardır. Homeros’un bahsettiği, Troya’dan kaçan son prens Aeneas, Troya’dan sonra Kazdağları’na gidiyor ve burada sağlam Kazdağı kerestesinden bir tekne yapıyor. Aeneas Edremit Körfezi’nden ayrılıp Enez hattına oradan önüne gelecek olan yeni duraklarla Roma’ya kadar varıyor ve Aeneas’ın ailesinden olan Romulus ve Remus Roma İmparatorluğu’nu kuruyor ve Avrupa’nın temelleri atılıyor. Bu o kadar önemli bir detay ki, bugün bizi kabul etmek istemeyen Avrupa Birliği’nin köklerinin neresi olduğunu sormak lazım, işte o Anadolu topraklarıdır. Troya’nın Anadolu’nun kadim bir değeri olduğunun en güzel referanslarındandır” diyerek hikayesinden bahsetti. Çelik, “Aeneas Kültür Rotası’nın tescillenmesi çok önemli bir gelişmedir. 2017 yılında, 2018 Troya Yılı başvurularının olduğu süreçte yapılan bir başvurudur” diyen Çelik, konuyla ilgili bilgi vermeye devam ederek, “Bu konuda Edremit’teki Antandros Derneği’nin kıymetli çalışmaları var. Kendileri ören yerine ciddi şekilde sahip çıkıyorlar. Beş ülkeyi kapsayan Aeneas Kültür Rotası, Avrupa Konseyi genel kurulunda 35 ülkenin oybirliği ile tescilli kültür rotası olarak ilan edildi. Bu şu demek; Edremit Körfezi’nden Anadolu’ya ya da tam tersi istikamette yeni rotaların oluşacağı, yeni turizm hareketinin destinasyon olarak belirlenmesinin arifesinde olduğumuzu gösteriyor. Beş ülkeyi kapsıyor ve bu beş ülkede ciddi bir hareket olacağını düşünüyoruz. Türkiye, Yunanistan, Tunus, Arnavutluk ve İtalya önemli bir hat olacak. Bu kültür rotasını takip etmek isteyen uluslararası deniz araçları, yatlardan tutun da teknelere kadar, belki bir gün Edremit Körfezi’ne ya da Assos’a cruise gemileri için yapılacak olan bir liman ile bu hattan açılacak olması, yeni bir turizm hareketini başlatacaktır. Eğer biz Assos bölgesinde bir kruvaziyer limanına sahip olursak, uluslararası anlamda yeni bir müşteri potansiyeline ulaşırız. Özellikle Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın da bu projeyi sahiplenmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü uluslararası müşteriyi bölgemize nasıl çekeceğimizi ve bölgemizdeki esnafın, halkın nasıl kalkınabileceği sorusuna cevap vermek gerekiyor. Edremit Körfezi’nde uluslararası bir havalimanı var ve dolayısıyla Edremit Körfezi’nde bulunan butik oteller, tesisler bu potansiyeli ağırlamaya yetecek bir kuvvette. Bütün bu potansiyel Edremit Körfezi’ne bu hat için gelirse geldiklerinde görmek isteyecekleri en önemli nokta Troya Müzesi ve Antik Kenti’dir. Akabinde buna Assos bölgesini, artı olarak Çanakkale şehir merkezi, Gelibolu Yarımadası’nı eklemek gerekir” şeklinde konuştu.
“Bu rota Balıkesir’de kabul edilmiştir ama sadece Balıkesir’le ilgilidir demek inanılmaz yanlış olur “diyen Çelik, “Balıkesir ve Çanakkale’nin birbirinden ayrılması asla kabul edilemez” diyen Ahmet Çelik, “Milli Park sınırlarını paylaşıyoruz Balıkesir ile. Bir bütün olarak bakmak gerekir. Özellikle Midilli hattında başlayan feribot seferlerinin de bölgeye Aeneas Kültür Rotası’nı merak eden yabancı müşterilerin gelmesine sebep olacağını düşünüyorum. Bunun ben çok önemli bir gelişme olduğunu düşünüyorum. 2018 Troya Yılı’ndan beri bölgemiz çok ciddi referanslar almaya devam ediyor. En son Aeneas Kültür Rotası projesinin Avrupa Konseyi Genel Kurulu ile 35 ülkenin oybirliği ile kültür rotası ilan edilmesi en son referans. İnanılmaz bir turizm hareketinin bence arifesindeyiz ama iç pazarda hem de dış pazarda. Bölge olarak hazırlıklı olmalıyız. Birlikte çalışma kültürünü daha fazla arttırmamız gerekir. Birlikte projelere imza atmamız gerekir. 2018 Troya Yılı bunun çok güzel örneği oldu. Çanakkale’deki kurumlar; valiliğiyle, belediyesiyle, kurum ve kuruluşlarıyla, sivil toplum kuruluşlarımızla ne yapabileceğimizi ispat ettik ve bütün Türkiye ardından bizi örnek aldı. Troya Yılın’dan sonra Göbeklitepe Yılı oldu ve bu devam etti. Yeni bir destinasyon turizminin de öncüsü olduk” ifadelerini kullandı.
“BU GELİŞMELER ÇANAKKALE’DEKİ TURİZMCİLERİN NE KADAR ÇALIŞKAN OLDUKLARININ BİR GÖSTERGESİDİR”
Türkiye’de turizm alanında ciddi bir bayrak taşıyıcısı olduklarını söyleyen Çelik, “Balıkesir ve Çanakkale’deki turizmcilerin ne kadar çalışkan olduklarının bir göstergesidir bu gelişmeler. Biz, bizden sonra gelecek olanlara emanetimizi ve bayrağı teslim etmek için bu çalışmalara devam etmemiz gerekir. Bunlar çok önemli gelişmeler. Valilerimizle, belediye başkanlarımızla, odalarımızla, bölgemizin kalkınması için canla başla çalışmamız gerekir. Kuzeyde 1915 Çanakkale Köprüsü, güneyde Troya Müzesi, Assos, adalarımız ile inanılmaz bir değere sahibiz. Bölgemizin en önemli geçim kaynağı bacasız sanayi olan turizmdir. Turizme hem emek vermeye hem de yatırım yapmaya herkes devam etmelidir” dedi.
Aeneas Kültür Rotası M.Ö. 1'inci yüzyılda yazılmış, Troya'dan kaçan Aeneas kahramanı tarafından Roma'nın kuruluş hikayesini anlatan Aeneid Destanı, Avrupa'da okullarda eğitim müfredatında bulunan ve en bilinen hikayeler arasındadır. Troya'nın yıkılışı ve Troyalıların prens Aeneas önderliğinde büyük savaş sonrası yeni bir başlangıç için yolculukları ve bir dönem Avrupa'nın en önemli güçlü yerleşimlerinden olan Roma ve Roma İmparatorluğu'nun kuruluşunu Anadolu'ya dayandıran bu hikayede beş ülkenin ortak kültürel mirası ön plana çıkartılmıştır. Aeneid destanında bahsedilen Truvalı kahraman Aeneas'ın uğradığı limanlar ve arkeolojik bölgelerinden oluşup, Aeneas Kültür Rotası Türkiye, Yunanistan, Arnavutluk, Tunus ve İtalya'yı dahil eden turistik ve kültürel bir güzergahtır.
Hasan Sami Er