Uzun süredir çeşitli yerlere iş başvurusu yapan Yavaş, taleplerine karşılık bulamayınca eylem yaparak sesini duyurmaya çalıştı.
2012 yılında Şırnak'ta askerlik görevini yaparken şiddetli baş ağrıları yaşayan Yavaş, üç kez Şırnak Cizre Askeri Hastanesi'ne başvurdu. Ancak her seferinde kendisine migren teşhisi konuldu ve askerlik görevine devam etmesi söylendi. Yaklaşık 70 gün boyunca şiddetli baş ağrılarına rağmen görevini sürdüren Yavaş, ağrılara dayanamayıp Çanakkale'ye döndü. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Araştırma Hastanesi'nde yapılan tetkikler sonucunda Yavaş'ın beyin kanaması geçirdiği ortaya çıktı. Hemen ameliyat edilen Yavaş'ın kafatasına demir parça takıldı.
Yanlış teşhis nedeniyle askerlik görevine devam eden Yavaş, yaşadığı mağduriyetin büyük olduğunu belirtti. Yavaş, "Beni sürekli migren teşhisiyle geri gönderdiler. 70 gün boyunca dağlarda görev yaptım, teröristlerle mücadele ettim. Beyin kanaması geçirdiğimi bilmeden çalışıyordum. Bu, büyük bir ihmal değil mi? Eğer o gün izin alıp memleketime dönmeseydim ve dağa çıksaydım, ne olacaktı?" diyerek yaşadığı süreci anlattı.
Serdar Yavaş, ameliyatın ardından takılan diren nedeniyle aşağıya ve yukarıya bakmakta zorluk yaşadığını söyledi. Kendisine yapılan yanlış teşhis nedeniyle uzun süre beyin kanaması geçirerek askerlik görevini sürdüren Yavaş, devletten hak ve iş talep ediyor. Bu operasyonun ardından iyileştikten sonra birçok yere iş başvurusunda bulunduğunu ancak çabalarının sonuçsuz kaldığını belirten Serdar Yavaş, gerekli kurumlara ve kişilere sesini duyuramamasının ardından dün Çanakkale Belediyesi önüne gelerek eylem yaptı. Birçok Çanakkale milletvekiline, belediye başkanına ve valiye kadar gittiğini belirten iki çocuk babası Serdar Yavaş, iş ve hak taleplerinin sonuçsuz kaldığını söyledi.
“Çanakkale’ye geldiğim gün hastaneye kaldırıldım”
Askerlikte yaşadığı durumu anlatan Serdar Yavaş şunları söyledi; “9 ay 13 gün sonrası askerliğimin sonrası aşırı baş ağrıları çekmeye başladım. Sonra beni 3 sefer Cizre Hastanesine gönderdiler ve bana ‘sende migren var vatani görevine devam edebilirsin. Beni yine görevime gönderdiler. Sonra biz geziciydik, belirli bir karakolumuz yoktu, yolumuz bir tabura düştü. Komutanımız bize dinlenin yarın yolumuz uzun dedi. Bütün askerler dinlendi ama ben baş ağrısından bir kenarda ağrılar içerisinde kıvranıyordum. Ağrılarımın geçmemesi nedeniyle orada izin alıp memleketim Çanakkale’ye döndüm. Komutanlarıma teşhisi memleketimde öğrenmek istiyorum dedim. Timim oradan yola devam etti, yazıcı izin yazdı ben Çanakkale’ye geldim. Gelirken yolda Mardin’de baş ağrısından fenalaşmaya başladım. Çanakkale’ye geldiğim gün hastaneye kaldırıldım. Bana dediler ki ‘sen 70 küsür günden beri beyin kanaması geçiriyormuşsun. Sağ kulağının arka tarafındaki damar patlamış. Hemen buraya demir parça takmamız gerek’ dediler. Demir parçayı takıp beyin ameliyatı yaptılar. Sonra askerliğe el verişsizdir diye rapor verip gönderdiler:”
“Devletimin bana sahip çıkmasını istiyorum”
“Ben bu yanlış teşhis dolayısıyla ya Çanakkale’ye gitmek istemiyorum demeseydim de yine onlarla beraber dağ yoluna çıksaydım bu büyük bir ihmal değil mi sizce? Ve ben aynı zamanda Çanakkale’ye askerlikten geldim geleli iş istiyorum… AK Parti’den de istedim, CHP’den de istedim. Hatta İsmet Güneşhan bana çok büyük söz verdi, seni milletvekili olur olmaz Park ve Bahçelere işe sokucam’ dedi. Şimdi ise beni geçiştiriyorlar. Belediye başkanına çıktım olmadı, valiye çıktım olmadı, AK Parti il başkanına çıktım olmadı. Tarım Bakanı’nın önüne iki çocuğumla beraber geçtim olmadı. Ben yanlış teşhis konulmasının hakkını istiyorum. Ben beyin kanaması geçirirken aylarca dağlarda, ovalarda görev yapıp teröristlerle uğraştım. Ben beyin kanaması geçirirken beni nasıl dağa gönderirler? Bu bir ihmal. Ben devletimin bana sahip çıkmasını istiyorum. Ve bir yerde iş istiyorum” dedi.
Atakan Alkış