Çanakkale’de Müsilaj artarken Merkez, Kilitbahir- Eceabat arası ve Gelibolu sahilleri salyayla kaplandı. Uzmanlar, Ege’de de geçtiğimiz hafta da Müsilaj oluştuğu uyarısında bulundu. Müsilajın Marmara'daki bir müsilajla etkisi olup olmadığı bilinmiyor.
Marmara Denizi’nin Ege’ye açılan kapısı olan kentimiz Çanakkale de müsilaj kirliliğinin etkisi altında zorlu zamanlar geçiriyor. Hem turizm, hem balıkçılık anlamında zorluklar yaşayan şehirde Çanakkale’de denize kıyısı olan Karabiga’da bir gece önce sahil şeridi salya ile kaplıyken, rüzgarla sahildeki müsilaj Çanakkale Boğazı’na doğru yol aldı. Çanakkale merkezinde liman ve sahil şeridinde karadan 5-10 metreye kadar beyaz renkli salya hala mevcut, Çanakkale Sahili’nden rüzgarla birlikte kopan ve beyaz görüntüsüyle binlerce denizanasının birlikte hareket ediyormuş görüntüsü veren büyük müsilaj parçaları Kilitbahir ve Eceabat bölgesine doğru ilerliyor. Kilitbahir ile Eceabat İlçesi arasında da hem açıkta, Salyanın da etkisiyle Çanakkale boğazından çıkan müsilaj Ege Denizi çıkışında da Bozcaada, Gökçeada hatta yer yer yakın yunan adalarında da gözlemleniyor.
Akıntı ile geçtiğimiz günlerde açıklama yapan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Ayaz, "Marmara Denizi’nden Çanakkale Boğazı ve Ege Denizi’ne üst akıntı mevcut. Hakim rüzgarlar değiştikçe bu akıntının hızı artıyor ve azalıyor. Şu an Çanakkale Boğazı’nda gördüğümüz müsilaj bu akıntının etkisiyle Limni Adası, Gökçeada ve Saroz Körfezi’ne doğru hareket ediyor. Kuzey Ege Denizi’nde birikimlerle karşılaşacağız. Güney Ege Denizi’ne gelince; tuzluluk, sıcaklık ve akıntı farklılıkları ve Ege ile Akdeniz’deki organizmaların dağılımlarının Marmara Denizi’nde sorun oluşturan organizmaların dağılımlarına benzer olmaması nedeniyle bu müsilajın Güney Ege’de etkili olacağını düşünmüyoruz" demişti. Bandırma On Yedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı Çanakkale'nin çok krik bir noktada olduğunu belirterek müsilajın akıntılar ile en çok bu şehirde etkili olduğunu vurguladı. Ayrıca Çanakkale'deki müsilajların çoğunun Çanakkale'de oluşmadığını söyleyen Mustafa Sarı; ‘’Çanakkale boğazından oluşmaktan daha çok, Marmara denizinde oluşup egeye doğru akıntı ile sürüklenen müsilajlar’dan oluşuyor’’ dedi.
Geçtiğimiz günlerde de Bandırma On Yedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Çanakkale’de deki müsilajla ilgili konuşan Prof. Dr. Mustafa Sarı; ‘’Çanakkale çok kritik bir nokta, yani bütün Marmara'nın yüzeyinden yüzeyindeki ilk 25 metredeki su Çanakkale boğazı aracılığı ile Çanakkale boğazına akıyor ve Ege denizinden gelen bütün Marmara'yı boydan boya geçen ve daha sonra ege denizin ege denizine geçen su komple Çanakkale boğazından geçerek ilerliyor. O zaman bizim Çanakkale'de gördüğümüz müsilaj kümeleri Çanakkale boğazından oluşmaktan daha çok, Marmara denizinde oluşup egeye doğru akıntı ile sürüklenen müsilajlar’dan oluşuyor. Geçtiğimiz hafta sonu ben boğaz çıkışında Saroz körfezi yakınlarında Kabatepe'nin ilerisinde dalışlar yaptım. Seddülbahir 7-17 metre arasında çok yoğun müsilajla karşılaştım. Ama 17 metrenin altında müsilaj azalmıştı. Çanakkale boğazından çıkan müsilaj kümeleri hızla ege denizinin boğaz çıkışı sularına yayılıyor. Ve bu Bozcada açıklarına kadar ulaşıyor. Lakin Bozcaada'dan daha ileri gittiğini görmüyoruz memnuniyet edici şekilde çünkü ege denizinin şartları müsilajın sürekli olarak orda ulaşmasını orda kalmasını barınmasını Marmara denizinde olduğu gibi bütün alanı kaplamasını engelliyor. Buna fırsat vermiyor bu bir şans lakin çok ciddi bir sorun ile karşı karşıyayız’’ şeklinde konuşmuştu.
İbrahim Akın Kazancı