Gündem

Kurtulmuş : “Birlik ve Beraberliğimizi Koruyacağız“

Çanakkale Valiliği, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında şehit aileleri ve gaziler onuruna anlamlı bir yemek programı düzenledi.

Han darbe girişiminin yıldönümünde gerçekleşen bu özel etkinlik, Türkiye'nin milli birlik ve beraberlik ruhunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yemek programına TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'da katıldı.

“Tarihin Gördüğü En Önemli İhanetlerden Birisine Şahit Olduk”

Çanakkale Valiliği, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeni ile şehit ve gazi yakınlarına yemek programı düzenledi. Geceye, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un da katılması programa  büyük bir anlam yüklendi. Çanakkale Valisi İlhami Aktaş'ın ev sahipliğinde düzenlenen yemek programına; Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale Belediye Başkan Vekili Nurcan Bingöl, İl Emniyet Müdürü Selim Arıcı ve birçok kurum müdürü de katılım gösterdi. 15 Temmuz'un hain darbe girişimi olarak tarihe geçtiği gece, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla binlerce vatandaş sokağa dökülmüş, darbecilere karşı dik duruş sergilenmişti. Çanakkaleliler de İskele Meydanı'na inerek, gece boyunca nöbet tutarak milletin iradesine sahip çıkmıştı. Yemek programı, şehit ailelerine ve gazilere olan minnet ve şükranın bir ifadesi olarak düzenlendi. Katılımcılar, birlik ve beraberlik içinde geçen bu anlamlı geceyi dualarla ve hatıra fotoğraflarıyla taçlandırdılar. Programda bir konuşma yapan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, kara gece ile ilgili bilgiler vererek  “Başta Ankara ve İstanbul olmak üzere aynı anda ülkenin birçok yerinde hain FETÖ terör örgütünün, saldırılarıyla karşılaştık. Türkiye’nin birçok yerinde şehitler verdik. Özellikle İstanbul’da ve Ankara’da, Genelkurmay’ın önünde…TBMM bombalanan yerlerden birisi. Yarın TBMM’de tören yaparak o günü hatırlayacağız. İstanbul’da o günkü adıyla Boğaziçi Köprüsü, bugünkü adıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün üzerinde maalesef şehitler verdik. Ama o gecenin, o tarihi gecenin birbiriyle taban tabana zıt iki tarafı vardı. Sayfanın bir yüzünde bu toprakların görmüş olduğu en ağır ihanetlerden birisine şahit olduk. Kökü dışarıda, Türkiye üzerinde emelleri olan, Türkiye’nin güçlü bir ülke olarak ayakları üzerinde yürümesinden rahatsızlık duyan çevrelerin, çetelerin beslediği, içimize sızmış, sızdırılmış bir grubun bu millete karşı yapmış olduğu tarihin gördüğü en önemli ihanetlerden birisine şahit olduk. Üzerine bu millete ait olan üniformaları geçirmiş sözde birtakım resmi görevlilerin maalesef işin içinde olduğu o darbe teşebbüsünü hep beraber çok güçlü şekilde mücadele ederek önledik. Şunu söylemek isterim ki, o akşam gösterilen bu ihanetin bu topraklarda eşi benzeri olmadığı gibi o akşam Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Halkımızı şehrimizin sokaklarına davet ediyorum’ çağrısıyla birlikte milyonlarca vatandaşımızın ortaya koyduğu kahramanlığın, cesaretin bir örneği yoktu. O gecenin bir tarafı ne kadar kapkaranlıksa, diğer tarafı da o kadar şanlı, o kadar güçlü, o kadar onur vericidir" dedi.

“15 Temmuz’ Da, Hükümeti Ortadan Kaldırmak Değil Türkiye’nin İşleyen Demokrasisini Ortadan Kaldırmak ve Türkiye’yi Bir İç Savaşa, Bölünme Sürecine Sokmak İçin Düğmeye Basılmıştı”

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi. "O akşam ortaya konulan hain darbe teşebbüsünün esas hedefinin, sadece bazı üniformalılar ve arkasındaki bazı şer odakları ülkede yönetimi ele alsınlar, mevcut hükümeti değiştirsinler diye değil. Dikkat ediniz o akşam ki darbe teşebbüsünün esas niyeti, ülke yabancıların işgaline açılsın, önce içeride bir çatışmaya, iç savaşa girsin ve Türkiye bazı komşu ülkelerde gördüğümüz gibi paramparça, şehir şehir, sokak sokak bölünmüş bir ülke haline gelsin. İşte o akşam sokağa çıkan insanımızın bu ülkeye verdiği şey, şehit olan kardeşlerimizin verdikleri en büyük kazanım birlik ve beraberliğimizin ‘tek vatan’ olarak bugünlere kadar gelebilmesidir. Hepsinin aziz hatıraları önünde saygıyla, minnetle, şükranla eğiliyoruz. Allah rahmet eylesin. Onların direnci olmasaydı, bugün Türkiye bu noktada olamayacaktı. Çok partili siyasi hayatımızda darbelerle sürekli bu milletin önü kesilmiştir. 1960’da milletin oylarıyla seçilmiş başbakan idam sehpasına gönderilmiş, 1971’de verilen muhtıra ile hükmet düşürülmüş, 1980’de bütün partiler ve parlamento kapatılarak siyasete el konulmuş, 28 Şubat’ta halkın oylarıyla seçilmiş iktidar alicengiz oyunlarıyla değiştirilmiş, 27 Nisan’da dönemin hükümetine o zamanki genelkurmay tarafından ültimatom verilmeye kalkılmış, en sonunda da 15 Temmuz günü sadece hükümeti ortadan kaldırmak değil Türkiye’nin işleyen demokrasisini ortadan kaldırmak ve Türkiye’yi bir iç savaşa, bölünme sürecine sokmak için düğmeye basılmıştır. Allah’a çok şükür milletimiz daha önceki darbelerde, darbe teşebbüslerinde yapamadığını, içinde ukde olarak kalan darbecilere karşı mücadele edemediğini hatırlayarak o akşam şehrimizin meydanlarını doldurmuş, havalimanlarını doldurmuş ve darbecilere dur demiştir. 15 Temmuz, vatana sahip çıkmanın yanında Türkiye demokrasisine sahip çıkmanın da tarihidir. 15 Temmuz, bu ülkenin o gününe sahip çıkmak değil, Türkiye’nin geleceğine sahip çıkmaktır. Eğer Türkiye’nin geleceğine sahip çıkılmasaydı bugün ne kadar zor durumlarda olacağımızı kelimeler anlatmaya kifayetsizdir. 15 Temmuz’un bize verdiği dersler gibi dışarıya da verdiği dersler olduğunun altını çizmek isterim. Bu ülkenin üzerinde oyun oynanamayacağını, bu ülkenin üzerinde hesaplar yapılamayacağını, asla bu millete karşı sinsi tuzaklar kurulamayacağını 15 Temmuz dosta da düşmana da öğretmiştir.”

“Saflarımızı Sıklaştıracağız, Aramıza Düşmanın ve Şeytanın Girmesine Asla Müsaade Etmeyeceğiz”

15 Temmuzun, modern tarihlerin gördüğü en büyük sivil direnişlerden birisi olduğunun altını çizen Kurtulmuş “15 Temmuz'da içeride aldığımız derslerden yola çıkarak bundan sonrası için daha güçlü olacağız. Birliğimizi, beraberliğimizi, hep birlikte ortak hedeflere doğru yürüyebilme becerimizi asla kaybetmeyeceğiz. İnşallah çok daha güçlü bir şekilde hem demokrasimizi tahkim ederek hem cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı için, Türkiye Yüzyılı için ortaya koyduğumuz hedefleri gerçekleştirerek yolumuza çok daha güçlü, koşar adımlarla devam edeceğiz. Saflarımızı sıklaştıracağız, aramıza düşmanın ve şeytanın girmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Ortak hedefler, ortak amaçlar doğrultusunda yolumuza devam edeceğiz. Bu millet, bu özelliklere sahipken, bu millete karşı galip gelecek hiçbir güç yoktur. Ne vatan sevgisini ne şehadet anlayışını asla eksiltmeden bu milletin en önemli birikimlerinden birisi olarak kabul edeceğiz ve yolumuza devam edeceğiz. Başta 15 Temmuz şehitlerimiz olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti döneminde şehit olan bütün vatan evlatlarını, tarihimiz boyunca şehit olmuş bütün ecdadımızı rahmetle, minnetle, şükranla anıyoruz. Allah bu milleti, bu gazavat ruhundan ayırmasın, bu şehadet bilincini eksiltmesin ve bu milletin vatan sevgisinden ayrı kalmasına asla müsaade etmesin” dedi.

Yapılan konuşmaların ardından, Kur’an-ı Kerim Tilaveti yapıldı ve şehitlerimiz için İl Müftüsü Mustafa BİLGİÇ tarafından dualar okundu.15 Temmuz milli irade destanının 8.  yıl dönümünde şehit yakınları ve gazilerimiz ile beraber olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren TBMM Başkanı Numan Kurtulmui ve  Vali İlhami Aktaş, şehit yakınları ve gazilerle görüşerek sohbet etti.

Murat Çağlayan