Sağlık

Yeme Bağımlılığı Nedir?

Günlük hayatta yemek yeme alışkanlıkları zamanla değişebilir ve bazı durumlarda kontrol edilmesi zor hale gelebilir. Duygusal dalgalanmalar, beyin kimyası ve çevresel faktörler bu süreci etkileyebilir.

 Belirli yiyeceklere karşı aşırı istek duyma, porsiyon kontrolünü sağlayamama ve yedikten sonra suçluluk hissetme gibi belirtiler gözlemlendiğinde, bu durumun altında yatan nedenleri anlamak önemlidir.

 

Yeme Bağımlılığı Nedir? Yeme Bağımlılığı Neden Olur?

Özellikle stres, duygusal dalgalanmalar ya da alışkanlıklar nedeniyle yeme bağımlılığı gelişebilir. Bu durum sadece fazla yemek yemekle sınırlı değildir. Beyindeki ödül mekanizmasının etkisiyle belirli gıdalara karşı kontrolsüz bir istek duyulabilir.

 

Kimi zaman farkında olmadan yeme bağımlılığı belirtileri gösterilebilir. Ancak bu döngüden çıkmak mümkündür. Doğru farkındalık ve destekle yeme bağımlılığından kurtulmak için etkili yollar bulunmaktadır.

 

Yeme Bağımlılığı Nedir?

Yeme bağımlılığı, kişinin yemeye karşı normalin ötesinde bir istek ve kontrol kaybı yaşadığı, aynı zamanda bu davranışı sürdürmeyi engelleyemediği bir durum olarak tanımlanabilir.

 

Öte yandan, yemek tüketimi fiziksel açlık duygusunun ötesinde, kişiye duygusal rahatlama veya geçici doyum sağladığı için kontrolsüz bir hal alır. Bu noktada önemli olan, kişinin yemek yeme davranışı yüzünden sosyal hayatının, psikolojisinin ve hatta fiziksel sağlığının ciddi biçimde sekteye uğramasıdır.

 

Her türlü yiyeceğe karşı bağımlılık gelişebilir; fakat özellikle yüksek şeker, yağ veya tuz içeren ultra işlenmiş gıdalar, daha fazla tüketme isteğini tetikleyen kimyasal reaksiyonları harekete geçirebilir.

 

Yeme davranışının psikolojik bir yönü de vardır. Duygusal açlık ile gerçek açlığı birbirinden ayırt edememek, yani negatif duygularla başa çıkmada yemek yemenin kolay bir yöntem olarak görülmesi, süreci tetikleyen faktörlerden biridir.

 

Yeme Bağımlılığı Neden Olur?

Yeme bağımlılığı oluşmasına yol açan birçok faktör vardır. Beyin kimyası, psikolojik etkenler, sosyal çevre ve alışkanlıklar büyük rol oynar. İşte en yaygın yeme bağımlılığı nedenleri:

 

Stres, depresyon ve kaygı bozuklukları

Özgüven eksikliği ve duygusal boşluk hissi

Çocukluk döneminde gelişen olumsuz yeme alışkanlıkları

Dopamin seviyelerindeki dengesizlik

Ödül mekanizmasının aşırı çalışması

Hormonal değişimler ve leptin direnci

Sosyal ortamda fazla yemek tüketimine teşvik edilmek

Sağlıksız gıdaların tüketimi

Uyku düzensizliği ve düzensiz beslenme alışkanlıkları

Yeme Bağımlılığı Belirtileri Nelerdir?

Belirli başlı belirtiler, kişinin yeme davranışında kontrolden çıktığını göstermesi açısından önemlidir.

 

Yeme bağımlılığı belirtileri:

 

Kişi, fiziksel olarak doyduğunu hissetmesine rağmen yemeye devam eder. Bu sırada ne kadar yediğini ya da ne tükettiğini büyük ölçüde önemsemez.

Kişi, gün boyu hangi yemeği yiyeceğini hayal eder, ne kadar lezzetli olacağını düşünür ya da bir sonraki öğün için sabırsızlanır.

Özellikle aile veya arkadaş çevresine yakalanmamak için gizli atıştırmalar, gece yarısı yemek kaçamakları ve yemeği saklama eğilimi sıkça görülür.

Aşırı yedikten sonra yoğun bir suçluluk duygusu, depresyon veya kendinden nefret etme hissi oluşur.

Olumsuz duyguları bastırmak ya da pozitif duygu hâlini güçlendirmek için yemeği bir araç olarak kullanma durumu sıkça yaşanır.

Kişi, aşırı yemek yeme davranışı sebebiyle utanç duymaya başlayarak davetlere katılmaktan çekinebilir ya da yeme davranışını kontrol edemediği için toplum içinde yemek yemekten utanabilir.

Yeme Bağımlılığı Nasıl Tedavi Edilir?

Yeme bağımlılığı, sadece irade eksikliğiyle açıklanabilecek bir problem değildir. Bu süreçte, özellikle profesyonel destek almak tedavi başarısını önemli ölçüde artırır. Tedavi süreci hem psikolojik hem de fizyolojik yönü olan çok boyutlu bir yaklaşım gerektirir:

 

Terapi

Terapi, danışmanlık veya psikiyatrik yardım almak, altta yatan nedenleri anlamaya yardımcı olur. Kişinin duygusal dünyasında hangi eksiklik veya sorunların yeme davranışını tetiklediği keşfedilir. Özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT), duygu düzenleme becerilerinin öğretilmesinde etkilidir.

 

Düzenli Beslenme

Diyetisyen veya beslenme uzmanından yardım almak, doğru besinleri seçmeyi ve porsiyon kontrolünü öğrenmeyi kolaylaştırır. Böylece daha sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmak mümkündür.

 

Duygusal Destek

Kişinin yalnız olmadığını hissetmesi, deneyimlerini paylaşması ve başkalarının hikâyelerinden ilham alması, motive edici bir rol oynar. Bu tür gruplar, değişim sürecinde destek sağlayarak sosyal bir ağ oluşturur.

 

Egzersizler

Rutin egzersiz veya yürüyüşler, stres yönetimi teknikleri (nefes egzersizleri, yoga, meditasyon), uyku düzenine dikkat edilmesi gibi faktörler, yeme bağımlılığından kurtulmaya büyük katkı sunar.

 

İlaç Tedavisi

Bazı durumlarda doktorlar, bağımlılığa eşlik eden depresyon, kaygı veya dikkat eksikliği gibi rahatsızlıkları dengelemek adına ilaç desteği önerebilir. Fakat ilaç tedavisi tek başına yeterli değildir; mutlaka terapi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle desteklenmelidir.

 

Sürekli yemek yeme isteği neden olur psikolojide?

Sürekli yemek yeme isteği çoğu zaman duygusal dengesizliklerden veya stres faktörlerinden kaynaklanır. Kişi, olumsuz hissettiği anlarda duygusal rahatlama sağlamak için yiyeceklere yönelir. Bu yönelim, beyindeki ödül mekanizmasının geçici olarak harekete geçmesi ve dopamin salgısı yoluyla kısa süreli bir keyif yaratmasıyla ilgilidir.

 

Çok yemek neyin belirtisi olabilir?

Çok yemek, özellikle kontrolsüz biçimde tekrarlayan yeme atakları halinde gerçekleşiyorsa, yeme bozuklukları veya yeme bağımlılığı gibi sorunların belirtisi olabilir. Fiziksel açlık dışında, sürekli yeme isteğini tetikleyen bazı duygusal durumlar veya hormonal dengesizlikler de bu tabloya eşlik edebilir.

 

Yiyip doymamak ne anlama gelir?

Kişi, fiziksel olarak yeterince kalori aldığı hâlde doygunluk hissi yaşamıyorsa, bu durum genellikle duygusal açlık veya doyum eksikliğinden ileri gelebilir. “Yiyip doymamak” ifadesi, kişinin yeterli besini tüketmesine rağmen hâlâ yemek yeme ihtiyacı hissetmesi, doyma eşiğinin yükselmesi veya kontrol edilemeyen bir arzuya kapılması anlamına gelir. Yeme eylemi, bedenin ihtiyacını karşılamaktan ziyade zihinsel ve duygusal boşlukları doldurmanın bir aracı hâline gelmiştir. Bu tür durumlarda, fiziksel açlık yerine psikolojik kaynaklı bir açlık söz konusudur.

 

Aşırı iştahlı olmanın nedenleri nelerdir?

Aşırı iştah, pek çok farklı nedenle ortaya çıkabilir. Stres, depresyon ve anksiyete gibi duygu durum bozuklukları, kişinin duygusal dalgalanmalar yaşarken fazladan besin tüketmesine sebep olabilir. Hormonel dengesizlikler, özellikle leptin ve ghrelin hormonlarının düzgün çalışmaması, iştahın normalden fazla açılmasına yol açar. Bunun yanı sıra, fiziksel açlık sinyalleri ile duygusal istekler arasındaki ayrımın bulanıklaşması da aşırı iştaha neden olur. Bazı ilaçların yan etkileri veya yetersiz uyku gibi faktörler de kişi üzerinde benzer bir etki yaratabilir.

 

Sürekli aç hissetmek neden olur?

Sürekli aç hissetmek her zaman gerçek bir açlık durumuna işaret etmez. Kimi zaman psikolojik yetersizlik veya mutsuzluk hâlinde vücut, otomatik olarak daha fazla yiyecek talep eder. Bu istek, altta yatan duygusal problemleri maskeleme amaçlı olabilir. Ayrıca insülin direnci gibi kan şekeriyle ilgili sorunlar da açlık hissinin normalden fazla yaşanmasına sebep olabilir. Örneğin, basit karbonhidratlar ve şekerli yiyecekler tüketmek kan şekerini hızla yükseltir, fakat bir süre sonra hızlı düşmesine de yol açar. Bu dalgalanmalar, yeniden açlık hissetmeyi tetikler. Vücudun gerçek gereksinimini anlamak, düzenli kan tahlilleri yapmak ve gerekirse uzman desteği almak, bu döngüyü kırmak için faydalı olabilir.

 

Kaynak:Medicalpark