Sağlık

Sarkoidoz Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Sarkoidoz, bağışıklık sistemi ile ilgili bir hastalıktır. Bağışıklık sisteminin aşırı reaksiyonu sonucu granülom denilen nodüller oluşur.

Granülomların oluştuğu yere ve boyutuna göre semptomlar değişiklik gösterir. Aynı şekilde semptomların şiddeti de granülomlara bağlıdır. Bazı durumlarda sarkoidoz hiç belirti göstermeyebilir. Bazı durumlarda ise granülomların fibrozise dönüşmesi, akciğerde kalıcı hasara yol açabilir.
Sarkoidoz Nedir?
Sarkoidoz, granülom denilen nodüllerin ortaya çıktığı bir tür sistematik hastalıktır. Sarkoidoz hastalığı oldukça nadir görülür. Genellikle akciğer ve lenf nodlarını (vücudun belli bölgelerinde bulunan lenfatik dolaşım odakları) etkiler. Kimi zaman ciltte de sarkoidoz belirtileri görülebilir.
Sarkoidoz belirtileri hastalığın nereyi ne derecede etkilediğine bağlı olarak değişiklik gösterir. Aynı şekilde belirtilerin şiddeti de sarkoidoz hastalığında oluşan granülomlara bağlıdır:

  • Granülomlar ciltte oluştuysa, deride hassas şişlikler görülebilir.
  • Akciğerde oluşan granülomlar nefes darlığı ve inatçı öksürüğe yol açabilir.
  • Granülomların akciğerde fibrozise dönüştüğü durumlarda hastada kalıcı akciğer hasarı oluşabilir.
Sarkoidoz hastalığı olan kişinin semptomları şiddetli değilse, birkaç ay ya da bir yıl içinde tedavisiz iyileşebilir. Ancak bazı vakalarda semptomlar yavaş yavaş kötüleşme eğiliminde olabilir. Bu duruma kronik sarkoidoz denir.
Sarkoidozun bilinen bir tedavisi yoktur; ancak semptomları ilaç tedavisi ile kontrol altına alınabilir. Bu sayede hastanın yaşam kalitesi iyileşir.
Sarkoidoz Belirtileri Nelerdir?
Sarkoidoz belirtileri, hastalığın hangi organları tuttuğuna göre değişiklik gösterir. Sarkoidoz hastalığı, başlangıçta genellikle inatçı kuru öksürük, yorgunluk ve nefes darlığı semptomları ile seyreder. Ancak ek olarak başka belirtiler görmek de mümkündür. Bu belirtiler aşağıda sıralananlar gibidir:
  • Ciltte görülen hassas ve kırmızımsı şişlikler ya da lekeler,
  • Gözlerde kızarıklık ve yaşarma ya da bulanık görme,
  • Eklemlerde ağrı ve şişlik,
  • Boyun, koltuk altı ve kasıktaki lenf nodlarında büyüme,
  • Göğüs ve akciğerlerin çevresindeki lenf nodlarında büyüme,
  • Seste boğuklaşma,
  • Kemiklerde kist oluşumu nedeniyle ellerde, ayaklarda, diğer kemikli bölgelerin ağrıması,
  • Böbrek taşı,
  • Karaciğerde büyüme,
  • Kalp ritminde bozukluklar (aritmiler), kalp zarında iltihaplanma (perikardit) ya da kalp yetmezliği ve
  • İşitme kaybı, menenjit, nöbetler veya psikiyatrik bozukluklar gibi sinir sistemi sorunları.
Sarkoidoz belirtileri vakadan vakaya değişiklik gösterir. Bazı vakalarda semptomlar ani ve şiddetli başlayıp kısa sürede azalabilir. Sarkoidoz, bazı vakalarda yavaş ve uzun süreli semptomlarla kendini gösterebilir. Bazı vakalarda hiç semptom olmayabilir. Bu nedenle sarkoidoz hastalığında doğru tanı oldukça önemlidir.
Sarkoidoz Nedenleri Nelerdir?
Sarkoidoz, bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Bağışıklık sisteminin aşırı hızlanarak vücuda saldırması ile ortaya çıkar. Bağışıklık sisteminin aşırı tepkisi ile oluşan iltihaplanmalar, zamanla organlarda granülomların gelişmesine neden olur. Vücudun bu şekilde kendi kendine saldırığı hastalıklara otoimmün hastalıklar denir. En bilinen otoimmün hastalıkların başında romatoid artrit ve lupus ve sarkoidoz gelir.
Bağışıklık sisteminin vücuda zarar vermesine neyin yol açtığı tam olarak bilinmiyor. Ancak bazı kişilerin genetik olarak otoimmün hastalıklara yatkınlığı olduğu ve çevresel etkenlerin bu hastalıklara neden olduğu düşünülüyor.
Sarkoidozun, bir ailede birden fazla kişide görüldüğü durumlar olmasına rağmen; aile geçişli olduğuna dair bir kanıt yoktur. Sarkoidoz, bulaşıcı değildir. Yani bir kişiden diğerine geçmez.
Sarkoidoz Evreleri Nelerdir?
Akciğer sarkoidozu (pulmoner sarkoidoz) bazen Siltzbach sınıflandırma sistemi ile evrelere ayrılır. Sarkoidoz evreleri, her vakada görülen ve mutlaka geçilmesi gereken aşamalar değildir. Sarkoidoz evreleri büyük bir kesinlik içermez. Sarkoidoz evreleri, akciğer sarkoidozunda granülomların nerede bulunduğunu anlatmak için kullanılır. Bu nedenle de sarkoidoz evreleri göğüs röntgen görüntüleri aracılığıyla birbirinden ayrılır.
Sarkoidoz hastalığı olan bir kişi, sarkoidoz evreleri arasında geçiş yapabilir. Ya da kişi, evrelerden birinde iken granülomlar tamamen yok olabilir. Geri dönüşü olmayan tek aşama vardır: kalıcı akciğer hasarı oluştuğu aşama olan dördüncü aşama. Pulmoner sarkoidoz evreleri şu şekilde sıralanabilir:
  • Aşama 0: Röntgen filminde herhangi bir pulmoner sarkoidoz görünmez. Akciğerler ve lenf düğümleri normal görünümdedir.
  • Aşama 1: Yalnızca lenf düğümlerinde granülom oluşumu vardır.
  • Aşama 2: Lenf düğümleri ve akciğerlerde granülomlar görülür.
  • Aşama 3: Yalnızca akciğerlerde granülomlar vardır.
  • Aşama 4: Röntgen filminde akciğer dokusunda fibrozis (pulmoner fibrozis) ya da akciğerlerde kalıcı yara izi görülür.
Sarkoidoz evreleri, vakadan vakaya değişiklik gösterir. Akciğer hasarının kalıcı olduğu dördüncü evre hariç sarkoidoz evreleri, hastalığın gidişatı ile ilgili kesin ve net bilgi vermez. Sarkoidoz evreleri ile ilgili aklınıza takılan sorularınız varsa ya da sarkoidoz olduğunuzdan şüpheleniyorsanız bir uzman hekime başvurmayı düşünebilirsiniz.
Sarkoidoz Tanısı Nasıl Konulur?
Sarkoidoz tanısı, pek çok hastalıkta olduğu gibi önce hastanın öyküsünün alınması ile fizik muayene ve sonrasında bazı testlerle konulur. Sarkoidoz tanısı için sıklıkla; göğüs röntgeni gibi görüntüleme yöntemleri ve şüpheli granülomlar için biyopsi (şüpheli dokudan parça alınması) testleri kullanılır.
Sarkoidoz, çok farklı sistemleri etkileyebileceği ve farklı semptomlar ile ortaya çıkabileceği için diğer hastalıklarla karıştırılabilir. Hekimin, tanıyı kesinleştirmek için sarkoidozu diğer hastalıklardan ayırt etmesi oldukça önemlidir. Uzman hekim, bunun için farklı testlere ihtiyaç duyabilir. Bu testler şu şekilde sıralanır:
  • Bilgisayarlı tomografi: Akciğer dokusunun ve göğüsteki lenf düğümlerinin normal olup olmadığını öğrenmek için kullanılır. Ayrıca sarkoidoz sonucu gelişen granülomların görülmesini sağlar.
  • Solunum fonksiyon testleri: Akciğerlerin ne kadar iyi çalıştığını ölçen invaziv olmayan (deri bütünlüğü bozulmadan yapılan) testlerdir.
  • Laboratuvar testleri: Karaciğer ve böbrekler başta olmak üzere organların ne kadar iyi çalıştığını görmek için kan veya idrar testleri kullanılır. Bu testlerde ölçülen kimyasallar organların durumu ile ilgili bilgi verir.
  • Elektrokardiyogram (EKG): Kalbin elektrik aktivitesini gösteren rutin bir muayenehane testidir. Hastanın göğsüne elektrotlar takılarak ölçüm yapılır.
  • Nükleer görüntüleme yöntemleri: Pozitron emisyon tomografisi (PET) ve galyum taramaları için az miktarda radyoaktif madde kullanılır. Bu taramalar sayesinde vücuttaki iltihap görülebilir.
  • PPD testi: Tüberküloz (TB) tanısında kullanılır. Sarkoidozla karıştırılabilen TB’nin dışlanmasında kullanılır.
  • Göz muayenesi: Sarkoidozun göz semptomlarını görmek için yapılır.
Görüntülemeler sonucu uzman hekim, biyopsi yapmayı uygun bulabilir. Bunun için hastanın göğüs cerrahisi bölümüne gitmesi gerekebilir. Biyopsi sonucu, görüntülemelerde ortaya çıkan anomalilerin nedeninin anlşılmasına yardımcı olur.
Sarkoidoz Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Sarkoidozun bilinen kesin bir tedavisi yoktur. Bazı vakalarda hastalığın kendiliğinden iyiye gittiği görülebilir. Sarkoidoz belirtileri bazı vakalarda hafif, bazı vakalarda ağır seyredebilir. Bu nedenle sarkoidoz tedavisi hastalığın olduğu her durumda önerilmez. Tedavi sarkoidoza kesin bir çözüm olmadığı için, gerekli vakalarda semptomları azaltmak ve etkilenen organları korumak için verilir.
Sarkoidoz tedavisi, iki kategoriye ayrılır: hasta uygulamaları ve ilaç tedavisi. Hasta uygulamaları şu şekilde sıralanabilir:
  • Sigarayı bırakmak,
  • Dengeli beslenmek,
  • Günlük yeterli miktarda sıvı tüketmek,
  • Uyku düzenini sağlamak ve
  • Düzenli egzersiz yapmak.
İlaç tedavileri sarkoidoz belirtileri ile başa çıkmak için kullanılır.
Sarkoidoz tedavisi, hastalığın nereyi etkilediğine göre değişiklik gösterebilir. Hastalığın seyrine göre farklı ilaçlar kullanılması ve ilaç dozlarının değiştirilmesi gerekebilir. Bu nedenle ilaç tedavisinin uzman bir hekim gözetiminde olması çok önemlidir.
Kaynak: Medicalpark