Şener, son haftalarda artan hastalık vakalarının birden fazla gribal enfeksiyon semptomlarına benzediğini ifade etti.
Çanakkale Belediyesi tarafından sosyal medya hesabı üzerinden yayınlanan programda İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, önemli bilgiler verdi. Programda vatandaşların hastanelere yoğun bir şekilde başvurduğunu belirten Prof. Dr. Şener, "Vakaların birden fazla virüsün belirtilerini gösterdiğini görüyoruz. Şu an için tek bir baskın virüs olmadığı gibi, salgın durumu da söz konusu değil. Toplum genelinde grip, domuz gribi ve diğer virüsler eşit oranda görülüyor. Özellikle 65 yaş üstü ve ilkokul çağındaki çocuklarda dikkat çeken durumlar var. Bu gruplarda özellikle bakteriyel enfeksiyonlar daha sık görülüyor" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Alper Şener, "Hastalık belirtileri arasında özellikle çocuklarda sinüzit, baş ağrısı, kulak iltihabı ve balgamla birlikte zatürre gibi rahatsızlıklara dikkat çekiyoruz. 65 yaş üstündeki bireylerde ise geçmeyen öksürük gibi belirtilerde bakteriyel enfeksiyon olabilir" dedi. Ancak, teknik olarak bir salgın durumu olmadığını vurgulayarak, vatandaşlara daha dikkatli ve bilinçli olmaları çağrısında bulundu.
"Okulların tatil olması hem iyi hem de kötü"
Hastalığa karşı dikkat edilmesi gerekenlere ilişkin açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Alper Şener, "Okulların tatil olması hem iyi hem de kötü. İyi tarafı çocuklar okulda olmayacağı iz gereken nokta şu, bu dönemlerde yine kar tatili ya da termal tatillere çocukları götürürken yakın zamanda enfeksiyonu atlamış olması gerektiğine dikkat etmemiz lazım. Çünkü gittiği yere enfeksiyon yayılma ya da oradaki bir enfeksiyonu yeniden alma ihtimali var. Bir diğer önemli faktör ise ateşi veya öksürüğü geçtiyse ya da çocukları büyüklerimize ziyaret ettiriyorsak enfeksiyonun tam geçtiğine dikkat etmemiz lazım. Çünkü çocuklardaki viral enfeksiyonlar tekrar yaşlılara sıçrayabiliyor. Bunları bir arada tutmak zorundaysak da mutlaka iki tarafın maske takması gerekiyor. Tatil sonrası vakalarda yükseliş görebiliriz onun için tatil dönemi sonrası okula dönecek çocukların ateşi, mide bulantısı, öksürüğü varsa bu çocukları okula göndermeyi biraz ertelemek gerekiyor. Çocukların uyku ve beslenme dengelerine dikkat etmeleri gerekiyor. Çünkü uyku ve beslenme dengesi bozulan çocuklar daha kolay enfekte olabiliyor” şeklinde konuştu.
"Eğer bunlar yetmezse buhar tedavisine geçiyoruz"
Hastalıkların belirtilerine değinen Prof. Dr. Alper Şener, "65 yaş üstü ve 7 yaş altı vatandaşlarda nefes darlığı bizim için ciddi bir semptom. Çünkü bu yaş gruplarında anti bakteriyal tedaviler yapıyoruz. Eğer bunlar yetmezse buhar tedavisine geçiyoruz. O yüzden bu hasta grubunda erken uyanmak gerekiyor. Çünkü 65 yaş üstü vatandaşlarda ve ilkokul, özellikle 7 yaş altı kreş çağı çocuklarında ani solunum sıkıntıları oluşabiliyor. Bir diğer önemli semptom ise dirençli ateş varsa, boğazda yanma, batma devam ediyorsa, öksürükle birlikte balgam geliyorsa, çocuklarda burun tıkanıklığı ve yüz ağrısı varsa, kulağında hışırtı, dengesizlik problemleri varsa antibiyotiğe erken başlamak gerekiyor. Bu yaş gruplarında iki önemli faktör var, antibiyotik yaşama ve dirençli ateşi de yönlendirme ve yönetme anlamında mutlaka bir hekime görünmek lazım bu şikayetler varsa” diye konuştu.
"Bu belirtiler varsa bulaşma ihtimali yüksek"
Kalabalık ortamlara girerken maske takılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Alper Şener, "Bu virüslerin çeşitleri çok ve her birisinin antiviral azalımı yok. Kovid-19’da bir tek antiviral dönemi var diğerlerinde herhangi bir antiviral göremiyoruz. Sadece semptomatik tedavi uygulanabiliyor. Örneğin burun akıntısı varsa ona göre tedavi ya da ateş varsa ateş düşürmeye yönelik tedaviler uygun. Ama Maske bunların hepsi için genel önlem ve hepsinde bulaşı engelliyor. Dolayısı ile ideali aslında enfekte olan kişilerin maske takarak ortamlara girmesi, ya da hastaysa özellikle kalabalık ortamlara girmemesi. Bunu özellikle 65 yaş üstü vatandaşlar için söylüyorum, kalabalık ortamlara girecekleri otobüsler, metrobüsler, asansörler, resmi daireler kısacası kalabalık alanlara girmeden önce mutlaka bir maske takmaları gerekiyor. Maske taktıkça virüs riski azalıyor buna bağlı kademeli olarak hastanelerde de hasta sayısı azalıyor. Çocuklarda ise ateşi, bulantısı, kusması varsa ideali okula başlamayı geciktirmek. Çünkü viral enfeksiyon kapsamında bu belirtiler varsa bulaşma ihtimali yüksek. Bu da birden fazla kişiyi enfekte etme ihtimali var. Engelleyemiyorsak çocuk okula ya da kapalı ortamlara girerken maske ile girmesi gerekir. Okulda enfekte çocuk varsa özel önlem gerektirecek bir durum oluşabilir. Ne gibi? Enfekte olan çocuğu sınıfın ortasında değil havalanma alanında yakın tutulması, etrafında çocukların oturma mesafesini 2 metreye çekmek ve teneffüslerde sınıfı mutlaka havalandırılması gerekiyor. Kreş alanında ise oyun alanında özellikle çocukları birbirinden uzak tutmak gerekir” ifadelerini kullandı.
Şenay Azman