Türkiye turnesi kapsamında yola çıkan Entropi Sahne 19 Ekim Çarşamba günü 20.30’da ÇOMÜ İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde sahne alacak. Oğuz Atay’ın kitabından uyarlanan ’Korkuyu Beklerken’ için, yine yazarın diğer bir kitabı ‘Tutunamayanlar’ın devamı niteliğinde olarak da değerlendiriliyor. Oyun gösterime girdiği yerlerdeki seyircilerden tam not alıyor.
Konusu ise; Korkularından başka silahı olmayan bir adamın, silahları parçalanana kadar mücadele ettiği bir kavga. Bu kavgada anlatılanlar için, ‘Aslında bir başka Tutunamayan’ın hikayesidir’ diyebiliriz. Zaman zaman bir rehber olarak kullanmaya çalıştığımız Tutunamayanlar’da, Oğuz Atay bu türün (disconnectus erectus) tanımı için şöyle demiş; ‘Erkekleri, yalnız bırakıldıkları zaman acıklı sesler çıkarırlar. Dişilerini de aynı sesle çağırırlar. Genellikle terkedilmiş yuvalarda yaşarlar. Belirli bir aile düzenleri yoktur. Doğumdan sonra ana, baba ve yavrular ayrı yerlere giderler. Toplu olarak yaşamayı bilmezler ve dış tehlikelere karşı birleştikleri görülmemiştir. Belirli bir beslenme düzenleri yoktur. Başka hayvanlarla birlikte yaşarken onların getirdikleri yiyeceklerle geçinirler. Kendi başlarına kaldıkları zaman genellikle yemek yemeyi unuturlar. Bütün huyları taklit esasına dayandığı için, başka hayvanların yemek yediklerini görmezlerse, acıktıklarını anlamazlar. İçgüdüleri tam gelişmemiştir. Kendilerini korumayı bilmezler. Fakat gene taklitçikleri nedeniyle başka hayvanların dövüşmesine özenerek kavgaya girdikleri olur. Şimdiye kadar hiçbir tutunamayanın bir kavgada başka bir hayvanı yendiği görülmemiştir.’
Oyunu sahneleyecek olan Entropi Sahne 2016’da kurulmuş. “Her türlü performansa açık multi disipliner yaratım alanı oluşturma amacında” şeklinde tarif eden grup, kendilerini şöyle anlatıyorlar;
‘Fizikçilerin ve metafizikçilerin müdavimi oldukları, fakat her nedense gelirken kılık değiştirmeyi ihmal etmedikleri bir garip sosyal tesistir; Entropi,
Şairlerin pınarından içtikten sonra içkinleştiği, bilim adamlarının hamamında terleyip hipotezlerini attığı pek verimli bir menbadır; Entropi,
Algı boyutuna giren tüm özdeklerin özünden ve evreni seyredenlerin gözünden gizle perdelenmiş, Şaşahalı salonlarda sahnelenmesine rağmen söylencesi sır ile ertelenmiş pek muğlak metindir; Entropi,
"Entropi kuramını sarsan en önemli istisna yaratım sürecidir."
Entropi üzerine eğilen bilim adamlarının bazıları onu kutsal yasalar mertebesine çıkarırken, bazı felsefeciler de onu yaratımın tasarım formülü düzeyine çıkarır, Oysa Entropi kuramının illüzyonunu çözebilecek yetenek belki de sadece sanatçıya bağışlanmıştır.
Yaratım süreci noktalanan bir resim, yüz yıl sonra tuval dokusunda ve boyasında bozulmalar başlamış olsa da, bir asır boyunca kendisini izleyenlerin imgeleminde yeni ilhamlar yaratarak entropi kuramına meydan okur. Cisim vasfı ile resim bozulsa da, imge vasıtası ile yeniden var olmaya ve hatta yeni yaratımlara ilham olmaya devam eder.
Yüzlerce yıl sahnelenen tiyatro oyunları, ilk sahnelendiği andan itibaren bozulmaya başladığı düşünülebilirse de, izleyenlerin bilinç zincirinde tekrardan var olmakla kalmayıp düzensizliğe doğru giden duygu ve düşünceleri düzene sevk etmeye de yardımcı olur. Notaları ya da dizeleri tarafından terk edilmiş birçok bestenin ninnilerde tekrardan hayat bulduğuna şahit olmadınız mı şu entropi sevdalısı dünyada? İşte; Özü itibariyle tüm sanatsal yaratımlar, entropi müzesinde sergilenmekten uzak ve ilham mabetlerinin vitrininde sergilenmeye yakındır!’
Biletlerinin satışa çıktığı bildirilen ve 19 Ekim Çarşamba günü sahne alacak olan Entropi Sahne’nin oyunu “Korkuyu Beklerken”, saat 20.30’da Çomü İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde seyircileri ile buluşacak.
Şenay Azman