Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun (EŞİK) Çanakkale’de 5’incisini düzenlediği EŞİK Kadın Forumu’nda Çanakkale’de gerçekleşen kadın cinayetlerine ilişkin verileri paylaştı. Konuşmacı Fidan Ataselim; “2021 yılının 12 ayında 2 kadın cinayeti, 2 şüpheli kadın cinayeti gerçekleşmiş. 2022 yılının ilk 9 ayında 3 kadın cinayeti gerçekleşmiş” dedi.
Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun (EŞİK) düzenlendiği; eşit, özgür, şiddetsiz yaşamı ve kadınların ortak mücadelesinin konuşulduğu forumlardan 5’incisini Çanakkale’de gerçekleştirdi.
Çanakkale Belediyesi Sarıçay Sosyal Tesisleri Ercan Adsız Salonu’nda düzenlenen foruma, her ilin komşusu il ve ilçelerinden kadın örgütlerinden, sendikalar, meslek odaları, barolar ve siyasi partilerin kadın birimlerinden, çeşitli mücadele alanlardan kadınların ve bağımsız kadınlar katılım sağladı.
Av. İnci İncesağır ve Av. Ezgi Deniz Ünsal’ın moderatörlüğünü üstlendiği forumun konuşmacıları ise Fidan Ataselim ve Gökçe Çiçek Ayata oldu.
BÖLGENİN EN YÜKSEK ORTALAMASI ÇANAKKALE
Forumun kalabalığına değinen Çalışal, açılış konuşmasında şu ifadeleri kaydetti: “Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun (EŞİK), tüm milletvekillerini kadın politikaları açısından izlediği ‘Milletvekili İzleme Raporu’nu yayımladı. Bu verilerden yola çıkılarak başta kısa bir özet bilgi vermek gerekirse; Marmara Bölgesi kapsamında 11 şehirden 5 tanesinin ortalama puanı 5’ten düşük çıktı. Bölgenin en yüksek ortalama puanı 15,50 Çanakkale’de bulunuyor. Çanakkale dışında bölgede 10 ortalama puanın üzerinde almış 2’nci bir şehir bulunmuyor maalesef. Ancak bölgede 0 ortalama puan almış şehir de yok. En düşük ortalama puana sahip şehir 2,33 ile Kırklareli ve onu takiben 2,50 ortalama puana sahip Bilecik.”
“6284 SAYILI YASAYA DA HEP BİRLİKTE SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ”
Gökçe Çiçek Ayata ise “2 yılı aşkın süredir, İstanbul Sözleşmesi’ne saldırılar başlamıştı. Buna dair, ortak saldırılara karşı ortak mücadele zemini olarak EŞİK ortaya çıktı. Danıştay tarihinde de Türkiye tarihinde de dünya tarihinde de kadınların meydanlardan duruşma salonlarına kadar; taleplerinin nasıl arkasında durduklarını, hakları için nasıl mücadele gösterdiklerinin mücadele örneklerinden birisi olan 6284 Sayılı Yasa bizim için çok kıymetli. Çok çalıştık bu yasa için. Kâğıt üzerinde pek şeyi becerebilen, bize kadınlar olarak hem koruma tedbirlerinin hem de önleyici tedbirlerin önünü açan bir yasa. Kadınların yazdığı bir yasa. Arkasında ciddi bir kadın mücadelesi var. Şu an 6284 Sayılı Yasa da tehlike altında. Tıpkı İstanbul Sözleşmesi’ne ve diğer haklarımıza sahip çıktığımız gibi 6284 Sayılı Yasaya da hep birlikte sahip çıkmak zorundayız. Birlikte mücadele etmediğimiz bir an olmuyor. Aileyi hedef aldığı söylendi. Yasa, evli olsun olmasın; şiddete maruz kalan kadınların şiddet ortamından çıkması sağlıyor” dedi.
ÇANAKKALE’DE 9 AYDA 3 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ
Fidan Ataselim’in kadın 5 acil talebini ifade ettiği konuşmasında, "Eşit yurttaşlık hakkımızı aşındırmaktan vazgeçin. Demokrasinin öncelikli kriterlerinden biri. Adaleti o kadar ölçemeyiz ama eşitlik ölçebiliyoruz. Oy kullanmak için bir yurttaş olarak tanınmak bile nice mücadelelere mal olmuş. Uygulamaya döndüğümüzde ise koca ve derin bir toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle karşı karşıyayız. Eşit yurttaş mantığını akıllarımızdan çıkartmamalıyız. Kadınların örgütlenme alanlarına yönelik de büyük bir saldırı ve girişimlerle karşı karşıyayız. Tarla Başı Toplum Merkezi ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, kapatma davasıyla karşı karşıya. Roza Kadın Derneği sistematik bir şiddetle karşı karşıya. Çanakkale’de de derneklerin sürekli denetim taciziyle karşı karşıya olduğunu gördük. Biliyorlar ki biz bir araya geldiğimiz zaman büyük bir güç ortaya çıkaracak. Çanakkale’de 2021 yılının 12 ayında 2 kadın cinayeti, 2 şüpheli kadın cinayeti gerçekleşmiş. 2022 yılının ilk 9 ayında 3 kadın cinayeti gerçekleşmiş. Balıkesir’de 2021 yılında 7 kadın cinayeti, 2 şüpheli kadın cinayeti varken, 2022 yılının 6 kadın cinayeti 1 şüpheli kadın ölümü gerçekleşmiş. Kadın cinayeti, kadına yönelik şiddetin son aşamasıdır. Kadınlar, bu topraklarda, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi kendi hayatlarıyla ilgili karar vermek istedikleri anda; kimi zaman en yakınlarındaki erkeklerden farklı olan görüşlerini ifade ettikleri zaman ölümle burun buruna geliyorlar. En çok da boşanma sürecinde, ayrılık sürecinde bu tür durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Devlet, kamu mekanizması, tüm yetkililer; en yakınlarımızdan bize gelecek olan erkek şiddetini önlemediği durumunda; bunun topluma yansıması ne oluyor? Herhangi bir erkek, herhangi bir kadını sokak ortasında, hiç tanımıyor olsa bile öldürebilir görüyor. Eşit yurttaşlık hakkımızı aşındırmaktan vazgeçin. Kazanılmış haklarımızı tehdit eden söylem ve girişimlere son verin. Evde, işte, sokakta, tüm toplumsal yaşamda şiddetsiz bir yaşam sürme hakkımız için acil eylem planı uygulayın. Eğitimi eşitlikçi, ayrımcılıktan uzak, bilimsel, laik, parasız hale getirin. Eşit istihdam, kreş ve işyerinde şiddeti önleme mekanizmaları için etkin politikalar uygulayın” şeklinde konuştu.
Dilek Akşen