Mayıs ayı Çanakkale Belediye Meclis toplantısına 14 Mayıs Genel seçimleri damga vurdu. 14 Mayıs Seçimlerine 8 gün kala Cumhur İttifakı ve Millet ittifakın oluşturan partilerin Belediye meclisindeki temsilcileri gündem dışı konuşmalarda gerginlik yaşandı.
ÖZGÜR BASIN DİZANY EDİLEMEZ
14 Mayıs genel seçimlerine sayılı günler kala iktidar ve muhalefet Partisi’nin üyeleri seçim süreci gelişmelerini Çanakkale Belediye Meclisine taşıyınca meclisin toplantısının gündem dışı konuşmalar bölümde gerginlik yaşandı. Meclis toplantısının gündem dışı konuşmalar bölümünde meclisi oluşturan siyasi, partilerin grup başkanvekilleri gündem dışı söz alarak ülke gündemini değerlendirdi. Konuşmalarda 14 Mayıs’ta yapılacak olan genel seçimler ile ilgili Cumhurbaşkanı adaylarının vaatleri ve konuşmaları gündeme taşındı. AK Parti Grup Başkanvekili Esra Yüksel Partisinin Savunma ve yatırım alanlarında yapılan açılışları savunurken CHP Grup Başkanvekili Erdal Gezen’in hedefinde ise ekonomi vardı. Konuşmasına basın özgürlüğü ile başlayan ve veriler açıklayan Gezen konuşmasının ilk bölümünde “Her meclis öncesi geçen sene ne dedim? Ne söylemişim diyor? Notlarıma bakıyorum. Değişen bir şey yok. Verileri değiştiriyoruz geliyoruz neredeyse. İktidarın maalesef bugüne kadar bize getirdiği ve sonuçları maalesef üzerinden altından kalkılacak gibi değil. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'ydü buna değinmeden edemem. Çünkü ülkemizde gerek yazılıya gerek görsel medya anlamında gazetecilik yapan, gerçekten güce teslim olmayan birçok meslektaşımız var. Sınıf tanımayan gazeteciler birliğinin açıklamasına baktığımız zaman, endeksi katılan 180 ülke arasında 165. sıradayız. Geçen sene 16 basamak yukarıdaymışız. Yapılan açıklamalarda değerlendirmelerde özellikle seçime yaklaşılma anında medyaya ve basın kuruluşlarına karşı olan baskının her geçen gün arttığı ifade ediliyor. Şu andaki verilere göre 31 gazeteci ve 1medya çalışanı şu anda hala tutuklu. Bizim altımızda da Rusya varmış. En sonunda da Kuzey Kore ve Vietnam'ın olduğu bir endekste maalesef 165. sıradayız. Basın Medya RTÜK'ün ve Basın İlan Kurumunun gerçekten baskısı altında ve biz diyoruz ki bu kuruluşlar basını özgür basını dizayn edemez. Ve bizim iktidarımızda buna kesin çözüm getireceğimizi taahhüt ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
HALKIMIZI SANDIĞA DAVET EDİYORUZ
Konuşmasının devamında seçim çalışmalarına ve seçim sonucuna ilişkin açıklamalar yapan Gezen “AKP iktidarının 22 yıllık serüveninin sonuna geldiğimize inanıyoruz. 14 Mayıs’ta halkımızı sandığa davet ediyoruz ve demokrasi şöleni olacağına inanıyoruz. Sandıktan sonucun ne çıkarsa çıksın, kim kazanırsa kazansın ama biz Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun 13. Cumhurbaşkanı, Millet İttifakı ve Cumhuriyet Halk Partisi olarak da parlamentoda mecliste çoğunluğu sağlayarak iktidar olacağımıza yürekten inanıyoruz. Genel Başkanımız dün bir tweet attı ve ‘Bugün dünden daha fakirsiniz. Nedeni siyasi iktidar AKP iktidarı ve Sayın Erdoğan'dır’ dedi. Bu dört saniyelik bir tweet esasında bizim burada saatlerce konuşacağımız açıklama yapacağımız hususların kısa bir tanımlaması. Bizler Cumhuriyet Halk Partisi olarak 2017 yılında adalet yürüyüşüyle hak hukuku, adaletle yola çıktık. Burada Devleti ve hakkı, hukuku isterken sadece siyaset anlamında değil, adalet anlamında değil, sağlıkta, eğitimde her alanda eşit paylaşım üzerine, haksızlıkların sona ermesi üzerine ve bunları savunduğumuz zaman da iktidara geleceğimizden emin olarak yola çıktık. Hatta Çanakkale'de yarımadada da adalet kurultayımızı yaptık. Burada söylediğimiz her şeyin altında iktidar dedik. Biz buna genel başkanım, iktidar yürüyüşü dedi. Gerçekten AKP iktidarının devletin siyasi ve ekonomi açıdan her yönden yönetemediği bir süreçte iş gücü ve her zaman saygısızca davrandığı ve değersizleştirdiği bir süreçte bizler bu taşın altına elimizi koyduk. Evet, geçmişi geride bırakıyoruz ve diyoruz ki gelecekte bazı şeyleri geride bırakmayacağız diyoruz. İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasını, İmamoğlu davasını, adalet bekleyen, Çorlu tren faciası davasını, öğrenci ve ailelerin barınma sorununu, yazdıklarını ve ifade ettikleri için cezaevinde yatan 31 basın emekçisini, işsiz olması nedeni ile çocuğuna bayram harçlığı veremeyen, giysi alamayan, emeklileri, işçileri, öğretmenleri herkesi kucaklayacağız” dedi.
“BAKLAVANIN KİLOSUNUN 400 LİRA OLDUĞU BİR ÜLKEDE BAYRAM GEÇİRDİK”
Gezen günden dışı konuşmasının son bölümünde bu şekilde bir yoksulluğa alışık olunmadığının altını çizerek “Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en sıkıntılı, en zor ramazanı ve bayramını geçirdik. Enflasyonun açıklanan tabii TÜİK enflasyonu yüzde %44 ama enflasyonun %105 olduğu bir dönemde evlere baklava giremedi, et giremedi. Emekliler maaşlarla torunlarına bir harçlık veremedi, babalar çocuklarına ayakkabı alamadı. Biz bunu seçim mahalinde köylerde, ilçelerde yaptığımız diyaloglarda konuşmalar ifade edince herkes buna katkı sağlıyor, kim sağlayıcı bakmıyor. Gerçekten derinden hüzünlü bakıyor. Çünkü geçmiş Ramazan'da ve bayramda bu sorunu yaşadılar. Çikolatanın kilosunun iki 230 lira, sıradan bir baklavanın kilosunun 400 lira olduğu bir ülkede bayram geçirdik. Birçok eve bunlar giremedi. Birçok evde bayram tadı olamadı. Çünkü ekonomik yetersizlikler, sıkıntılar, babaların çocuklarını özgürce, sıcak bir şekilde gerçekten kucaklayamamasının neden olduğu. O sevgiyi tam olarak belki de yansıtamadı. Yoksulluğun siyasi rant olarak yıllarca taşıyan AKP iktidarının maalesef son sürecinde biz bu gerçeklikle yaşıyoruz. Lokantacılar Odası Başkanı'nın bir açıklaması var orada. Lokantalarda artık et ürünü satılamaz duruma geldi. Ve birçok yerde de buna tanıklık ediyoruz. Bilmiyorum siz ediyor musunuz? Ama ben Çanakkale'de gördüm. ‘Biz eskiden sekiz çeşit, altı çeşit et yemeğini bütün lokantalarda çıkarttırdık. Çeşitli kuzu eti, dana eti vesaire şudur, budur. Şu anda iki tanesini çıkartan lokanta sayısı sayılı’ dedi. Bir Kilo kıymanın 400 lira olduğu, etin 500 lira olduğu bir kentte firenin yüzde 40 olması halinde tencereye girdiği zaman kendine göre kaybı var. Bir de bunun girdi maliyetleri, iş yeri maliyetleriyle beraber satılmasının mümkün olmadığını ‘zaten tezgaha koyduğumuz zaman dahi satılmadığını’ ifade ediyorlar. Biz Çanakkale'de yaşıyoruz, böyle yoksulluk ve yoksulluğa alışık bir kent değiliz.” Dedi.
ZAFER KUTLAMASI BEKLENTİSİNİZ GÜÇLENDİRMEYİN
CHP Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Erdal Gezen’ in konuşmalarının ardından AK Parti Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Esra Yüksel’ de hem Gezen’ in eleştirilerine yanıt verdi hem de seçim çalışmalarını değerlendirdi. 15 Mayıs sabahı kutlama yapmaya hazırlanan Millet İttifakı partilerine seslenen Yüksel “Sizi bir zafer değil bir hezimet bekliyor” dedi. Yüksel konuşmasında şunları söyledi. “15 Mayıs sabahı sizi bir zafer beklemiyor. Ben şimdiden onun haberini size vereyim. Neden beklemiyor? Çünkü vatandaş kimin ne yapacağını biliyor. Kim neyle gelecek onu da biliyor. Dolayısıyla öyle bir beklentiyi çok güçlendirmeyin. Son bir ayda neler oldu? Size onları söylemek istiyorum. TOGG ilk yerli mi otomobil satışa başladı. İMECE uydusu yüksek çözünürlüklü görüntü elde eden ilk yer gözlem uydumuz hizmete girdi. Karadeniz gazı çıkarıldı, ayda yirmi beş metreküp bedava olarak verilecek. Onun haberi verildi. Akkuyu Nükleer Santrali açıldı. Seksen milyar kilovat saat yılda elektrik üretecek. Yüzde sekseni Türk olmak üzere yirmi beş bin kişi çalışıyor, istihdam ediliyor. Altay Tankı, Kızıl Elma gibi savunma sanayimizi güçlendiren uçaklar, Ankara Sivas hızlı tren açıldı. En sonunda TCG Anadolu Denizli büyük denizlerimize indi. Bizim genel başkanımız sadece 3-4 haftada bunları açtı. Sizin genel başkanınızla ittifak ortaklarıyla birlikte eliyle kalp yapmayı öğretti. Bir de artık her detayına hakim olduğumuz mutfağından soğan siyaseti yaptı. Dolayısıyla vatandaş kimin ne vizyonda olduğunu ne getireceğini bildiği için bizim de sahadan aldığımız izlenimleri Aktarmak istedim”
BAKANLARINIZ YASAL KORUMA ALTINA ALINIYOR
Yüksel’in Kemal Kılıçdaroğlu’nun eleştirildiği açıklamalarının ardından yeniden söz alan Gezen Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu dönem görev yapan bakanları korumaya almak için bakanları seçilebilecek yerlerden milletvekili adayı yaparak korumaya almak istediğini ifade ederek “Bakanlarınızı Milletvekili yaparak yasal korunma altına alınıyor. Sayın Cumhurbaşkanı parlamentoya gönderiyor. Çünkü seçim kaybediyorsunuz. En önemlisi eskiden parlamenter sistemdeyken İçişleri Bakanı Adalet Bakanı ve Ulaştırma Bakanı görevlerinden ayrılır. Siyasi etik gereğince özgür ve bağımsız olarak karar verecek, yönlendirecek parlamento dışında kişiler atanırdı. Liyakat sahibi kişiler atanırdı. Bağımsız olurlardı ve bu seçimleri o şekilde tamamlarlardı. Bu bakanlar hem milletvekili adayı, hem seçim yapıyorlar, hem de mevcut olan seçim sonucu hakkında manipüle edici söylemlerde bulunuyorlar. Biz bu seçimin sonucu ne olursa olsun demokrasi diyoruz, barış diyoruz, kardeşlik diyoruz. Ve en önemlisi üzülerek ifade edeceğim. Genel başkanımızın bir kalp işaretini bile burada eleştirme gibi. Ama doğru sevgisizlik sizde o kadar hakim oldu ki bu ülkeye bu yurttaşlara karşı gönlümüzden çıkan bu kalp işaretini çok görüyorsunuz” dedi.
MECLİS ÜYELERİ KARADAYI’DAN ÖZÜR BEKLEDİ
Seçim çalışmaları üzerinden tartışmaların alevlendiği mecliste söz alan AK Parti Belediye Meclis üyesi ve Kadın Kolları Başkanı Özlem Karadayı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı televizyon programının kayıtlarını dinletti. Karadayı “Erdal Bey 4 senedir ekonomi, ekonomi diyor ya, geçen Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir programını seyrettim. Spiker soruyor “ekonomiyi nasıl düzelteceksiniz” diyor. ‘Üç yüz milyar dolar uyuşturucu baronlarından temiz para getirerek düzelteceğim’ diyor” dedi. Bunun üzerine Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve CHP Belediye Meclis üyeleri Genel Başkanlarının böyle bir şey demediğini şiddetle belirtmesi özerine söz alan Belediye Meclis Üyesi Umut Karagöz “Sayın Genel Başkanımıza karşı yapılan ithamın kanıtlanmasını yoksa özür dilenmesini istiyorum. Kesinlikle. Ve bunun hemen yapılmasını istiyorum. Öyle oradan buradan bakarak konuşmayla değil varsa bir kanıtı. Buyurun ekrana yansıtsınlar. Meclis üyelerinin baskısı ile AK Parti Belediye Meclis Üyesi Özlem Karadayı Meclis mikrofonundan Kılıçdaroğlu’nun katıldığı programın sesini dinletti. Karadayı’nın dinlettiği videoda Kemal Kılıçdaroğlu program moderatörünün ‘nerden getireceksiniz bu parayı?’ sorusu üzerine “Ben 300 milyar dolar parayı getireceğim bu ülkeye, temiz para. Dışarıdan yatırımcıyı getireceğiz temiz para” dedi. Kılıçdaroğlu’nun söylemleri Karadayı’nın sözlerini desteklemeyince meclis karıştı. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan da söz alarak “iftira atmak sizin işiniz. Onun için bu konuda Özür dilemeniz lazım. İthamınızı şiddetle reddediyoruz. Tam tersine temiz para diyor. Baronun parası temiz parası olur mu? Siz iftira atıyorsunuz” dedi. Seçim gerginliği mecliste gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmesi ile son buldu.
Ogün inal