Gündem

Beyaz düşleriniz gerçek oluyor

On üç yaşında dikiş makinesi ile başlayan yolculuğuna artık Çanakkale’de devam eden Nazan Kâhya gelinlik seçimi ile ilgili sırları ve doğru bilinen yanlışları paylaştı.

17 yıldır İstanbul’da Ümraniye Çarşı’da dükkân işleten ve gelinlik dikimi yapan terzi Nazan Kâhya, Mali Müşavirlik yapan kız kardeşi Canan Yıldırım ile birlikte Çarşı Caddesi’nde Nazan Gelinlikte kentli gelinlerin hayallerini gerçeğe dönüştürüyor.
İşte o keyifli sohbetin satır başları:
“BEN HARİKA BİR GELİNLİK GİYDİM”
“Benim gelinliğim çok güzeldi, Tülay Gelinlikte Kamuran Abla vardı, o dikmişti. Kendimiz tasarlamıştık. Muhteşem bir kuyruğu vardı. Harika bir gelinlikti. Oğluma da, 22 sene önce özel şampuan sepeti yaptırmıştım, şimdi moda oldu. Ben hayatı güzel ve şık yaşamayı severim. Eskiden hiç hoşlanmıyorum. İşte bunca sene sonra ‘Ben harika bir gelinlik giydim’ demek çok güzel…”
“YENİ KUMAŞLAR, YENİ ELBİSELER, FARKLI TASARIMLAR HEP HAYATIMDA”
“Annem dikiş öğretmeni idi ancak hiç çalışmadı. O da ben de değişik şeyler giymeyi, yeni tasarımlar yaratmayı çok severdik. Üstümüzde giydiklerimizi herkes beğenirdi. Kendimiz diker, kendimiz giyerdik. 13 yaşımda iken dikiş makinem vardı. Kendimi bildim bile kumaşların içerisinde geçti hayatım. Kız Meslek Lisesi’nden mezun olduktan sonra evlendim.   Çalışmak zorunda değildim ama asla boş oturmazdım. Yeni kumaşlar, yeni elbiseler, farklı tasarımlar hayatımda devam etti. Yaptığım işten çok zevk alıyorum, özellikle gelinlik dikmekten.”
“GELİNLİKTE DEĞİŞİKLİK SEVİYORUM”
“Gelinlikleri, gelinin istekleri ile birlikte kendim tasarlıyorum. İlaveler yapıyorum, fikirler veriyorum.  Sadece alım satım yapmıyorum, tamamen işin içindeyim.  Kıyafet modasını takip etmiyorum ama gelinlik modasını takip ediyorum,  herkesin giydiği şeyden hoşlanmam. Gelinlikte de değişiklik seviyorum.”
“HER GELİN TARZ SAHİBİ OLMALI”
“Gelinler seçim yaparken önce vücut ölçülerine bakacak. Hayalimdeki gelinlik budur deyip, kendilerine hiç yakışmayacak gelinlikleri seçiyorlar. Gelin bedeninin orantılarını tanımak zorunda. Boyunu, bel çevresini her şeyini.  1,55 boyunda balık etli bir kızın kalkıp da son derece kabarık bir etek giymesi kadar kötü bir şey olamaz. Bunu inatla yaparsa komik olur.  Gelin tabi ki modayı takip edecek ama moda diye de komik duruma düşmeyecek. Herkes bir tarz sahip olmalı.  Ben bu konuda gelinlerle çok ilgileniyorum. Çok isterse kendine istediği modeli giydiriyorum.  Aynada ne hale geldiğini görüyor.  Satmak için yakışmayan gelinliği asla vermem.”
 
“KABARIK ETEK PRENSES MODEL DEĞİLDİR”
“Herkes kabarık etekli gelinliğe prenses model diyor. Hiçbir prenses böyle bir gelinlik giymez.  Prenseler her zaman sade, ağ kesim ve asil gelinlikler tercih eder. Biz de onun adı prenses kalmış. O kabarık etek Barbie Bebek eteği.  Gelinlikte çok kavram karmaşası var. Yıllar önce kullandığımız kumaşları sanki ilk defa ortaya çıkarmışız gibi davranıyorlar.   Fransız danteli deniliyor, gerçek Fransız danteli çok şık, çok incedir. Ama o gelinliğin fiyatı bol sıfırlı olur.”
“NE OĞLANIN CÜZDANINI ÜZERİM, NE GELİNİN GÖNLÜNÜ ÜZERİM”
“Sezona çok hızlı başladık, yeni açıldığımız halde çok iyi gidiyor. Ben müşteri dükkâna girince direk gelinlik fiyatı verip, kestirip atmam.  Üstelik bütçeye göre çalışırım. Ben bütçesi düşük olanı kapıdan çevirmem, bu esnaflığa yakışmaz. Gelini yönlendiririm. Ne oğlanın cüzdanını üzerim, ne gelinin gönlünü üzerim. Bu ikisinin ortasını bulurum, gerekirse ben taviz veririm.  Başka davransak, esnaf değil, tüccar olurum.”
“ALIŞVERİŞİN KALBİ MAHMUTPAŞA’DA ATAR”
“Kına elbisesinden kaftana, yüksek model kaftandan taç ve kına malzemelerine kadar aklınıza ne gelirse, İstanbul Mahmutpaşa’dan Ümraniye Çarşı’da dükkân işleten geliyor.  Herhangi bir kaftanın, aynı model başka rengini istiyorsanız bile, birebir istediğinizi 15 gün içinde getiririm.  Gelinlik için de aynı şey geçerli.  Alışverişin kalbi Mahmutpaşa’da atar. Zaten Çanakkale’den malzeme alamıyorum. Ya bulamıyorum ya da gerçek fiyatını bildiğim için o kadar para vermek doğru değil diye düşünüyorum.”
“GELİNLER ASLA VE ASLA İNTERNET ÜZERİNDEN MODEL SEÇİP BUNU İSTİYORUM DEMESİN”
“Sünnet anneleri de artık kaftan giyiyor.   Bir ara beyaz giymeleri moda olmuştu, şimdi kaftan modası geldi. Sürekli kaftan kiralıyorum.  İsteyen sıfır gelinlik alır, ister kiradan gelmiş olanı alır. Arada baya fiyat farkı da olur. Gelinler gönüllerinden ne geçiyorsa, Nazan Gelinlikte bulabilirler. Bir kere dahi olsa bize muhakkak uğramaları gerekir. Bazen bana model fotoğrafı gönderip, fiyat istiyorlar. Olmaz. Gelinler asla ve asla internet üzerinden model seçip bunu istiyorum demesin. Bu işi uzmanı ile konuşmadan, modele birlikte karar vermeden gelinlik seçilmez.”
“KİŞİYE ÖZEL DUVAK ÇALIŞIYORUZ, BUNUN İÇİN DE ÜCRET ALMIYORUZ”
“Duvaklar her zaman uzun güzel. Kişiye özel duvak çalışıyoruz. Dış çekim için ayrı salon içi ayrı yapıyoruz.   Hiçbir zaman gelinliği yaptıktan sonra duvak ve çiçeğe ayrıca ücret almıyoruz. İsterse bin liralık gelinlik alsın, çiçek, taç duvak gelinliğin içerisindedir. Çoğu yerde bunlara ekstra para istiyorlar. Bu esnaflığa sığmaz.  İnsanlar piyasayı bilmiyor.  Bir dükkâna giriyorsunuz, gelinliğin fiyatı 3-5 bin.  Bu onun ederi mi değil. Bir gelinlik çok pahalı diye çok kaliteli değil. Siz o dükkânın giderlerini de fiyat içerisinde veriyorsunuz.   Markaya gösterişe aldanmayın.  Bir gelinliğin üstüne fiyatı koyuyor, üstüne de 250 TL fark koyuyor. İster satın al ister kirala diyor. Bu tamamen bir dümen.”
“ O GECENİN BAŞROLÜ GELİNDİR”
“Ben burada gelinlerin kararlarına müdahale edilmesine de izin vermem. Hemen gelini alırım yanıma, sadece onunla ilgilenirim, onun, isteklerini dinlerim. Gelinler karar verirken çok rahat olmak zorunda., gelin özel olmak zorunda. Ayrıca toplum içerisinde yazılı olmayan kurallar vardır. Düğünde davetlilerin, beyaz, kırık beyaz giymesi, kına gecesinde kırmızı giymesi söz konusu bile olamaz. Her şey anayasada yazılı değildir. Halk içinde bu kurallara uymazsan, bu davetlinin kıskançlığını çekememezliğini gösterir. Gelinler gecenin başrolüdür, biz de Nazan Gelinlik olarak onları en mutlu günlerine hazırlamaya devam edeceğiz.”
Dilek Akşen