Gribin influenza virüsünün neden olduğu, genellikle yıl içerisinde sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başına kadar olan dönemde daha sık görülen oldukça bulaşıcı bir hastalık olduğu ifade edilen açıklamada, “Toplumun özelliklerine göre her yıl belirli sayıda insanı etkiler ve hastalandırır. Bu nedenle her yıl sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başı arasında beklenen sayıda kişide görülen bu hastalık mevsimsel grip olarak ifade edilmektedir” denildi.
Grip belirtilerinin, virüsün vücuda girmesinden sonraki 1-3 gün içerisinde ortaya çıktığı ifade edilirken; ateş (koltuk altından ölçülen 38 °C ve üzeri), titreme, kuru öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve tıkanıklığı, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, şiddetli halsizlik, ishal ve nadiren kusma gibi belirtilerden biri ya da birkaçının görülebileceği kaydedildi. İl Sağlık Müdürlüğü açıklamasında başlıklar halinde şu ifadelere yer verildi;
GRİP NASIL BULAŞIR?
Temel olarak hasta bireylerin öksürme, hapşırma ve konuşma esnasında yaydıkları damlacıkların, sağlıklı bireyler tarafından solunum yoluyla alınmasıyla bulaşmaktadır. Hasta kişinin öksürmesi ya da hapşırması sonucu etrafa influenza (grip) virüsü içeren milyonlarca damlacık dağılır. Bu damlacıkların enfekte bireylerin 100 - 180 cm (1-2 metre) uzağına kadar yayılabildiği gösterilmiştir. Az da olsa, bu damlacıkların bulaştığı yüzey ve nesnelere temas edildikten sonra ellerin ağız, burun veya göze sürülmesi ile de bulaşabilmektedir. Tokalaşma, öpüşme, bir metreden fazla yaklaşarak konuşma önemli bulaş yollarıdır. Kapı kolu, masa, bardak, vb. yüzeylerde virüs 2-8 saat canlı kalmaktadır.
Hasta kişiler belirtilerin ortaya çıkmasından 1 gün öncesinden başlayarak hastalığın 5.-7. günlerine kadar bulaştırıcıdır.
SOĞUK ALGINLIĞI
Soğuk algınlığı (bazen nezle olarak da ifade edilmektedir), influenza virüsü dışında; 200’e yakın virüsün sebep olduğu, çok daha hafif seyirli bir hastalıktır. Soğuk algınlığı burun akıntısı, boğaz ağrısı ve halsizlik ile seyreden üst solunum yolu enfeksiyonuna verilen isimdir.
GRİPTEN KORUNMA YOLLARI
Hastalıktan korunmada en etkili yöntem grip aşısıdır. Etkin ve güvenli aşılar tüm dünyada 60 yıldan uzun süredir kullanılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü virüsün değişikliklerini yakından takip edip, aşı içeriği için yıllık önerilerde bulunur. Her yıl aşı içeriği Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyeleri dikkate alınarak hazırlanır. Son yıllarda kullanılan aşılarda influenza A’nın iki alt tipi ve influenza B’nin de bir alt tipi yer almaktadır. Hazırlanan aşı ile dolaşımda saptanan virüslerle antijenik benzerlik varsa aşı %50-80 korunma sağlayabilir. Sağlıklı erişkinlerde aşı ile sağlanan koruyucu antikor düzeyi influenza A için %80’in üzerinde bildirilmiştir. Yaşlılarda koruyuculuk daha düşük olmakla birlikte komplikasyonları ve ölümleri azalttığı bilimsel yayınlarla gösterilmiştir.
Grip aşısı grip mevsimi boyunca (ekim-mart ayları arasında) yaptırılabilir. Gripten korunmanın en önemli yollarından biri de kişisel hijyen kurallarına dikkat etmek ve ellerin bol su ve sabun ile yıkanmasıdır. Kalabalık ortamlarda uzun süre bulunmak grip bulaşmasında etkili olduğundan, gerekli olmadıkça bu gibi ortamlardan uzak durulması önerilmektedir. Bu ortamlara girmenin zorunlu olduğu durumlarda maske kullanımına riayet edilmelidir. Hasta kişiler ile yakın temastan kaçınılmalıdır. Ağız, burun ve gözlere kirli eller ile temas edilmemelidir. Hastanın temas ettiği veya virüsün bulaşmış olabileceği sık kullanılan ve dokunulan yüzeyler sık sık temizlenmelidir. Bu yüzeylerin sık sık temizlenmesi ve ellerin sık sık yıkanması, bulaşma riskini de en aza indirecektir. Grip virüsünün yayılmasını önlemek için, yüzeylerin (masalar, kapı kolları, banyo yüzeyleri, mutfak tezgâhı, oyuncaklar, vb.) günlük temizlikte kullanılan deterjanlar ve çamaşır suyu ile temizlenmesi yeterlidir. Hastalara ait çarşaf, çamaşır, havlu ve kap kacağın ayrı olarak yıkanmasına gerek yoktur. Ancak hastaya ait eşyalar yıkanmadan başkası tarafından kullanılmamalıdır.
RİSK GRUPLARI
Hastalık bebeklik döneminden yaşlılığa kadar her yaş grubunu etkilemektedir. Bununla birlikte risk grubunda yer alan kişilerde hastalık diğer kişilere göre daha ağır seyredebilmektedir. Bu kişilerde zatürre, bronşit, sinüzit, orta kulak iltihabı ve oldukça nadiren beyin ve sinir sisteminde hasar oluşması, kalp kası hasarı gibi ciddi tablolara neden olabilir.
Belirlenmiş risk grupları: 65 yaş ve üzeri ve 2 yaş altı kişiler, 6 ay- 18 yaş arasında olup uzun süre aspirin kullanması gerekenler, Şeker hastalığı dahil herhangi bir metabolik hastalığı olanlar, astım dahil kronik solunum yolu hastalığı olanlar, kronik böbrek hastalığı olanlar, kronik kalp ve damar sistemi hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler (kronik kan hastalığı olanlar, kanser hastaları, immunsupresif ilaç kullananlar, HIV/AIDS hastaları), huzurevi, bakımevi ve benzeri ortamlarda yaşayanlar, aşırı kilolu olanlar, gebeler.
GEBELİK VE GRİP
Gebelerde grip ağır seyredebilir ve ölümcül olabilir, hastalık şüphesi olan kişiler hekime başvurmalıdır. Gebelerin hasta olması durumunda bol sıvı tüketmeleri, istirahat etmeleri, iyi beslenmeleri ve şikâyetlerin artması durumunda acilen hekime başvurmaları önerilmektedir. Gebelerde hekimin uygun bulması durumunda antiviral ilaç kullanılmasında sakınca yoktur.
Emziren annelerin hekime başvurmalı hekimlerin önerisi doğrultusunda hareket etmesi gerekmektedir. Antiviral ilaçların alınması annenin emzirmesine engel değildir. Emziren anneler grip oldukları zaman, bebeklerini sütten kesmemelidirler. Çünkü anne sütü içeriği bebeğin beslenmesine ek olarak bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirir böylece bebeği olası hastalıklara ve enfeksiyonlara karşı korumaktadır.
Ancak grip olan anne bebeğini emzirirken şunlara dikkate etmelidir; Emzirmeden önce anne ellerini su ve sabunla yıkamalıdır. Gebelikte gripten korunmanın en etkin yolu aşılanmadır. Gebeler grip için risk grubunda yer almaktadır. Bu nedenle de gebe kalmayı düşünen kişiler ya da gebeler grip sezonunda mutlaka grip aşısı yaptırmalıdır. Gebeler grip aşısı yaptırmadan hekime başvurarak aşıyı reçete ettirebilir ve sonrasında eczaneden temin edebilirler. Grip virüsü, öksürme ve hapşırma esnasında etrafa saçıldığı için bebeğinizi beslerken veya onunla ilgilenirken kesinlikle bebeğinizin yüzüne doğru öksürüp hapşırılmamalıdır. Bebeğinizi emzirirken öksürme ve hapşırma sırasında tek kullanımlık mendil ile ağız ve burun kapatılmalıdır. Mümkün ise tek kullanımlık maske kullanılmalıdır.
BEBEKLİK DÖNEMİ VE GRİP
Öncelikle küçük çocuklarda hastalık daha fazla komplikasyonla seyredebilmektedir. Bu nedenle öncelikli olan çocukların hastalıktan korunmasıdır. Anne sütü her zaman için bebek ve çocuklarda bağışıklığı artıran çok önemli bir destek olması nedeniyle en az 2 yaşına kadar bebek ve çocukların emzirilmesi, hastalıktan korunma ve hastalığa yakalanılması durumunda daha hızlı iyileşme sağlaması nedeniyle çok önemlidir. Hasta olan bebeğiniz için yapabileceğiniz en faydalı şeylerden biri onu emzirmeye devam etmektir. Bebekler hasta oldukları zaman, daha çok sıvıya ihtiyaç duyarlar. Anne sütü diğer sıvı gıdalardan çok daha faydalıdır. Eğer bebeğiniz ememeyecek kadar hasta ise mutlaka doktora gidiniz ve doktorun önerileri doğrultusunda hareket ediniz. Bebeğinizin hasta olmaması için ellerinizi bol su ve sabunla yıkamaya daha fazla önem veriniz. Bebeğinizi beslemeden önce ellerinizi ve yüzünüzü yıkayınız. Bebeğinizi beslerken veya onunla ilgilenirken kesinlikle bebeğinizin yüzüne doğru öksürüp hapşırmayınız. Hasta olmanız bebeğinizi emzirmenize engel değildir. Hasta iseniz mutlaka maske kullanınız ve bebeğinizin öpülmesine engel olunuz.
Haber Merkezi