Gündem

AYDIN 'ADALET Mİ KALDI Kİ YILINI AÇALIM' (VİDEO)

Yeni adli yıl açılışı nedeni ile Çanakkale Barosu avukatları Cumhuriyet Meydanında bir araya geldi.

Yeni adli yıl açılışı nedeni ile Çanakkale Barosu avukatları Cumhuriyet Meydanında bir araya geldi. Adli yıl açılış töreninde konuşma yapan Çanakkale Barosu  Başkanı Soner Aydın yargıya güven endeksinde Türkiye’nin 138 ülke arasında 117. sıralara düşmesini bir ayıp olarak nitelendirdi. Aydın bu durumu “Adalet mi kaldı ki yılını açalım” şu cümleleri ile eleştirdi.
 
HEDEFLERİN ÇOK UZAĞINDAYIZ
 
Adli Yıl Açılışı  nedeni ile Çanakkale Barosu tarafından Cumhuriyet Meydanında açılış töreni gerçekleştirildi. Törene  Çanakkale Baro Başkanı Soner Aydın’ın yanı sıra Baroya bağlı  Avukatlar katıldı. Cumhuriyet Meydanındaki tören Atatürk heykeline çelenk sunulması saygı duruşu ve İstiklal Marşının söylenmesi ile başladı. Adli yıl açılış töreninde konuşma yapan Baro Başkanı Soner Aydın, konuşmasında yargının, avukatların sorunlarını masaya yatırdı. Aydın, Adalette yaşanan sorunların giderilmemesi ve avukatlar olarak uyarılarının da dikkate alınmadığını belirterek “Bugün yine yeni bir adli yılın başlangıcındayız; En içten duygularla ülkemize, tüm hukuk camiamıza, meslektaşlarımıza, vatandaşlarımıza hayırlı olsun diyoruz. Diyoruz demesine de aslında ortada kutlanacak bir şey kaldı mı?  Bu yıl daha iyi olacak diyebilen var mı? Aslında her başlangıç heyecanlıdır, insana ümit verir, moral katar. Ama maalesef bugün de yargıya, adalete, mesleğimize dair beklentilerimizin, olmazsa olmazlarımızın çok uzağındayız. Hatta, durum her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Bu nedenlerle 81 ilin baro başkanları olarak, yıllardır aynı şeyleri söylemenin muhataplarımızda karşılık bulmaması sebebiyle, “belki tersini yaparsak bizleri duyabilirler diye” bu yıl adli açılış töreni yapmamayı bile uzun süre tartıştık. Çünkü artık ortada törenlik bir durum da görünmüyor. Adalet mi kaldı ki yılını açalım.”
 
HER GÜN BİNLERCE HAKARET, TEHDİT VE ŞANTAJLAR MARUZ KALIYORUZ
 
Aydın, konuşmasında avukatlarında sorunlarına değinerek “Avukatlar sırf görevlerini yapıyor diye şiddete maruz kalıyor, öldürülüyor. İhlallere itiraz ediyoruz hukuk talep ediyoruz diye bilerek yalnızlaştırılıyoruz, değersizleştiriliyoruz. Maddi manevi, her açıdan tükenmişlik sendromuna sürükleniyoruz. Bakınız bu olumsuz iklimde 2021 yılında 7 meslektaşımız hayatına son verdi. Bu yıl durum daha da vahim. Çünkü daha Ağustos ayı itibarıyla bu sayı 8’i buldu. Öte yandan, her yıl ortalama 60 avukat öldürülüyor ya da fiziki saldırıya uğruyor. Üstelik bu sayılar sağlık çalışanlarının uğradıkları saldırılardan çok daha fazlayken, avukata yönelen şiddet çoğu zaman haber bile olmuyor. Avukatların sadece adaleti temsil ederek şahısları savunduğunu, suçlunun ortağı olmadığını da belirterek son yıllarda Müvekkillerinden dolayı Avukatlara yönelik artan şiddete de değinen Baro Başkanı Soner Aydın “Daha da trajik olanı, 28 Ağustos’ta, 3 gün önce Van’da bir meslektaşımız, bir düzensiz göçmenin ifadesi için gittiği hastanede, sırf tedavi durumunu sordu diye iki doktorun ağır hakaretlerine maruz kaldı ve hastaneden atıldı. Her gün maruz kaldığımız binlerce hakaret, tehdit ve şantajlar ise bildirilmiyor bile. Oysa sadece Avukatlık Kanunu’nun 57. maddesinde yazan’…avukata karşı işlenen suçlar hakkında, bu suçların hakimlere karşı işlenmesine ilişkin hükümler uygulanır.’ hükmü etkin bir şekilde hayata geçirilse, sonraki bir çoğunun önüne kendiliğinden geçilebilir. Bizler suçun, suçlunun ortağı, ihtilafın, geçimsizliğin, borcun sebebi değiliz. Yine toplumsal konularda veya hak ihlallerinde güçlü devlete karşı güçsüz bireye hukuki yardımda bulunuyoruz diye, devlet düşmanlığı yapmış olmuyoruz. Keza, mali sorunlarımızın, hatta imkânsızlıklarımızın katlanılamaz hale geldiğini daha nasıl anlatalım, görünen köyü daha nasıl tarif edelim? Çoğu meslektaşımız geçinemiyor bile. Giderlerini ödeyemeyeceği için ofis açamayan, asgari ücret kadar kazanamayan binlercemiz var.  Üstelik son 1 yıldır yaşadığımız yüksek enflasyon ve 3-4 katlık anormal fiyat artışları üzerimize daha ağır yükler getirdi. Ama Avukatlık ücret tarifemiz, adli yardım ücretlerimiz ve CMK tarifemiz hala 2021 rakamları üzerinden uygulanıyor.”dedi.
 
 SORUNLAR ÇÖZÜLMESE EYLEM SÜRECİ BAŞLAYACAK
 
Avukatların sorunlarının çözümemesi durumunda eylem sürecini başlatacaklarının altını çizen Baro başkanı Aydın hem “Çanakkale Barosu olarak özellikle bu konuyu Mayıs ayından itibaren masaya yatırdık ve Haziran ayında enflasyon oranında güncellenmelerini talep ettik. Ancak aldığımız cevap, Avukatlık Kanunun 168 maddesi sebebiyle yılda bir kez artış yapılabileceği şeklinde oldu. Oysa Bütçe Kanunu’ da bütçenin yılda bir kez çıkarılmasını emrediyor ama pekala ek bütçe çıkarıldı.  Tıpkı pandemi bahanesiyle bize genel kurul yaptırılmazken, parti genel kurullarının lebalep yapıldığı gibi.  Biz de tüm barolar olarak, sorunun üzerine birlikte gitmek üzere Barolar Birliğinde 5 Haziran’da toplantı yapıp bir çalışma programı oluşturduk. Ancak Çanakkale Barosu olarak, bu rakamlarla bu hizmetlerin sürdürülmesinin mümkün olmadığını ve konunun aciliyetini 1 Temmuz 2022’de tüm Türkiye’ye ilan ettik. Ardımızdan da birçok baro 7-8 Temmuz’da çeşitli mekanizmalarla tepkilerini ortaya koydular.  23 Temmuz’da ise ortalama %240’lık artış istemimizi Adalet ve Maliye Bakanlıklarına iletmek üzere, 81 Baro ortak açıklama yaptık. Ve ekledik: 1 Eylül’e kadar sorun çözülmezse tek vücut olarak eylemlere başlayacağız. Gelinen noktada;   Adalet Bakanlığı ile yapılan görüşmeler sonucunda, en geç 3 Eylül’de yeni AAÜT’nin ortalama %160 artışla çıkarılacağı bilgisi bizlere ulaştı. Ancak, ağırlıklı olarak genç meslektaşlarımızın, ama sonuçta hepimizin asıl canını yakan CMK ücretleri konusunda Maliye Bakanlığından maalesef aynı sağduyulu yaklaşımı göremedik. Adeta görüşmekten çekinir tavırla, taleplerimizi dosya üzerinden alma yolunu tercih ettiler ama şu tarihe kadar tarafımıza net bir dönüş te olmadı. Tahminlerimize göre düşünülen sadece %60-70’lik bir artış; o da 1 Ocak 2023’ten başlamak kaydıyla. Bir kere bu rakamlar 2022’nin kaybını bile telafi etmekten çok uzaktır. Üstelik 2023’te de enflasyonun kolay kolay düşmeyeceği anlaşıldığından, CMK ücretleri konusunda diyalog yolunun sonuç vermeyeceği şimdiden gözüküyor. Bu sebeple değerli meslektaşlarım, öncelikle artık eziyet hatta hakaret haline gelen bu rakamlara karşı haklarımızı almak üzere 5 Eylül’den itibaren sahaya inmeye, önce uyarı toplantıları, giderek, hizmeti yavaşlatma ve tamamen durdurma, duruşmalara girmeme, büyük avukat mitingi gibi eylemsel tavırlar almaya mecbur bırakılıyoruz” dedi.
 
 Tüm Haklarımızı Derhal Teslim Edin
 
Aydın tüm bu süreçler yaşanırken avukatlara da görev düştüğünün altını çizen Aydın konuşmasında “Ancak sevgili meslektaşlarım; Burada hepimize görevler düşüyor. Bu konuda her birimiz eksiksiz katılım ve destek gösterip, birlikte çelik bir kale gibi hareket etmeliyiz. Tüm tepkilerimizi aynı anda ve en yüksek sesle dile getirmeliyiz ki değerimiz, gücümüz, kararlılığımız hissedilsin, tüm kesimlerce net olarak görülebilsin. Bu vesileyle buradan bir kez daha muhataplarımızı, ‘artık meslek onurumuzu bile zedeleyen, emeğimizi hakir gören, haksız, adaletsiz dayatmalar yapmak yerine, sesimizi duymaya ve sağduyulu davranmaya’ çağırıyoruz. Aslında meslek sorunlarımız ve hukuk devleti adına taşıdığımız kaygılarımız bilinmedik, yeni şeyler değil. Biz söylemekten, tekrarlamaktan bıktık. Ama çözüm adına hiçbir şey yapılmaması, belki de bunların bir sorun olarak görülmemesi, başlı başına hukuk ayıbıdır, garabetidir.  Burada Adalet Bakanlığı’nın 2019 yılı yargı reformu strateji belgesinin giriş kısmındaki 6. Bendi tekrar hatırlatalım. ‘hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi, hak ve özgürlüklerin daha etkin korunup geliştirilmesi, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının güçlendirilmesi, sistemin şeffaflığının artırılması, yargısal süreçlerin basitleştirilmesi, adalete erişimin kolaylaştırılması, savunma hakkının güçlendirilmesi ve makul sürede yargılanma hakkının daha etkin korunması’ Hadi biz söyleyince dinlemiyorsunuz, bari kendi söylediğinizi yapın. Çünkü hukukun ve aklın yolu bir ve bunun böyle olması gerektiğini esasen herkes biliyor.  O halde, avukatın etkin biçimde katılmadığı ya da kabul görmediği bir yargılama, adil ve gerçek bir yargılama olamayacağından, kutsal savunma hakkını temsilen görev yapan avukatların, yargıda ötelenmesi, üvey evlat gibi görülmesi şeklindeki kabul edilemez bakış açıları hemen terk edilmeli, yasadan ve meslek onurumuzdan kaynaklanan maddi-manevi tüm haklarımız derhal teslim edilmelidir” dedi.
 
 Güven Endeksinde Gerilemek Bizleri Yaralıyor
 
Aydın, Türkiye’de yargının saygınlığının düşmesinin çok üzücü olduğunu da hatırlatarak “ Yargının, yargı mensuplarının sorunlarını da biz dile getirip, haklarını savunduğumuz halde, yargı diyalektiğindeki eşitlerimizin önemli bir kısmının hala hak ettiğimiz değeri teslimde zorlanması, bir türlü içselleştirememesi ne acı değil mi? Yine de biz avukatlar hukuku sadece ekmek kapımız değil, aynı zamanda bir yaşam biçimimiz ve varlık sebebimiz olarak görürüz, hissederiz. Çünkü bizler bu konularda ülkemizi hep iyi yerlerde görmek istemişizdir. Ama sürekli aksi yaşandığı için yargının saygınlığı hep düşmüş, yargıya güven çok çok azalmıştır; yargıya güven endeksinde, 138 ülke arasında 117. sıralara düşme ayıbı en çok, hatta galiba sadece bizleri yaralamaktadır.  Çünkü birkaç gazete haberi dışında, bu konuda kimse ağzını bile açmamaktadır. Bunun için öncelikli olarak ve acilen yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunun tartışmalı olmaktan çıkarılmasını, coğrafi teminatların sağlanmasını, buna dair doğal hukukun gerektirdiği doğru mevzuatın derhal çıkarılmasını da hep bizler dile getirmişizdir. Evet, yargı üzerindeki siyasi, sosyal ve diğer her türlü baskıya ivedilikle son verilmelidir. Yargı ve hukuk, anlık duruma göre eğip bükülecek bir mekanizma değildir; siyasi amaçlarla müdahale edilemez. Çünkü bağımsız ve tarafsız yargı bir gün herkese lazım olur” dedi.
 
OMUZ OMUZA MÜCADELEYE DEVAM EDİYORUZ
 
Aydın, Adli Yıl açılışında konuşmasının sonunda şunları söyledi. “Ayrıca, etkin, adil ve makul süreli yargılama yapılamaması, bir an önce çözüme kavuşmalıdır. Çünkü bu sorunun yıllardır çözülemediği, aksine, sistematik hale geldiği, bırakınız Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni, artık Anayasa Mahkememizin kararlarında dahi açıkça tespit ve ilan olunmaktadır. Keza, fiziki imkanlar kısmen iyileşse de, asıl önemli unsur olan yetişmiş, yetkin, liyakatli hakim, savcı ve adli personel açığının giderilememesi de öncelikli sorunlardan biridir.  Bu kadar olumsuzluk içerisinde bizler yine de dimdik ayaktayız, bir aradayız, işimizi en iyisiyle yerine getirmeye çalışıyoruz.  Görevimizin önem ve değerinin bilinci içinde, cumhuriyet kazanımlarımızı, demokrasimizi, insan hak ve özgürlüklerini korumak için, hep birlikte, omuz omuza mücadele veriyoruz.  Savunmayı savunmak, avukatların itibarını ve haklarını korumak ve en iyi çalışma ortamını sağlamak için hep birlikte korkmadan, yılmadan, yorulmadan daha çok çalışacağız. Çünkü şiarımız Atatürk’ün şu sözüdür: “Hiçbir şeye ihtiyacımız yoktur. Tek bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak”  Bu vesileyle, görevi sırasında şehit edilen tüm hukukçuları, meslek yaşamı boyunca onuruyla hukuka hizmet ettikten sonra ebediyete intikal etmiş bulunan tüm adalet savaşçılarını bir kez daha saygıyla anıyor, aynı hukuk mücadelesini bugün birlikte sürdüren siz değerli meslektaşlarıma şükranlarımı sunuyorum”
 
Konuşmanın artından baro avukatları Atatürk heykeli önünde hatıra fotoğrafı çektirdi.
 
Ogün İNAL