Koronavirüs nedeniyle MEB'e bağlı eğitim kurumların yanı sıra YÖK'e bağlı okulların da uzaktan eğitime geçmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üniversitelerin ne zaman açılması ile ilgili merak edilen tarih - sorusuna 31 Mayıs tarihinde kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunmuş ve üniversitelere dair kritik soruyu yanıtlayarak; “Üniversiteler 2021-2022 öğretim yılı akademik takvimi 13 Eylül’de başlayacak şekilde yürütülecektir” demişti. Bizde Üniversitelerin açılmasının beklentilerdeki gibi 17 Eylül'de olmasının etkileri ile ilgili Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Güven ile konuştuk. Güven; ‘’Aslında açılmasında da fayda var. Nitelikli öğrenci yetiştirmek adına nitelikli meslek elemanı yetiştirmek adına, mutlaka yüz yüze eğitimin belirli oranda sağlanması gerekiyor.’’ dedi.
Üniversitelerin açılmasının beklentilerdeki gibi 17 Eylül'de olmasının etkileri ile ilgili Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Güven ile konuştuk. Güven; ‘’Aslında açılmasında da fayda var. Nitelikli öğrenci yetiştirmek adına nitelikli meslek elemanı yetiştirmek adına, mutlaka yüz yüze eğitimin belirli oranda sağlanması gerekiyor.’’ dedi.
Korona virüsün etkisiyle Milyonlarca öğrenci uzun süredir, pandemiden ötürü yüz yüze eğitim gerçekleştiremiyordu. Salgında yürütülen çalışmalarla vaka sayılarının düşüşü ile yeni dönem başladı ve kademeli normalleşme adımları atıldı. Aşılamada hızlı bir sürece girilmesiyle beraberde eğitimin önümüzdeki sezon nasıl normale döneceği merak konusu olmuşu. Koronavirüs nedeniyle YÖK'e bağlı okulların yanı sıra MEB'e bağlı eğitim kurumları da uzaktan eğitime geçmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, merak edilen soruya 31 Mayıs tarihinde kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunmuş ve üniversitelere dair kritik soruyu yanıtlayarak; “Üniversiteler 2021-2022 öğretim yılı akademik takvimi 13 Eylül’de başlayacak şekilde yürütülecektir” demişti.
"UZAKTAN EĞİTİMDE ÖLÇME DEĞERLENDİRME İSTENİLEN NİTELİĞE ULAŞMADI”
Onsekizmart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Güven okulların 17 Eylül'de açılması ile ilgili karara ilişkin gazetemize özel açıklamalarda bulundu;
Bülent Güven; ‘’Eylül ayında açılabilir. Aslında açılmasında da fayda var. Niye akademisyen grubu Temmuz ayının ikinci grubu aşamasından sonra, hocalarla ilgili bir sıkıntı yok. Sağlık Bakanlığının katkılarıyla eğer Ağustos ayı içerisinde öğrencilerin ikinci doz aşılarını olabilirlerse, en azından 4.sınıflar, son sınıflar aşı yapılırsa, Üniversitelerin Eylül ayında 17 Eylül’de açılması gayet normal, neden, olası bir pik olursa bile bu soğuk havaları bulacak. Yani büyük ihtimalle Kasım Aralık ayında olursa bir yükselme ihtimali olabilir. Tekrar böyle bir şey olursa en azından eylül ayından kasım ayına kadar eğitimde bir yol alınmış olabilir. Yüz yüze eğitim tamamen gerçekleşmeyecek büyük ihtimalle yine uzaktan da yapılacak. 3-4 saat gelecek geri kalan 3-4 saati uzaktan girerek alacaklar, yani tamamen yüz yüze eğitime geçilmez benim öngörüm bu, tabii aşılama biterse, Ağustos ayı içerisinden Eylül ayına geçişte olumlu olur. Hem havaların pandemide olumlu yönde etkileri, insanların açık havalarda sosyalleşmesi nedeniyle bunun olumlu etkileri oluyor. Aşılama hızında daha iyiye gidiyor. İnşallah aşılama daha hızlı ilerleyerek devam edecek, görünüyor ki, binli rakamları, biz Ağustos ayı sonlarında göreceğiz. Binli rakamlar zaten normal ve aşılama biz öğrenciler gençleri Ağustos ayı içerisinde ikinci doz şekilde olarak aşılayabilirsek, eylül ayı hiçbir sıkıntı olamayacak şekilde en azından 3-4. sınıflar çağrılabilir. Çünkü yeni kayıt olan gençler 1.ve 2. sınıflar yaş itibariyle aşıya yetişemeyebilir belki, âmâ kademeli bir geçiş olabilir. Bu Eylül ayında okulların açılması birkaç sorunu da çözecektir. Bu hem esnaf, hem eğitim sektörünü canlandırabilir. Şimdi en büyük sıkıntılardan bir tanesi uzaktan eğitimde ölçme değerlendirmenin istenilen niteliğe ulaşılamamış olması, güvenlik problemleri, bunlar daha alışılmış değil. Bundan dolayı kalitenin düşmemesi adına nitelikli öğrenci yetiştirmek adına nitelikli meslek elemanı yetiştirmek adına, mutlaka yüz yüze eğitimin belirli oranda sağlanması gerekiyor. Mutlak suretle.’’
“AŞILANMA OLMADAN EĞİTME BAŞLAMAK MÜMKÜN DEĞİL”
Prof. Dr. Güven; öğrencilerin kalacağı yerlerde çoğunlukla yurtlar olduğunu vurgulayarak aşılanma olmadan eğitme başlamanın öğrenciler açısından pek mümkün olmadığını vurgulayarak şunları kaydetti; ‘’Çünkü onlar yurtta kalacaklar. Kendilerini izole etmeleri mümkün değil, bizim öğrencilerimiz ağırlıklı olarak yurtlarda yaşıyor. Devlet yurtlarında, özel yurtlarda, apartlarda, onlara bunları hazırlayabilinecek mi bilemiyoruz. Tek kişilik odaları hazırlamak çok zor. Çünkü odalar iki üç hatta dört kişilik oturuma uygun şekilde tasarlanıyor. Yani en azından bunu bireysel manada sağlayacak bir ortam var mı bilmiyorum. Bir öğrencide bu durum olsa, neler olacağını daha önce tecrübeleri gördük. Geçenler ’de NATO zirvesi toplantısında bir koruma polisinde bir vaka ortaya çıktı. Diğer polisleri karantina altına aldılar. Aşılı olmalarına rağmen bunu yaptılar. Yani bunu olmayacağının garantisi yok.’’ diye konuştu.
“ÜNİVERSİTE EĞİTİMİ İÇİN TELAFİ EĞİTİMİ ZATEN SÖZ KONUSU OLMAYACAK”
Yaz eğitiminin olmayacağını, derslerden geçmek için her sene uygulanan yaz okulunun da yüz yüze eğitim ile gerçekleşmeyeceğini söyleyen Güven; ‘’Üniversite eğitimi için telafi eğitimi zaten söz konusu olmayacak. Ancak staj ve uygulama gerektiren durumlarla ilgili fakültelerin bazı öğrenciler için işbirliği yapılacaktır. Çocukların yazın tekrar üniversiteye gelecek eğitim verilecek bir durum yok. En azından bizim Eğitim Fakültesi için böyle bir şey yok. Yaz okulları var malum hani dönem uzatacak öğrencilerin, en azından dönem uzatmamaları için alabilecekleri uzaktan eğitim çalışması sürdürülecek yine yüz yüze eğitim olmayacak. Aşılamaya geçilmeden yüz yüze eğitime geçirmezler. ‘’ şeklinde konuştu.
“ESKİSİ GİBİ 30 40 KİŞİLİK KALABALIK AMFİLER ARTIK BİTTİ”
Pandemiden sonra eğitimin eskisi gibi olmayacağının da altını çizen Bülent Güven; ‘’Seyreltilmiş olacak, sınıflar eskisi gibi 30 40 kişilik kalabalık amfiler artık bitti. Bunları unutacağız bunların yerine başlangıç itibariyle salgının seyrine göre hibrit dediğimiz sınıfların bölünmesiyle oluşan gruplar yoluyla, bir saate 15 kişi ders yaparken, ikinci grubu 15 kişilik grupla ders olacak, üçüncü grubu da uzaktan eğitimle sağlayacağız.’’ dedi.
Özel Haber: İbrahim Akın Kazancı