Siyaset

“Para isteyerek Dünya’da itibar sahibi olamazsın”

DEVA Partisi 1. Olağan Çanakkale Yenice ilçe kongresi Genel Başkan Ali Babacan’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Ülke ve ekonomi gündemini değerlendiren Babacan Türkiye’nin başka ülkelerden destek isteyecek hale düştüğünü söyledi.

Kongrede konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Türkiye’nin gündeminde olduğunu belirterek, 5 sene boyunca darbe destekçisi yaptığı söylenen ülke ile yatırımlar noktasında görüşülmesinin tutarsızlık olduğunu belirterek, “Para isteyerek Dünya’da itibar sahibi olamazsın. En önemli özellikleri U dönüşü yapmak” dedi. Ekonomik gidişatı da değerlendiren Babacan, “2008 krizinden sonra Yunanistan iflasın eşiğine gelmişti. O dönem bizim ekonomik gücümüz yerinde. IMF geldi, ‘Paraya ihtiyacı olan ülkeler var, durumunuzun uygun olduğunu biliyoruz, IMF’nin havuzuna borç verin’ diye para istedi. Anlaşmayı imzaladık; IMF’ye kredi açtık. Atina’ya indiğim gün Alman gazetelerinde ‘Türkiye, Yunanistan’a yardım etmeye geldi’ diye büyük haberler çıktı. Alman gazetesinde koca bir karikatür: Akropolis’in tepesine Türk bayrağı çizmişler. Sayın Erdoğan’a sesleniyorum: Nereden nereye? Bir zamanlar ‘Yunanistan’a finansal destek verecek’ denilen Türkiye, şimdi başka ülkelerden destek isteyecek hale düştü” dedi.
Babacan kongrede açılış konuşmasında, “Çanakkale il kongremizi yapalı bir yıl oldu. O zaman çok hızlı gidiyorduk, 41 ilimizi tamamlayalım ve seçime gidelim diye. Geçen yıl Kasım ayında 41 il sınırını geçtik ve Aralık’ta büyük kongremizi yaptık, seçime girme ruhsatımızı cebimize koyduk, seçimlere girmeye hak kazanmış bir siyasi parti olarak yolumuza devam ediyoruz. Güzel ilimizde, Şehitler Diyarı’mızda, merkezde, Çan’da, Biga’da yoğun bir programı gerçekleştireceğiz. Çanakkale programımızın ilk adımını bu kongremizle başlatmış olduk. Yenice’de yeşilin merkezinde, bu coşkuyu görmek bizleri çok mutlu etti” dedi.
“Türkiye AB’nin yaptırımları ile karşı karşıya”
10 Aralık İnsan Hakları Günü’nü hatırlatan Babacan 10 Aralık 1948’den beri tam 73yıl geçtiğini belirterek, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin Birleşmiş Milletler Kurulu’nda oylamaya açıldığında Türkiye’nin de buna destek veren ve evet diyen ülkelerden biri olduğunu kaydetti. Türkiye’nin aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ilk imza atan ülkelerden biri olduğunu söyleyen Babacan, “İnsan hakları meselelerinin Dünya’da ve Avrupa’da ilk imzacıları arasında bu ülke, yani böylesine demokrasi ve insan hakkı kavramını bilen bir ülke burası. İnsan hakkının, aynı zamanda kul hakkı olduğunu bilen bir toprak burası. Bugün Türkiye kuruluşundan beri içinde yer aldığımız  AB’nin yaptırımları ile karşı karşıya. AB ayrı, Avrupa Konseyi ayrı. Bu ikisini birbirine karıştırmamak lazım, hükümet sık sık karıştırıyor. AB üyesi değiliz henüz, ama Avrupa Konseyi Türkiye’nin kurucu üyesi olduğu bir yapı. Türkiye bu sözleşmeye uymuyor, sadece ve sadece Sayın Erdoğan’ın keyfi yüzünden. Sözleşmeye inat eden bir zihniyet var. 71 sene önce bütün Avrupa’nın imza attığı sözleşmeye uymazsanız güveni nasıl elde edeceksiniz? Sırf sizin hukuk tanımazlığınız yüzünden Türkiye’yi uluslararası küçük düşürecek ihlal başladı. Bu tarihimizde bir ilk” dedi.
Babacan Erdoğan’ın çalkantılı ruh hali içinde olduğunu ve bunun vatandaşları üzdüğünü söyleyerek şu ifadeleri kullandı: 
“Sayın Erdoğan’ın gözlerinde dolar işareti oluşuyor”
“Katarla, Birleşik Arap Emirlikleri’yle ilişkiler hep ‘Dolar’. Herhalde bu ülkelere bakınca Sayın Erdoğan’ın gözlerinde dolar işareti oluşuyor. Gözü başka bir şey görmüyor. Varsa yoksa para. Bu ülkenin onuru, haysiyeti var. Her şey para değil. Buralardan gelecek paralarla bu ülkenin ekonomisi düzelmez. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti sağdan soldan para dilenir duruma düştü.”
‘Boynunu eğerek, para isteyerek dünyada itibar sahibi olamazsın’
“Bakmayın anlattıkları masallara. Sözüm ona tüm dünyaya meydan okuyorlar. Hikâye. ok öyle bir şey. Sen tüm dünyaya meydan okuyacaksan, öncelikle ekonomin güçlü olacak. Gidip başka ülkelerin önünde boynunu eğerek, para isteyerek bu dünyada itibar sahibi olamazsın. Dün 15 Temmuz’un faili dediklerine bugün devlet töreni yapıyorlar. Kafa bu.”
‘En önemli özellikleri U dönüşü yapmak’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Birleşik Arap Emirlikleri’yle ilgili eski ve yeni ifadelerini izleten Babacan şunları söyledi: “Bu ülkeyi açık açık 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünü desteklemekle suçluyorlar. Öyle affedilecek gibi bir şey değil. Bu suçlamayı tam beş yıl boyunca sürdürüyorlar. Ancak, daha sonra bir de baktık, Sayın Erdoğan tam bir U dönüşü yaptı. En önemli özellikleri U dönüşü, zikzak yapmak, yalpalamak. Ne diyor? ‘Çatlasanız da patlasanız da’ diyor. İlişkiyi bozan, onları itham eden sizsiniz. Kim çatlıyor? Bugünkü Erdoğan, ‘Altı ay önceki Erdoğan çatlasa da patlasa da ben bu işi düzelteceğim’ mi demek istiyor?”
‘Büyük yalpa yapıp, hiçbir izahatta bulunmadan devam edemezsiniz’
“BAE ile ilgili sözlerinizden hangisi doğru? Yakın tarihimizin en kanlı gecesinin, 251 insanımızın şehit olmasıyla, binlerce insanımızın gazi olmasıyla sonuçlanan darbe teşebbüsünün arkasında olan bir ülke ise siz hangi hakla bu ülkeyi resmî törenle karşılıyorsunuz? Değilse, açık açık ‘Biz doğruyu söylemedik, yanılmışız, BAE’nin 15 Temmuz’a hiçbir dahli yokmuş. Özür dileriz’ deyin. Mesele paraysa, onu da açıklayın. ‘Öyle çaresiz duruma düştük ki, denize düşen yılana sarılır. Bu ülkeden gelecek paralara çok ihtiyacımız var ki 15 Temmuz’a bir sünger çekiyoruz’ deyin. Bir şey deyin yahu. Bu kadar büyük yalpa yapıp, hiçbir izahatta bulunmadan devam edemezsiniz.”
‘İnsanlar sokağa yanar-döner ilişkilerinizde kullanın diye çıkmadı’
“15 Temmuz, tüm halkımızın sokaklarda kazandığı bir demokrasi başarısıdır. Bunu siz, daha sonra yanar-döner ilişkilerinizde kullanın diye çıkmadı o gece insanlar sokağa. Millet o gece sokağa siz bunu istismar edin diye dökülmedi.  251 şehidimiz canlarını bunun için feda etmedi. Canı pahasına kurtardıkları demokrasimizi küçük düşürmeye hakkınız yok.”
‘En stratejik tesislerimize küçük bedeller karşılığında bu ülkeleri ortak etme niyetinden bahsediyoruz’
“Fransa, BAE’ye ziyaretinde ‘80 uçak satacağız, 7000 kişilik istihdam oluşturacak’ dedi. Yüksek teknoloji satıyor. Sayın Erdoğan’dan bunları duyuyor muyuz? Sadece SWAP anlaşması, dolar... ‘Bir an önce para ver’ diyor. ‘Kanal İstanbul’a para getirin’ diyor. İmar rantından başka bir şey değil. Katma değeri olmayan, ülkemize kalıcı zenginlik getirmeyecek konulardan bahsediyoruz. Daha tehlikelisi; en stratejik tesislerimize, küçük bedeller karşılığında bu ülkeleri ortak etme niyetinden bahsediyoruz.” 
‘Nereden nereye?’
“2008 krizinden sonra Yunanistan iflasın eşiğine gelmişti. O dönem bizim ekonomik gücümüz yerinde. IMF geldi, ‘Paraya ihtiyacı olan ülkeler var, durumunuzun uygun olduğunu biliyoruz, IMF’nin havuzuna borç verin’ diye para istedi. Anlaşmayı imzaladık; IMF’ye kredi açtık. Atina’ya indiğim gün Alman gazetelerinde ‘Türkiye, Yunanistan’a yardım etmeye geldi’ diye büyük haberler çıktı. Alman gazetesinde koca bir karikatür: Akropolis’in tepesine Türk bayrağı çizmişler. Sayın Erdoğan’a sesleniyorum: Nereden nereye? Bir zamanlar ‘Yunanistan’a finansal destek verecek’ denilen Türkiye, şimdi başka ülkelerden destek isteyecek hale düştü.”
‘Türkiye, imzacılarından olduğu sözleşmeye Sayın Erdoğan’ın keyfi yüzünden uymuyor’
“Avrupa Konseyi’nin öncülüğünde hazırlanan AİHS’de imzamız var. Bunu, Türkiye ilk imzacılarından olduğu sözleşmeye 71 sene sonra uymadığı için gündeme getiriyoruz. Niye uymuyor? Sadece Sayın Erdoğan’ın keyfi yüzünden. Kendi vatandaşımızın haklarını ihlal ettiğimiz yetmiyormuş gibi, bir de bu ihlal tespit edildiğinde, bağlı olan sözleşmeye uymamaya inat eden bir yönetim zihniyeti var. Sırf sizin hukuk tanımazlığınız yüzünden, sırf sizin yasaları vatandaşlarınıza baskı aracına çevirmeniz yüzünden, uluslararası toplum önünde Türkiye’yi küçük düşürecek bir ihlal süreci başlatıldı.”
‘Gitmeyi tercih edenlerin fikrine saygı duyuyoruz’
“Mühendislerimiz gidiyor, işçilerimiz gidiyor, doktorlarımız gidiyor. Ülkeyi kuruttular. Ben yurt dışına giden arkadaşlarımıza şunu söylüyorum: Bazıları ‘Gitmeyin, kalın’ diyor ama biz öyle demiyoruz. Gitmeyi tercih edenlerin fikrine saygı duyuyoruz. Karar sizin ama ilk seçimlerden işleri yoluna koymaya başladığımızda hemen geri gelmeye başlayacaksınız. Bunu biliyoruz.”
’25 bin dolar hedefimiz sapasağlam duruyor’
“DEVA Partisi olarak çok net bir vaatte bulunuyoruz: Bu milletin haklarının, hukukunun birilerinin dürtüleri uğruna çarçur edildiği günleri sona erdireceğiz. Eski başarılı yıllara göre çok daha iddialı ve itibarlı bir ülke olacağız. Millî geliri 3 bin 500 dolardan alıp 12 bin 500 dolara çıkarttık. 2023 hedefi olarak 25 bin dolar koyduk. Hedefimiz sapasağlam duruyor. Çok kısa zamanda 25 bin doları geçeriz. Bunu DEVA kadroları olarak gerçekleştireceğiz.”

Ogün İnal