Gündem

GELİBOLU 1 MAYISA HAZIR

Her yıl dünyada kutlanan işçi bayramı ile ilgili açıklama yapan Gelibolu Emek Dayanışma  Platformu bu yılda Gelibolu’da çoşkulu geçecek 1 Mayıs kutlaması düzenlediklerini duyurdu.

Yapılan basın açılmamasında “kamu hizmetlerinde piyasalaşmanın hizmetten çok mağdur yarattığı gerçeğinin  tüm çıplaklığıyla görülebildiği ifade edildi.
EKONOMİK KRİZİN HER GEÇEN GÜN DAHA FAZLA DERİNLEŞMESİ VE BEDELİNİN EMEKÇİLERE ÖDÜYOR
Gelibolu 1 Mayıs işçi bayramına hazırlanıyor. 1 Mayıs’ta KESK , DİSK, TMMOB, ve TBB’nin katılımı ile gerçekleşecek olan 1 Mayıs programı ile ilgili açıklama yapan Gelibolu Emek Dayanışma  Platformu Gelibolu 1 Mayıs’a hazır mesajı verildi. Yapılan açıklamada Ülkenin dört bir tarafındaki sömürü, yalan, talan siyaseti Gelibolu'da da fazlasıyla hissedilmektedir.” İfadelerine yer verildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı. “Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs’ın işçi sınıfı ve emekçiler adına ülkemizde güçlü bir tarihi vardır. Yasaklara, engellere, baskılara rağmen başta Taksim olmak üzere ülkemizin meydanları dünyanın en kitlesel 1 Mayıs’larına tanık olmuştur. Gelibolumuzun tarihinde de görkemli 1 Mayıslar organize edilmiştir. Yaklaşık 1 yıl önce kurduğumuz Gelibolu Emek Dayanışma Platformu, Gelibolu'daki demokratik kitle örgütlerinin (dernek, sendika, meslek odası, siyasi parti, inisiyatif, topluluk) ortak çalışma yürütmesini, eylemler organize etmesini amaçlar. Kurulduğu ilk günden beri öncelikli amacı, Gelibolu’da 1 Mayıs'ı tertiplemek ve çoşkulu bir şekilde kutlamak olmuştur. Ülkenin dört bir tarafındaki sömürü, yalan, talan siyaseti Gelibolu'da da fazlasıyla hissedilmektedir. İş yerlerinde baskılar, liyakatsiz yöneticiler, mobing, yandaş sendikacılık ve hak gaspları her geçen gün artmaktadır. Sendikalaşmanın, grevlerin, hak arayışlarının, işçi ve emekçi lehine TİS' lerin önüne hukuki ve fiili engeller çıkarılmaktadır. Emeğin değersizleştiği, her alandaki ve iş kolundaki sömürünün katlanarak arttığı, eğitim sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerinde piyasalaşmanın hizmetten çok mağdur yarattığı gerçeği, tüm çıplaklığıyla görülebilmektedir. Hastanelerin işletme, hastaların müşteri, çalışanların köle görüldüğü bu sömürü sistemi yarardan çok zarar vermektedir. Ekonomik krizin her geçen gün daha fazla derinleşmesi ve bedelinin emekçilere ödetilmesi, Gelibolu'da her yönüyle psikolojik, fiziksel, sosyal şiddetin kadınlara yaşatılıyor olması, artan kadın cinayetleri, rant ve yağma düzeni nedeniyle yaşadığımız deprem felaketi ve kaybettiğimiz canlarımız, sağ kalanlara aynı ihmal ve koordinasyon zaaflarıyla yaşatılan mağduriyetler, il geneline ve ilçemize gelen depremzede vatandaşların kaygıları, deprem bölgesinde olmamız ve alınacak önlemler konusunda ciddi çalışmaların bulunmaması, hayvan katliamları, siyasi iktidar yüzünden yaşadığımız ekolojik sorunlar, denizlerimizin, ormanlarımızın, sularımızın kirletilmesi yok edilmesi, yaşadığımız başlıca sorunlardır. Yine Saros Körfezindeki Sazlıdere mevkiinde konuşlandırılan, körfezin ve ekosistemin geleceğini tehdit eden yüzer doğal gaz depolama ve gazlaştırma ünitesi (FSRU), Karabiga' dan Lapseki'ye kadar kıyı şeridinde işletmede olan termik santrallerden yayılan baca gazlarının yaşattığı asit yağışları nedeniyle tarımda yaşanan verim düşüklüğü, kanser başta olmak üzere kronik halk sağlığı sorunları, Tarım arazilerinin yol, köprü, turizm ve inşaat sermayesiyle yok edilmesi, Siyasal İktidarın hibrit tohum politikası ve bahsettiğimiz etkenlerle şehrimize özgü doğal Çanakkale domatesi başta olmak üzere birçok tarım ürünlerinin sağlıklı yetiştirilememesi... Bir mücadele günü olan 1 Mayıs’ın tüm bu acı gerçeklik içerisindeki önemi ortadadır. Amacımız 1 Mayıs'ı seçim gündemlerine sıkıştırmadan kendi özgünlüğü ile kutlamaktır. “
TÜM EMEKÇİLERİ KOL KOLA BU BOZUK DÜZENİNİN ÜSTÜNE YÜRÜMEYE ÇAĞIRIYORUZ
Yapılan Açıklamanın devamında emekçilerin emeklerinin karşılığını aldığı bir ülke hayat ettiğini ifade ederek “Sorgulanan, hesap veren bir siyasal iktidar ve demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi, adaletli bir ülke istiyoruz. Üretenin, işçinin, emekçinin emeğinin karşılığını aldığı, yönetime ortak olduğu, kimsenin ötekileştirilmediği, bedeninden, kimliğinden, düşüncesinden dolayı yok sayılmadığı, iyi bir ülkenin hayalini kuruyoruz. Biliyoruz ki; kurduğumuz hayaller yaşadığımız hayatlara dönüşecek ve bu en küçük yaşam alanımızda, sokağımızdan, mahallemizden, ilçemizden başlayarak tüm ülkeye yayılacak! Gelibolu Emek Dayanışma  Platformu olarak, etnik köken, dil, din, mezhep, cinsiyet, cinsel yönelim, siyasi ve felsefi görüş ayrımı gözetmeyen ve Gelibolu’da faaliyet yürüten tüm demokratik kitle örgütlerini kentimizin tüm unsurlarını, halkımızı; Hukukun üstünlüğüne kasıtlı müdahalelere, nepotizmin, liyakatsizliğin, tuhaf bir merkeziyetçiliğin hüküm sürdüğü ucube bir sistemde güvencesiz çalışmaya, taşerona, işçi katliamına dönüşen iş cinayetlerine,  baskıya, aşağılanmaya, mobbing ve tacizlere, sendikal örgütlenmenin engellenmesine, haksız işten atmalara, krizin bedelinin emekçilere ödetilmesine karşı taleplerimizi ve sloganlarımızı alanlarda haykırmaya, kol kola bu bozuk düzeninin üstüne yürümeye çağırıyoruz.” dedi.
Şenay Azman