Başkan Gökhan, çalışanları tebrik ederek, “Önümüzdeki beş sene yine sizlerle birlikte bu kente hizmet edeceğiz, emekleriniz yadsınamaz” dedi. 1 Mayıs Emek Bayramında emek sömürüsüne dur denilmesi için mücadele etmenin sürdürülmesi gerektiğini söyleyen Gökhan, “Sömürü devam ederse barış hayal olur” dedi. Kıdem tazminatının işsizlik fonuna aktarılması konusuna da değinen Başkan Gökhan, “Krize sebep olan hükümet çareyi kıdem tazminatlarının yeniden düzenlenmesi noktasında bulacağını zannediyor. Çalışanların aklı orada kalacak, huzur kalmayacak, endişe devam edecek. Hükümetin bir an önce bundan vazgeçmesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları kapsamında, belediye çalışanları ile kahvaltıda bir araya geldi.
Belediye Çalışanları Sosyal Tesisleri bahçesinde düzenlenen etkinliğe Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı İsmet Güneşhan, Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık ile birlikte belediye çalışanları ve aileleri katıldı.
“EMEKLERİNİZ YADSINAMAZ”
Kısa bir konuşma gerçekleştirerek, çalışanları tebrik eden Başkan Gökhan, “Hepinizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma bayramını kutluyorum. Hep söylediğim gibi emek en yüce değerdir. Eğer emek olmazsa dünya gelişemez, bu noktada insanlık hiçbir yere varamaz. Maalesef dünyada emeğin değeri anlaşılmaz, sömürülmeye çalışılır. Kapitalist düzen içerisinde emek değerlendirmesi noktasında insanlık geride kaldı. Emeğin değerinin göz ardı edilmediği ülkeler de var ama dünya genelinde emek sömürüsü üst düzeyde. Özelde de çocukların emeğinin sömürüldüğünü, kadınların emeğin sömürüldüğünü görüyoruz. 1 Mayıs Emek Bayramında bunların bir kez daha güdeme getirilmesi, emek sömürüsüne dur denilmesi için mücadele etmenin sürdürülmesi gerektiğine inanıyorum. Sömürü devam ederse, barış hayal olur. Belediyemizde arkadaşlarımızla bir beş yıl daha çalışma noktasında seçimlerden başarı ile çıktık. Ben de elbette ki burada sizlerle belediye emekçileri ile beş yıl daha birlikte olacağız Haksızlığa uğramamanız için her türlü çabayı göstereceğimi paylaşmak istiyorum. Eğer bir adaletsizlik söz konusu olursa emeğin değerlendirmesi konusunda mutsuzluk olursa barış hayal olur. Bütçemizi imkânlarımızı ona göre değerlendirip öncelikle işçi ve memurların hak ettikleri ücretleri zamanında ödenmesi için çaba gösteriyoruz. İkramiyeleri zamanında ödememek için çaba gösteriyoruz. Çok ciddi bir ekonomik kriz sürecinde yaşıyoruz, bu en çok emekçiyi vuruyor, sabit ücretli insanların yapacağı bir şey yok. İnsanların geçim standartlarını düşürmemek için elimizden gelen fedakârlığı yapıyoruz. Sizler çok önemli işler yapıyorsunuz, bizler de sizler ile beraber bu kentin yaşanabilir kent olması için gayretlerimizi sürdürüyoruz. Bu emekleri yadsıyamayız. Bizim için çok önemlisiniz. Son günlerde bir de kıdem tazminatı konusu var. Krize sebep olan hükümet çareyi kıdem tazminatlarının yeniden düzenlenmesi noktasında bulacağını zannediyor. Burada büyük bir direnç olacağına inanıyorum. Kıdem tazminatı çalışanın en önemli hakkıdır. Artık emeklilik döneminde onların geleceğidir, emekliliğin garantisidir. Bunun ne olacağı belli olmayan fonlarda toplanması konusunda sıkıntı olacak. Çalışanların aklı orada kalacak, huzur kalmayacak, endişe devam edecek. Hükümetin bir an önce bundan vazgeçmesini temenni ediyorum. İktidarın güdümünde, bir fonda tazminatların toplanacak olmasının söylentisi bile ciddi rahatsızlıklar yaratacaktır. Bu bayramda beraber olma fırsatı yakaladık. Hep beraber çalışma günlerimizde bir beş yıl daha birlikte hizmet edeceğiz” dedi.
“YAŞASIN ÇOCUKLAR, YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELE, YAŞASIN 1 MAYIS”
TÜM BEL-SEN Başkanı Bülent Barın da kısa bir açıklama yaparak herkesi Salı Pazarından başlayacak olan yürüyüşe davet etti ve İzmir Eski 1 No’lu Tümbelsen Şube Başkanını kızı Lösemi Hastası Öykü Arin’in annesinden gelen mesajı okudu. Mesajda, “Sevgili dostlar, 2019 1 Mayıs da çok önemli ve çok sayıda gündeminizin olduğunu biliyorum. Bu 1 Mayıs, birlik, mücadele ve dayanışma gününde, yaşama yaşatma umudunuzu meydanlarda yükselteceğiniz bugün ne yazık ki fiziken aranızda bulunamıyorum ancak sokağa çıkmanın coşkusu ve hazırlık süreci, verilecek birlik, mücadele ve dayanıma mesajları bu yıl benim için de çok anlamlı ve burnumda tütüyor. Ancak bu yıl 1 Mayıs benim ve Öykü Arin için de bir başka mücadelenin yılı oldu. Canım kızım Öykü Arin’ime, 2018 yılının kasım ayında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde lösemi teşhisi konulmasının ardından Öykü Arin’e anneden yarı uyumlu nakil yapıldı. Ancak tutmayabilir. Bu rahatsızlık tekrar edebilir. Bu nedenle Öykü Arin ve nakil bekleyen 4 bin Öykü için kök hücre bağışı kampanyasını sürdürüyoruz. Bizler Öykü Arin’in ve tüm lösemi hastalarının iyileşmesini istiyoruz. Bunun için elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Bu süreçte dayanışma ile yanımızda olan dostlardan isteğimiz bütün Öykü’ler için bulunduğunuz yerde Kızılay’a gidin ve kök hücre bağışında bulunun. Sadece kendiniz değil, tanıdığınız herkesi donör olmak için harekete geçirin. Kampanyamıza katılın. Canım kızım Öykü Arin’ime, tüm lösemi hastalarına umut olun. Ben uzun yıllardır eşitlik, özgürlük mücadelesi veren biriyim. Kızımın hastalığı sürecinde anladım ki, bu mücadeleyi yıllardır kızım için vermişim. Bir hastalıkla mücadele etmek, bir çocuğu yaşatmak için bile örgütlü mücadele etmek gerekiyormuş, bunu anladım. Bu nedenle üstüne basa basa söylemek isterim, yaşasın çocuklar, yaşasın örgütlü mücadele, yaşasın 1 Mayıs! Yaşama ve yaşatma umudumuzu yükseltirken donör olun, umut olun, asla vazgeçmeyin. Çünkü dayanışma yaşatır” ifadelerine yer verildi.
Dilek Akşen