Gündem

KESK Haber-Sen Üyesine Sahip Çıktı

Çanakkale'de PTT Müdürlüğü'nde gişe görevlisi olarak çalışan Teyfik Bulut, iş yerinde yaşanan haksızlıkları üst makamlara bildirmesinin ardından sürgün edilerek Edirne İli İpsala'ya gönderildi. Bu duruma karşı çıkan ve adalet arayışında olan Bulut, meslektaşlarıyla birlikte mücadele başlattı.

Sendika Olarak İşçi Haklarını Savunmaya Devam Edeceğiz

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Haber-Sen 5. Şube üyeleri, Teyfik Bulut'a destek vermek amacıyla Çanakkale PTT Başmüdürlüğü önünde bir araya geldi. Üzerinde "Sürgün insanlık suçudur, Teyfik Bulut yalnız değildir" yazılı pankartlar taşıyan sendika üyeleri, bir basın açıklaması yaparak adaletsizliğe karşı seslerini duyurdu. Basın açıklamasına KESK Haber-Sen 5. Şube Başkanı Deniz Salmanlı, Şube Sekreteri Bektaş Saltık, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi İzzettin Ekin ve diğer üyeler katıldı. İstanbul'dan gelen Şube Sekreteri Bektaş Saltık ve MYK üyesi İzzettin Ekin, Teyfik Bulut'un sürecini detaylandırarak adalet arayışındaki kararlılıklarını dile getirdiler. Şube Başkanı Deniz Salmanlı, yaptığı açıklamada, "Teyfik Bulut'un maruz kaldığı haksız uygulamaları kınıyoruz ve meslektaşımıza destek olmak için buradayız. Sendika olarak işçi haklarını savunmaya devam edeceğiz" dedi Salmanlı açıklamada “Sendika olarak kurumun çıkarlarını korumak için yaptığımız açıklamalar, gerçekleştirdiğimiz eylemler soruşturma konusu olmakta hatta cezalar verilmektedir. Şube yöneticilerimiz, sendika üyelerimiz, doğruları söyleyen emekçiler, yaşadıkları sürgünler nedeniyle iller arasında adeta mekik dokur hale geldiler. Bu açıklama, sömürülen, hak gaspına uğrayan, güvencesiz, kuralsız çalışmaya zorlanan, sürgünle terbiye edilmeye çalışılan emekçinin isyanıdır. Emekçilerin hak arayışıdır, söz hakkı talebidir” dedi.

 Buyun Eğmeyince Sürgün Ettiler

Teyfik Bulut’un Edirne’ye gönderilme sürecine de değinen KESK Haber-Sen 5’nolu Şube Başkanı Deniz Salmanlı  “Çan Merkez Müdürlüğünde gişe görevlisi olan ve tek üyemiz Teyfik Bulut da işte bu haksızlıklarla karşı karşıya kaldı. Arkadaşımız, kendisine yöneltilen suçlama ve dayatmalara karşı dilekçe hakkını kullandı. İşyerinde şahit olduğu usulsüzlükleri kuruma yazılı olarak bildirdi. Üyemiz biat etmedi, boyun eğmedi, hakkını savundu. Sonrasında içi boş sebeplerden soruşturmalar açtılar. İşyerinde çalışanların ifadesi alınmadan, kamera kayıtları incelenmeden, yangından mal kaçırır gibi, sözlü savunmasını alıp, belirlenmiş cezayı vermeye çalıştılar. Tamamen kanaate dayalı bir karar ile önce disiplin cezası verdiler, ardından Edirne İpsala’ya sürgün ettiler. Bu usulsüz yer değiştirmeyi, hukuksuz verilmiş cezayı buradan tüm kamuoyuna açıklıyoruz. Peki, Tevfik Bulut bu sürgünü hak edecek ne yaptı? Yolsuzluk mu yaptı? Yüz kızartıcı suç mu işledi? Kurumu zarara mı uğrattı? PTT araçlarını kendi hususî aracı gibi mi kullandı? Elbette hayır! Tevfik arkadaşımızın suçu: Liyakatsiz ve kendini hukuktan üstün yöneticilerin, her türlü keyfî ve usulsüz uygulamalarına karşı çıkmak. Evet, Tevfik arkadaşımızın alnı açık, başı dik, Otoriteye boyun eğmedi!  Onuruyla yaşayan kamu emekçisi üyemizi susturmak istediler, Sindirmek istediler,  ‘İşyerinde düzene uymuyorsun’ diye makam odalarında uyardılar.  Gişede görevli olmasına rağmen, usulsüzce iş yeri mahali dışında,  E-Devlet şifresi vermeye zorlandı. İşlem sonunda da bunun yönetmeliklere aykırı olduğunu, amirine yazılı olarak bildirdi. Müdürü bunun üzerine herkesin önünde arkadaşımızı insan onuruna yakışmayan şekilde azarladı. Soruyoruz! Teyfik Bulut,  yerine getirdiği emirin usulsüz olduğunu yazılı bildirmek istediği için mi suçlu?  Toplu gönderim yapan bir firmanın usule uygun olmayan gönderilerine karşı çıktığı için mi suçlu? Gönderilerin fiziki olarak şubeye getirilmeden, usulsüzce kabul işleminin yapılmasına karşı çıktı.  Ezberden  doldurulan desi ve ağırlıkların  sisteme yazılmasına karşı çıktı. Bu konuda da genel müdürlük emirleri olmasına rağmen, soruşturmayı yürüten tarafından görmezden gelinmiş, genel müdürlük emirlerini uygulan arkadaşımıza ceza verilmiştir” dedi.

Teyfik Bulut İçin Bir Aradayız

Salmanlı açıklamanın şu cümlleer ile son verdi. “ Teyfik Bulut suçlu! Adliye Posta ve Kargolarının kabul yönetmeliği gereği, Adliye mutemeti ile birlikte yapılması gereken işlemler, usulsüzce tek başına yapılması istenmiştir. Seçim döneminde iktidar ortağı partinin amblemini taşıyan eşantiyonların, Kurum içinde dağıtılmasına karşı çıktı mı? Çıktı. Evet, Teyfik Bulut suçlu. Bunlar ve onlarca usulsüz işlem için amirlerine Kurumun ilkelerini, yönetmeliklerini hatırlatan arkadaşımız Tevfik Bulut, ardı arkası kesilmeyen cezalarla karşı karşıya kaldı, sürgün edildi! Bizler biliyoruz ki, hiçbir baskı ve sindirme politikası bizlerin kararlı mücadelesini, duruşunu, ilkelerini engelleyemez. Teyfik Bulut arkadaşımızı da engelleyemez. Onun bu haklı mücadelesinde bir aradayız ve hep bir arada olacağız. Teyfik Bulut, çalışma hayatı boyunca mevzuat ve yönetmeliklere uygun çalışmış, usulsüz ve hukuksuz işlerden uzak durmuş, kurumunun çıkar ve menfaatlerini öncelik saymış bir emekçidir” ifadeleri kullanıldı.

Murat Çağlayan