Çanakkale’nin deprem fay hatları arasında bulunduğunu hatırlatan Acar olası şiddetli bir depremde Çanakkale’de çok sayıda binanın yıkılacağını birçoğunun da kullanılmaz hale geleceğini ifade ederek “Deprem gerçeğinin hayatımızın ayrılmaz parçası olduğu şu günlerde Çanakkale’yi temsil edecek milletvekillerine büyük görevler düşmektedir. Yerel Yönetimler ile sivil toplu örgütlerinin merkezi idare ile koordinasyonunu sağlayarak Çanakkalelilerin farkındalıklarını artırmak öncelikli işimiz olmalıdır.2000-2020 yılları arasında Türkiye genelinde meydana gelen doğal/insan kaynaklı 80 tane acil durumun 6’sı Çanakkale il sınırları içerisinde gerçekleşti. Çanakkale ili mevcut sismik haritaya göre 1 derece deprem bölgesinde yer almaktadır ve bölgede egemen olan 2 adet fay vardır. Yakın tarihli Gökçeada ve Ayvacık Depremleri ve sonuçları ortadayken her ne kadar AFAD’ın “İl Afet Risk Azaltma Planı – 2021” çalışması mevcut olsa da Maraş Depremi bu çalışma ve hazırlıkların hiçbir anlam etmediğin hepimize acı bir şekilde göstermiştir. Adı geçen çalışmaya göre 7 büyüklüğünde bir deprem senaryosundan 2.500 binanın yıkılması, 7.500 binanın orta, 7.500 civarı binanın ağır hasar göreceği tahmin edilmiştir. Çanakkale merkezde zeminin 4/3’ü alüvyondur ve binaların birbirine çok yakın olması büyük bir problemken zeminin depremi büyütme özelliğine sahip olması ayrıca önemlidir. Başta Ayvacık olmak üzere ilçelerde özellikle kırsallarında yapı stoğu 30-40 yıllıktır ve hiçbir mühendislik ölçütüne uygun yapılmamıştır. İl genelinde toplamda 126 adet toplanma alanı ve 39 adet geçici barınma alanı belirlenmiş olup kurulabilecek toplam konteyner sayısı 47.795 ve barındırılabilecek toplam afetzede sayısı 190.100 iken hâlihazırda sadece 800 konteyner bulunmaktadır. Deprem konusunda toplumdaki hassasiyetin artırılmasını, sorumlu kamu kurumlarının gerek yanlış kadrolaşma gerekse laf olsun diye yapılan çalışmaların yeniden ele alınması için gerekli siyasi iradenin gösterilmesi gerekiyor” dedi.
Şenay Azman