Gökhan mesajında şu ifadelere yer verdi. “Günümüzde bireysel ve toplum hayatının olmazsa olmaz unsurlarından biri olan tarım, dünyanın belki de en eski mesleklerinden, uğraşlarından biridir. Dünyanın, doğanın sürdürülebilirliği, doğrudan insan ve canlı hayatı ile olan ilişkisi, ekonomi ve kalkınmadaki etkileri gibi faktörler başta olmak üzere, tarımın hayatımızdaki önemi yadsınamayacak kadar büyüktür. Bölgesel farklılıklardan tutun da yılın her günü, her mevsimi için ayrı bir özveri, ayrı bir planlama; her ürün, her işlem için ayrı bir bilgi birikimi gerektiren bu meşakkatli işin baş neferleri de çiftçilerimizdir. Ülkemizde çiftçilik genel anlamda bir meslek olarak görülmesinden ziyade, bir yaşam tarzı olarak benimsenmiştir. Bir tarım toplumu olmamızdan dolayı, bu iş kara saban, orak dönemlerinden günümüzün modern tarımına kadar geçen çok uzun bir süre zarfında bilgi ve tecrübenin aktarılması ile bugünlere gelmiştir. Bu kıymetli bilgi aktarımı, tarımın ve çiftçiliğin gelişimine katkı sunacak baş faktörlerden biridir. Elbette bilgi başlı başına yeterli değildir. Toplum hayatımızın en önemli unsurlarından olan tarım için uygulama, destekleme ve düzenlemelerin de layıkıyla yapılması elzemdir. Çanakkale Belediyesi olarak çok uzun süredir gündemde tuttuğumuz, üzerinde durduğumuz konuların da başında gelmektedir tarım. Kentimiz özelinde baktığımızda Çanakkale, barındırdığı pek çok unsurun yanı sıra bir tarım kentidir. Biz de uzun süredir, bu kentin çok kıymetli ürünlerine, atalık tohumlarına, bereketli topraklarına, üreticilerine ve tüketicilerine katkı sağlamak adına proje ve çalışmalar ortaya koyuyoruz. Bu çalışmalar kapsamında, atalık ve yerel tohumlarımızı koruyor, geliştiriyor ve bu tohumlarla katkısız ve doğal üretimlerimizi kentimizin çeşitli noktalarında sürdürüyoruz. Üretimini gerçekleştirdiğimiz yerel tohumlarımızı her fırsatta kentlilerimiz ile de paylaşıyor, yerel ürünlerin yaygınlaşmasını sağlıyoruz. Bu süreçte kentimizdeki üreticilerimiz, çiftçilerimiz, gönüllülerimiz ve kooperatiflerimizle de her zaman el ve güç birliği yapıyoruz. Son olarak; yıllar içinde unutulmaya yüz tutmuş ancak, kentimizin çok kıymetli marka değerleri olan Eceabat Sarı Susamı ve Sakız Baklası için coğrafi işaret başvurumuzda bulunduk. Buna benzer daha pek çalışma ile kentimizin tarımsal faaliyetlerinin ve kırsal kalkınmanın desteklenmesi adına bir çaba ortaya koyuyor, yeni projeler için de hazırlıklarımızı yapıyoruz. Daima kalkınmanın kırsaldan başlayacağı gerçeği, tarım olmadan yaşamın da olmayacağı bilinciyle hareket ediyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle, geçmişten günümüze başta tecrübeleri ve kıymetli emekleri ile toprağın bereketini sofralara taşıyan, ülke ekonomisine can katan tüm çiftçilerimizin ve tarım sektörü emekçilerinin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyorum.”
Haber Merkezi