Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Haziran ayı Olağan Meclis Toplantısı, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Kongre Fuar Merkezinde yapıldı. Meclis Başkan Yardımcısı Turgay Kılıç ve Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu ÇTSO Haziran ayı meclis toplantısında, hem ülke hem de kent ekonomisine dair önemli açıklamalarda bulundular.
Turgay Kılıç yaptığı konuşmada “Rusya-Ukrayna savaşı neticesinde bir enerji krizi oluştu ve Ülkemizin de içinde bulunduğu birçok ülkede enerji fiyatlarında sağlıksız bir fiyat oluşumu gerçekleşti. Bu da bütün tedarik zincirinin maliyetlerini dolayısıyla fiyatlarını etkiledi ve zam yarışı başladı. Gerekli gereksiz her sektör etkilendiği kadar değil gönlünden geçtiğince zam yapmaya başladı. Ülkemizde enflasyonun bu kadar sert yükselmesinin sebeplerinden biri de bu, o yaptı bende zam yapayım mantığı” dedi.
Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu konuşmasında, “Biz Yönetim Kurulu toplantısında yarım saat azami fiyat tarife taleplerini tartıştık. Çok tasvip etmediğimiz fiyatlar da var. Tarife taleplerinde 150,00 TL’ye cacık var. Ben şunun altını çizmek istiyorum; bu tarifeleri biz üyemizin isteği doğrultusunda veriyoruz. Reddettiğimiz de oluyor” dedi.
Mecliste açılış konuşması yapan Meclis Başkan Yardımcısı Turgay Kılıç; “Dünyada ve Ülkemizde yaklaşık 3 yıldır sürmekte olan covid 19 vakaları asgari düzeylere düştü ve kısıtlamalar bir bir kaldırılıyor. Son olarak Çin hükümeti kapanmaları gevşetti ve global piyasalar için olumlu bir hava oluştu. Bu olumlu havanın etkisiyle küresel enerjide talep arttı ve en büyük petrol ve doğal gaz üreticilerinden olan Rusya’ya yaptırımlar sonucunda global tedarik zincirinden çıkarıldı ve dolaylı olarak brent petrol fiyatlarında yükseliş yaşandı ve halen yaşanmakta. Enerjiye talep artıyor, arz ise daha da düşürülüyor. Umut ediyorum ki biran önce opec tarafından arz daha da arttırılır. Ve Venezuela ile İran petrolündeki yaptırımlar kaldırılıp global sisteme dahil edilir. Yoksa değerli üyeler, enerji ve lojistik maliyetlerimiz daha da artmaya devam edecek ve enflasyon daha da tetiklenecek. Çünkü güzel ülkemiz %74 oranında enerji de dışa bağımlı. İnşallah bu oran Karadeniz’de ve Akdeniz’de ki sondaj gemilerimizin keşiflerinin ulusal sistemimize dâhil edilmesiyle düşecektir. Hepimizin yakından takip ettiği makro piyasalarda covid 19’dan da öncelikli enflasyon oldu artık. Ülkemizde dâhil olmak üzere en büyük 5 ekonomi dahil, tüm ülkeler enflasyon artış rekorları kırıyor. Bu yüksek enflasyon verileri ve ülkelerin büyüme oranlarında ki düşüşler neticesinde, yeni küresel krizimiz resesyon oluştu. Dünya ülkeleri ve global yatırımcılar tedirgin durumda bu da en çok bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerini çok hızlı ve sert etkilemektedir. Çünkü çok kırılgan bir ekonomimiz var ve temelleri çok sağlam değil, dışa bağımlıyız maalesef. Bu yüzden devletimizin aldığı tedbirler kadar bizler de iş insanları olarak kendi tedbirlerimizi hazır bulundurmalıyız. Son günler de yeni bir sınır dışı harekât olacağı konusunda hepimiz bilgi sahibiyiz. Ülkemiz her dönem, teröre karşı savaş vermiş ve bu bağlamda savunma yatırımlarına çok ciddi yatırımlar yapmıştır buda ekonomik olarak bizlere yara vermektedir. Yıllık ortalama savunma giderlerimiz 15.5 Milyar Dolardır. Yeni bir sınır dışı harekât demek Ülkemizin gayrisafi milli hasılasının düşmesine sebebiyet verecektir. Bu bağlamda terör ülkemizin; evlatlarımızın, topraklarımızın ve ekonomimizin bir numaralı düşmanıdır.” diyerek konuşmasına şöyle devam etti:
“Rusya- Ukrayna savaşı neticesinde bir enerji krizi oluştu ve Ülkemizinde içinde bulunduğu birçok ülkede enerji fiyatlarında sağlıksız bir fiyat oluşumu gerçekleşti. Bu da bütün tedarik zincirinin maliyetlerini dolayısıyla fiyatlarını etkiledi ve zam yarışı başladı. Gerekli gereksiz her sektör etkilendiği kadar değil gönlünden geçtiğince zam yapmaya başladı. Ülkemizde enflasyonun bu kadar sert yükselmesinin sebeplerinden biri de budur değerli üyeler, o yaptı bende zam yapayım mantığı” dedi.
Konuşmasına “Değerli üyelerimiz, bankacılık sektörünün nisan ayında kârı yıllık %707,8 artışla 34,9 milyar tl oldu.” diyerek devam eden Kılıç, “Enflasyonist bir ortam da, küresel covid sürecinin olduğu bir dönemde bankaların karlılıklarını bu denli artırmasını tebrik ediyorum ancak bu kabul edilemez. Faizler düşüyor; bankalar Merkez Bankasından düşük maliyetle borçlanıp piyasaya yüksek karlılıkla likidite sağlıyor. Faizler düşünce TL /Dolar paritesi yükseliyor. Doları tutamıyoruz. Ve ülkemizde toplu iğneye kadar her şeye zam geliyor. Çünkü ekonomimizin dışarıya bağımlılığı yüksek. Faizleri indirdiğimizde doları dolayısıyla girdi maliyetlerimizi düşüremiyorsak faiz oranlarını neden düşüyoruz. Dünya faiz artışı yarışına girmişken biz düşürüyoruz. Faiz oranlarını yükseltelim, dolar kurunun geri gelmesini sağlayalım. Faiz oranları düşük olsa bile biz o oranlardan kullanamadıktan sonra reel sektöre bir faydasını göremiyoruz.” Dedikten sonra 1915 Çanakkale Köprüsü’ne de değinen Kılıç sözlerine şöyle devam etti: “1915 Çanakkale Köprümüzün açılması turizm sezonuna denk gelmesiyle birlikte, şehrimize yerli ve yabancı turist girişinin artışını hep birlikte gözlemliyoruz. İlerleyen zamanlarda bu yoğunluk daha da artacak ve bölgemizin taleplere yetişemeyeceği kanısındayım. Bacasız sanayimizi hep birlikte güçlendirelim. Bizler turist çekmek için elimizden gelen gayreti gösterelim sizler de onları Çanakkale halkına yakışır bir şekilde ağırlayın. Ağırlamak için alt yapıyı oluşturmalıyız butik ve yıldızlı otel, çadır konaklama alanları, restoranlar, kafeler, hediyelik eşya dükkânları sayılarını çoğaltalım. Misafirlerimize; şehrimizde mutlu, eğlenceli ve huzurlu tatili yaşatalım. Bölgemizin toprakları çok bereketli ve hemen hemen her türlü sebze ve meyvenin yetişmesine olanak sağlayacak iklim yapısına sahibiz. Bölgemiz için bir diğer geri kalmış ve yatırım bekleyen sektör tarımdır. Ve küresel piyasalarda yapıldığı gibi tarımı endüstriyel ve makine gücüyle daha verimli hale getirmeliyiz. Dünya nüfusu devamlı çoğalmakta ve tarım ürünlerine olan ihtiyaç her geçen gün artmakta, tarım yatırımları ise aksine azalmaktadır. İyi bir fizibilite araştırmasıyla endüstriyel bir yatırım ile bölgemizin ulusal ve global pazarda söz sahibi olması mümkündür. Devletimizin tarım sektörüne gerekli desteği daha fazla vermesi gerektiğini düşünüyorum ve yine devletimizin iş dünyası üzerindeki yükleri hafifletmesi gerektiğini düşünüyorum. Bizler üretip güçlü olursak Devletimiz güçlü olur.Geçtiğimiz günlerde açıklanan, İstanbul Sanayi Odasında 500’e giren 7 firmamızı da canı gönülden kutluyorum. Başkanlık divanı adına tebriklerimizi sunuyorum. Sözlerimi bitirirken Haziran ayı içerisinde doğum günü olan arkadaşlarımızın doğum günlerini kutlar hepinize Meclis Divanı adına sevgiler saygılar sunuyorum.” diyerek sözlerine son verdi.
ÇTSO Yönetim Kurulu adına Haziran ayı olağan Meclis Konuşmasına “10,7 milyar dolar dış ticaret açığımız bizleri daha çok üretmek zorunda olduğumuzu açıklıyor, üretmeye mecburuz ama önümüzdeki bürokratik engellerin de kaldırılması gerekiyor.” diyerek sözlerine başlayan ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Enerji diyoruz. Çatımıza GES’i kuralı 4 ay oldu. 4 aydır devreye alamıyoruz. Bizden kaynaklanmıyor, bürokrasiden kaynaklanıyor. Allah’ın güneşi doğuyor, panele vuruyor elektrik üretiyor. 4 aydır yazık günah, bunların daha da pratikleşmesi lazım. Her birimizin evine, işyerine, oteline, restoranına bunların kurulup teşvik edilmesi lazım. Her şeyden önce bürokrasinin kalkması lazım.” Diyerek yetkilileri uyaran Semizoğlu şöyle dedi, “Geçen ay 52 üyemiz aramıza katıldı, 17 üyemiz çeşitli sebeplerden dolayı kaydını sildirdi. Bugün itibarıyla 8577 üyeli büyük bir aileyiz arkadaşlar. Gündemimizde azami fiyat tarife talepleri de var. Biz Yönetim Kurulu toplantısında yarım saat azami fiyat tarife taleplerini tartıştık. İlke Bey de aramızda Bozcaada’da işletmesi olan arkadaşımız. Çok tasvip etmediğimiz fiyatlar da var. Ama tasdik etmediğimiz zaman sıkıntı da yaşıyoruz. Neyi, ne ile karşılaştıracağız? Tarife taleplerinde 150,00 TL’ye cacık var. Ben şunun altını çizmek istiyorum; bu tarifeleri biz üyemizin isteği doğrultusunda veriyoruz. Reddettiğimiz de oluyor. Önce Komiteden geçiyor, Yönetim Kuruluna geliyor buradan geçiyor, sonra Meclis toplantısına geliyor. Özellikle bu talepler Bozcaada’dan geliyor. Çünkü fiyatlar yüksek. Şöyle de yanlış bilgilendirme oluyor; bizim verdiğimiz tarifeyi asıyorlar, sanki biz o paraya işletmelere sat diyormuşuz gibi yanlış algılama oluyor. Ben şunun altını çizmek istiyorum, bu tarifeler üyelerimizin talebi üzerine Odamız tarafından veriliyor. Birazdan fiyatları göreceksiniz. Altını çizmek istediğim husus: azami fiyat tarifesini üyelerimiz talep ediyor, biz veriyoruz. Teşekkür ederim. Tüm üyelerimize, esnafımıza hayırlı işler ve sağlıklı günler dileyerek sözlerime son vermek istiyorum ve Babalar Gününüzü de şimdiden kutluyorum. Saygılarımla,”
Meclis açılış konuşmalarının ardından Meclis ve Hesapları İnceleme Komisyonu Üyesi Batuhan Eyit tarafından, Hesapları İnceleme Komisyonu’nun 2022 Mayıs ayı mizanı ile ilgili raporunun okundu ve 2022 Mayıs ayı mizanının tetkik ve onayı yapıldı. Azami fiyat tariflerinin görüşülüp onaylanmasının ardından gündeme gelebilecek konuların görüşülmesine geçildi.
Söz alan Meclis Üyesi Şakir Kutluay; “Konutlarda KDV oranı, 150 m2’den küçük evler için %8, 150m2 üzerindeki konutlar için her m2’de ilave %18 olarak uygulanıyor. Ülkemizdeki konutların %90’na yakını net ölçüsü 150m2’nin altında. Önceki yıllarda yapılan ancak henüz satılmayan dairelerde maliyetlerden dolayı yaşanan fiyat artışı müteahhitlerin kar marjı olarak değerlendirilmemeli. Çünkü müteahhit, 2 sene önce 400 bin TL’ye sattığı ve kar ettiği daireyi şimdi ancak 800 bine satarsa kar edebiliyor. Yani müteahhitlerin bu fiyat artışlarıyla 2 yıl önceki sattığı ve kar ettiği fiyatla bugün aynı daireyi yapması mümkün değil. Bu yüzden aradaki fark vergisel olarak da kar değil ancak yeni inşaatın sermayesi olarak değerlendirilmelidir. Yoksa müteahhitlerimizin eskiden tamamladıkları daireleri güncel inşaat maliyetlerini hesaplamadan satması halinde konut yapımı ülkemizde durma noktasına gelir.” Diyerek konut yapımındaki problemlere dikkat çekti.
Söz alan Meclis Üyesi Burak Kunt ise, “Özel ve Kamu bankalarının politika faizi %14, ticari kredilerde bir yıldan daha uzun vadeler için bankalarda önlerini göremiyor ve 24 aydan daha uzun vadeli kredi veremiyorlar. Bu yılın ilk 3 ayında bankalar yıllık kar hedeflerine ulaştı bile. Vatandaş’a %14 den verdileri faizi %30’a satıyorlar. Bu normal ve insaflı bir ticaret anlayışı değil. Bununla ilgili gündem yaratmalı ve sesimizi duyurmamız gerektiğine inanıyorum. İş insanları olarak %20-30 kar ettiğimizde şükrediyoruz. Bankacıların, iş insanlarının güçlü ve kuvvetli bir mali yapısı olmadan ayakta duramayacaklarını anlamaları gerekiyor. Belirtmek istediğim bir diğer husus da dış ticaretin önemi. Artık hepimizin kafasını kaldırıp bu kurlar ile yurt dışına ne satabiliriz bunun fizibilitesini yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Odamız çatısı altından hizmet veren “Dış Ticaret Merkezi” benim gibi başlangıç aşamasında olan birisinin kafasındaki soruların %95’ine çok rahat cevap verebiliyor. Firmalarımızın dış ticaret adımları için hazırlanıp Odamız çatısı altında yurt dışı pazarlara açılmamız gerektiğine inanıyorum. 5-10 kişilik odak firma gruplarıyla bu çalışmaya başlayabiliriz.” Diyerek yurt dışı pazarları işaret etti.
Daha sonra söz alan Meclis Üyesi Ahmet Çelik: “Odamız koordinasyonun gerçekleştirilen Sofya etkinliği çok kıymetli bir program oldu. Balkan coğrafyası ile çok fazla ortak kültür birlikteliğimiz var. Bulgaristan başlangıç için önemli bir aşama oldu. Turizm 34 farklı sektörü doğrudan besliyor. Çanakkalemiz bir turistin arayacağı pek çok destinasyonu birden kapsıyor. Sofya’da şehir merkezinden adalara, dalıştan, kite, surf’e, gastronomiden tarihi geçmişimize kadar pek çok avantajımızı öne plana çıkaran sunumlar gerçekleştirdik. Bu projemizin her gün biraz daha üzerine koyarak Yunanistan, Romanya, Makedonya ve Sırbistan gibi ülkelerde de devam ettirmeyi istiyoruz.” diyerek Meclisteki son konuşmayı yaptı.
Hasan Sami Er