Yazar Gülşen Küçükali Üstün’ün kaleme aldığı ve büyük bir heyecanla beklenen "Ben Troyalıyım" adlı kitabının imza günü ve söyleşi etkinliği, Troya Müzesi’nde gerçekleştirildi. Etkinlik, hem Troya Müzesi’nin önemini hem de bu kültürel mirasın modern edebiyatla buluşmasını kutlamak amacıyla düzenlendi. Troya, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Çanakkale’nin en köklü ve etkileyici medeniyetlerinden biri olarak öne çıkıyor. Homeros’un ünlü İlyada Destanı’na ev sahipliği yapan Troya, 2018 yılında açılan Troya Müzesi ile ziyaretçilerini adeta büyülemeye devam ediyor. Müze, Troya'nın binlerce yıllık geçmişini ve kültürel mirasını gözler önüne sererken, Troya'ya olan ilgiyi ve merakı da artırıyor. Yazar Gülşen Küçükali Üstün, “Ben Troyalıyım” adlı eserinde, Troya Müzesi’ne odaklanarak bu eşsiz kültürel mekânın derinliklerine dair bir hikaye sunuyor. Kitabın imza günü ve söyleşi etkinliği, Troya Müzesi’nin konferans salonunda, Müze Müdürü Rıdvan Gölcük’ün moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Etkinlikte, kitabın içeriği ve yazarın Troya'ya olan ilgisi üzerine detaylı bilgiler verildi. Gülşen Küçükali Üstün, konuşmasında kitabının Troya Müzesi’ne yazıldığını belirterek, “Bu roman bu Müzeye yazılmış bir romandır ve Troya Müzesi Türkiye’de romanı yazılmış ilk müzedir,” ifadelerini kullandı. Üstün, Troya’nın tarihini ve kültürel mirasını anlatırken, müzenin bu mirası yaşatmadaki rolünü de vurguladı. “Ben Troyalıyım” kitabı, Almanya’dan başlayarak Troya’daki bir macera dolu yolculuğu anlatıyor. Yazar, bu eserinde Troya'nın mistik atmosferini ve tarihi derinliğini, modern bir anlatımla okuyucularına sunuyor. Etkinlikte, kitap tanıtımı sırasında Üstün, Troya Müzesi’nin önemine ve kitabın yazılış sürecine dair merak edilen detayları paylaştı. Troya Müzesi, yalnızca bir arkeolojik alanın ötesinde, kültürel bir köprü olarak da önemli bir rol üstleniyor. Küçükali Üstün’ün kitabı, bu kültürel mirası edebi bir yolla yaşatırken, ziyaretçilere Troya'nın büyüleyici dünyasını bir kez daha hatırlatıyor. Kitap, Troya Müzesi’ni ve bu eşsiz mirası daha geniş bir kitleye tanıtma amacı güdüyor. Kitabın içeriği hakkında da bilgiler veren Yazar Gülşen Küçükali Üstün “Almanya’da eşi Albert ile mutlu bir yaşam süren Maysa, annesinin ölümü üzerine doğduğu toprakların onu çağırdığını hissetmeye başlar ve macera dolu yolculuğa çıkar. Bu yolculuk yazarın Çanakkale’deki Troya Müzesi macerası başlar. Maysa benliğini, doğduğu toprakların beş bin yıl boyunca üst üste kurulan kentlerinde Çanakkale’nin bu gününde aramaya başlar. Annesinin ona miras bıraktığı yazıları kendisine rehber edinen Maysa Hisarlık Bölgesi’nin Tunç Çağı, Troya Savaşı Dönemi ve Osmanlı Dönemi’ndeki yerleri keşfetmeye başlar. Maysa’nın yola çıkması ile Metinlerarası çıkacağınız bu yolculukta, aile içi çatışmalar özelinden medeniyetler arası çatışmalara açılırken Troya’yı bu kez de okuyacaksınız” dedi.
Şenay Azman