Marmara Denizinde bir süredir etkisini sürdüren Müsilaj (deniz salyası), uzun süre sonra gündeme gelen Kanal İstanbul inşaatı ile, kanal müsilaj tartışması başladı. Müsilajın kanal üstüne etkileri üzerine başlayan tartışmada, eğer kanalın tamamlanması gerçekleşirse, İstanbul boğazı, Marmara denizi ve Çanakkale boğazı üzerine ne gibi etkileri olacağı, Bu tahminlerden dolayı mühendisler, çevreciler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ulaştırma Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile fikir ayrılıkları var.
Marmara denizinde uzun aylardır devam eden Müsilaj (Deniz Salyası), başta İstanbul olmak üzere bir çok Marmara'ya kıyısı olan şehri yakından etkiliyor. Özellikle Marmara Denizi üzerinde kıyısı olan Balıkesir, Yalova, Bursa Tekirdağ, Çanakkale'yi yakından ilgilendiriyor. Uzun bir sürenin ardından tekrar gündem olan Kanal İstanbul projesinin kirlenmiş Marmara denizi üzerinde ne gibi etkileri olacağı da tartışma konusu oldu. Marmara denizinin gelecekteki durumu için ne gibi etkileri olacağı merak konusu olmaya devam ediyor. Özellikle Mühendisler, Çevreciler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ulaştırma Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının arasında yaşanan fikir ayrımları kentte yapılacak Kanal için bir çok soruyu da akıllara getiriyor. Ekrem İmamoğlu’nun karşı çıktığı ve Marmara'yı öldüreceğini iddia ettiği kanala, hükümet yetkilileri ise eğer kanal olmaz ise tarihi kentin boğazının gemi geçişlerinden zarara uğrayacağını iddia ediyor. Her Halükar’da kanalın yapılacağını söyleyen hükümet yetkilileri bunun ekonomik olarak getirisi olduğunu söylüyor.
Kanal İstanbul’a karşı tavır alan ve yapılmaması gerektiğini dillendirenlerin arasında yer alan Profesör Cemal Saydam: ‘‘Kanal İstanbul yapılırsa tası tarafı toplayın, hayat boyu müsilaj devam eder’’ demişti. Birçok akademisyen Kanal İstanbul’un devreye girmesi halinde Marmara Denizi’nin kaldıramayacağı bir organik yükle karşı karşıya kalacağı görüşünde. 20 yıl boyunca Marmara Denizi’nde araştırmalar yapmış TÜBİTAK eski başkan yardımcısı deniz bilimci Cemal Saydam da Kanal İstanbul’un yalnız müsilaj sorunu tetiklemeyeceğini aynı zamanda Marmara Denizi’nin ölüm fermanı olacağını söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kendi Youtube kanalında soruları yanıtlayan Profesör Saydam, ‘‘Kanal İstanbul yapılırsa hayat boyu müsilajla devam ederiz bunun başka bir izahı yok. Bizim bilgi birikimiz ‘olmaz’ diyor. Bilimle inat da olamaz. Çünkü kimin kazanacağı belli. Bilime inat yaptık arıtma tesislerini yeteri kadar yaptırmadık. Müsilaj kazandı. Kanal İstanbul’u yaparsanız bu olurdu. Bu oldu, bunun üstüne Kanal İstanbul’u yaparsanız unutun, tası tarağı toplayıp gitmek gerek. Hidrojen sülfürü yabana atmayın , çürük yumurta gibi kokar insan sağlığını tehdit eder ama sanayicinin makinasını da parçalar. Soğutma suyu olarak kullanan her fabrika filtrelerine baksın, filtreleri sık sık değişecek bu da maliyetlerini arttıracak. Kanal İstanbul ile yalnız Marmara Denizi değil Marmara Bölgesi elimizden gidecek’’ demişti.
Kanalın Müsilaj ile ilgili de etkisini değerlendiren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ise; ‘’Kanal İstanbul'un Marmara'daki deniz salyasını bitireceğini öne sürdü. Karaismailoğlu, “Karadeniz Marmara'ya göre çok daha temiz. Kanal İstanbul yapıldığında Karadeniz'e akan nehirlerin Marmara'ya karışması söz konusu. Bu da Marmara'daki su kalitesini artırıp deniz salyasını da bitirecek. Manipülasyonlar var; su kaynaklarının etkileneceği söyleniyor. Sazlıdere barajı İstanbul'un yüzde 2,8'ine denk geliyor. İstanbul'un su rezervine Kanal İstanbul ile Piriççik ve Kahramadere barajları ile daha fazla katkı sağlayacağız. Toplam maliyeti 15 milyar dolar. Üzerinde 6 köprü var; fiyata bunlar dahil, 5 yılda tamamlayacağız" demişti.
İbrahim Akın Kazancı