Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanlığı’nca düzenlenen Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) 69. Geleneksel Hasat Bayramı’na katıldı. Erdoğan, Yerli ve Milli olan, maliyetlerin azaltılması için üretilen elektrikli traktörü tanıtırken Tarımda atılacak adımlar ile ilgili de Önemli bilgiler verdi.
Polatlı Tarım İşletmeleri Müdürlüğü hasat alanında gerçekleşen programda Cumhurbaşkanı Erdoğan, buğday hasadı yaptı, yerli olarak geliştirilen elektrikli traktörün deneme sürüşünü de gerçekleştirdi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın okuduğu duanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile biçerdövere bindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi kullandığı biçerdöverle buğday hasadı gerçekleştirdi.
Daha sonra alandaki çiftçilere ve vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 69’uncusu düzenlenen Hasat Bayramı’nın Polatlılı ve Ankaralı çiftçilerle Türkiye’deki tüm üreticiler için hayırlara vesile olmasını diledi. Hasatın, çiftçinin bir yıllık emeğinin, alın teri ve bekleyişinin semeresini topladığı bir bayram olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler bugün sadece tarlanızdaki ürünün hasadını yapmıyorsunuz, aynı zamanda her anı sabırla, tevekkülle geçirilen bir senelik çalışmanın neticesini de alıyorsunuz. Sizler bugün Rabbimizin insanın istifadesine sunduğu toprağın, güneşin, suyun bereketine bir kez daha şahitlik ediyorsunuz. İşte böyle bir günde buradaki çiftçilerimizin nezdinde Türkiye’nin dört bir yanındaki üreticilerimizin Hasat Bayramı’nı gönülden tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Elektrikli Traktör Çiftçilerimizin Maliyetlerini Düşürecek”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk tarımı adına gurur verici bir adımı atmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını belirterek, Türkiye’nin ilk yerli üretim elektrikli traktörünün tanıtımını ve deneme sürüşünü gerçekleştirdiğini anlattı. Traktörün 45 dakika şarj süresiyle yedi saat aralıksız çalıştığını, 105 beygir gücüne sahip bu traktörün seri üretime hazır olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüzde 95’e varan yakıt tasarrufu sağlayan elektrikli traktörün bu özelliği ile çiftçilerimizin maliyetlerini çok ciddi düşüreceğine inanıyorum. Bu önemli projenin hayata geçmesinde emeği olan herkesi buradan bir kez daha tebrik ediyorum” dedi.
“Devletler Tarımı, Tıpkı Savunma Gibi, Millî Güvenliklerinin Yapı Taşlarından Biri Olarak Görüyor”
Tarımın önemi ve Türkiye’nin bekasında oynadığı rolün daha da arttığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bugün birçok ülke gıda güvenliğiyle millî güvenlikleri arasında doğrudan bir bağ kuruyor. Artık devletler tarımı tıpkı savunma, haberleşme, üretim, ileri teknoloji ve enerji gibi millî güvenliklerinin yapı taşlarından biri olarak görüyor. Türkiye olarak bizim için de durum farklı değildir. Gıda güvenliğini garanti altına almak, altını çizerek söylüyorum, ülkemiz için aynı zamanda bir millî güvenlik meselesidir. Bizim nazarımızda iç tüketimimiz için buğdayı dışarıdan satın almakla silahı satın almak arasında temelde bir farklılık yoktur. Temel tarım ürünlerinde dışa bağımlılık, en az savunma sanayiinde dışa bağımlılık kadar tehlikeli ve riskli bir durumdur” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımsal üretimi ekonomik boyutunun ötesinde stratejik bir sektör olarak değerlendirdiklerinin altını çizerek, bu anlayışla son 17 yılda özel önem ve öncelik verdikleri alanların başına tarım ve hayvancılığı koyduklarını, 120 milyar lira tutarında tarımsal destek verdiklerini, Türkiye’nin üretim kapasitesini artırmak, tarım alanındaki potansiyelini layıkıyla harekete geçirmek için çok büyük emek sarf ettiklerini vurguladı.
“Tarım Sektörümüzü Dünyanın En Gelişmiş Ülkeleriyle Yarışır Hâle Getirdik”
Tarım sektörümüzü yılların ihmalinden kurtararak dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle yarışır hâle getirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün tarım sektörümüz 82 milyonluk nüfusumuzun, 4,5 milyonluk sığınmacı kardeşimizin, her sene ülkemizi ziyaret eden 46 milyonluk turistin ihtiyaçlarını karşılarken, 5 milyondan fazla vatandaşımıza da istihdam imkânı sağlıyor” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002 yılında yaklaşık 37 milyar lira olan tarımsal gayrisafi yurt içi hasılayı 2018 yılında 213,4 milyar liraya ulaştırarak, Türkiye’yi tarımsal hasılada dünyada yedinci, Avrupa ise birinci sıraya yükselttiklerini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2018 yılında sebze ürünlerinde üretimin talebi karşılama oranı yüzde 106,6’ya çıktı; nereden nereye. Meyve ürünlerinin tamamına yakınında kendimize yeter durumdayız. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Bay Kemal’in sürekli diline doladığı buğday meselesinde, bak şu rakama dikkat et; 2002 yılında üretimimiz iç talebi karşılamazken, şimdi yüzde 112 gibi bir oranı yakaladık. 2002 senesinde sadece 3,7 milyar dolar olan tarımsal ürün ihracatımızı yaklaşık dört kat artırarak 2018 yılında yaklaşık 18 milyar dolara çıkardık. Ah Bay Kemal ah, bu iş öyle yalanla dolanla olmaz” şeklinde konuştu.
“11. Kalkınma Planı’nda Tarım Sektörü İçin Çok Önemli Hedefler Ve Teşvikler Yer Almakta”
Buğday ve arpada prim ve gübre desteğini yüzde 100 artırdıklarını, nişasta bazlı şeker kotasını 2018 yılında yüzde 10’dan yüzde 5’e, 2019 yılında ise yüzde 2,5’a düşürdüklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şeker kotalarında yapılan bu düzenlemeyle 2019 yılında bir önceki yıla göre pancar üretiminde yüzde 11’lik bir artış beklediklerini bildirdi. 11. Kalkınma Planı’nda tarım sektörü için çok önemli hedefler ve teşvikler yer aldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Tarım sektörünü, savunma sanayi ve turizmle aynı kategoriye aldık. Dijitalleşme, yapay zekâ, veri madenciliği gibi etkin, veriye dayalı iş modelleriyle tarımsal bilgi sistemleri geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu sayede tarım ve hayvancılıktaki bütün faaliyetler anında izlenecek, stratejiler geliştirilecek, çiftçilerimizin mağduriyeti giderilecektir. Yani 780 bin kilometrekare şu vatan toprağımızda ne ekiliyor, nerede ekiliyor, ne kadar ekiliyor, ne kadar hayvan yetiştiriliyor; hepsini bileceğiz, hepsini planlayacağız. Tohumdan sofraya tüm süreç analizi yapılarak kayıt altına alınacak. Sulama alanlarının genişletilmesi amacıyla 2 milyon hektar alanı daha sulamaya açacağız. GAP Bölgesi başta olmak üzere ülkemiz genelindeki sulama barajlarının ve kanallarının bir an önce hizmete girmesi önceliklerimiz arasındadır. Böylece 1,7 milyon kişiye istihdam, ekonomiye de 15 milyar liralık yıllık gelir artışıyla çok ciddi katkı sağlayacağız. Küçük aile işletmelerinin büyükbaş hayvancılıkta 10, küçükbaş hayvancılıkta 300 başa kadar ulaştırılması hedefiyle alet ve ekipman alımını destekleyeceğiz. Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde anaç hayvan sayısının artırılmasıyla kırmızı et üretimindeki küçükbaş payını yükselteceğiz. 2023 yılı için 30 milyon baş ilave anaç koyun artışı hedefliyoruz. Ayrıca, ülkemizdeki sığır miktarını artırmak için suni dölleme uygulamalarına ağırlık vereceğiz. İnşallah tüm bu çalışmalarla ülkemizi 2023 senesinde tarım ve hayvancılıkta dünyanın en güçlü ülkelerinden biri hâline getireceğiz.”