Bu kadar büyük bir halk sağlığı problemi olmasının altında ise akciğer kanserinin erken evrede belirti vermemesi yatıyor. Hastaların yüzde 75‘ine üçüncü ya da son evrede tanı konulabildiğinden, tedavide başarı yakalanamıyor. Bu nedenle akciğer kanserinde erken tanının kritik önem taşıdığını belirten Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Levent Tıp Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Firuz Çelikoğlu, akciğer kanserinin tedavisinde kullanılan intratümoral kemoterapi hakkında da detaylı bilgiler verdi.
Dünyada her yıl yaklaşık 1.8 milyon kişi akciğer kanserine bağlı yaşamını kaybediyor. Akciğer dokusundaki hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucunda oluşan kanser, akciğerlerin bir bölümünü kaplıyor, kitle oluşturuyor ve uzak organlara yayılarak metastaza neden olabiliyor. Akciğer kanserinde çoğunlukla erken evrede tanı konulamadığından, hastalığın çok hızlı ilerlediğini söyleyen Bayındır Levent Tıp Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Firuz Çelikoğlu, “Kanserin erken tanı konulmasındaki gecikmeden dolayı, ileri evrelere yayılmış kanser hastalarının yalnızca yüzde 15’i 5 yıl yaşayabiliyor. Hastaların yüzde 75‘ine üçüncü ya da dördüncü evrede tanı konulabiliyor. Bu da tedavinin başarısız olmasına yol açıyor. 50 yaş üstü yılda ortalama 20 paket sigara içen ya da bırakmış olan kadın ve erkekte, kanser olma riski yüzde 8, pasif içicilerde ise bu risk yüzde 20 ile yüzde 30 civarında oluyor” dedi.
AKCİĞER KANSERİ BELİRTİLERİ
Akciğer kanserinin başlangıç evrelerinde belirtilerin kimi zaman çok sıradan ya da hiç görülmediğini ve sıradan şikayetler de önemsenmediği zaman akciğer kanserinde tedavi edilebilecek zamanın geciktirilmiş olduğunu dile getiren Prof. Dr. Firuz Çelikoğlu, dikkat edilmesi gereken belirtileri sıraladı: 2 haftadan uzun süren öksürük, derin nefes alınca oluşan göğüs ağrısı, nefes darlığı, göğüste oluşan ıslık sesi, balgam içinde kan, yorgunluk, zayıflama, ses değişikliği, sık tekrarlayan pnomoni zatürre, bronşit.
İNTRATÜMORAL KEMOTERAPİ HÜCRELERE ÖLDÜRÜCÜ ETKİ YAPIYOR
Kanserin erken evrede farkına varılıp tedavisi yapılması için, kanser tarama klinik stratejisi, düşük dansiteli akciğer tomografisi, solunum fonksiyon testleri ve bronkoskopi yapıldığını belirten Prof. Dr. Firuz Çelikoğlu, “Yüksek risk grubu kişilerde yapılacak bu tetkikler, erken akciğer kanseri tanısında, kanserin yaratacağı şikayetler daha ortaya çıkmadan farkına varılmasında yardımcı oluyor. Akciğer kanserinin tedavisinde kullanılan intratümöral kemoterapi, intravenöz yoldan kullanlmakta olan bir veya birden fazla kanser öldürücü ilacın, bronkoskoptan kateterli bir iğne aracılığıyla ile doğrudan doğruya tümör dokusu içine enjekte edilmesinden ibaret bir girişimsel bronkoskopi yöntemidir. İntratümoral kemoterapi bir taraftan tıkanmaya yol açan hava yolu içindeki tümör kitlesinin ortadan kaldırılmasını sağlarken, diğer taraftan da normal hücrelere zarar vermeksizin sadece kanser hücreleri üzerinde spesifik öldürücü bir etki yapıyor” ifadelerinde bulundu.
İNTRATÜMORAL LOKAL KEMOTERAPİNİN AVANTAJLARI
Prof. Dr. Firuz Çelikoğlu, intratümoral lokal kemoterapinin avantajlarını şöyle sıraladı: Genel toksik etki olmadan lokal olarak yüksek doza ulaşılması. Tümör dokusunu hızla öldürerek, tümör dokusunun küçültmesi. Başlangıçta ameliyat edilemeyen bronş kanserlerinde, tedaviden sonra cerrahi tedavi imkanı yaratabilmesi. Hiçbir hastada klasik kemoterapide olabilen sistemik bir yan etki görülmemesi. Sistemik kemoterapi, radyoterapi ile eş zamanlı yapılabilmesi.
Haber Merkezi