Gündem

Eylemciler bilgi kirliliği kurbanı oldu

MHP Çanakkale İl Başkanı Hakan Pınar, Kirazlı’da devam eden maden çalışmasını yakında takip edeceklerini belirterek, “Eylemcilerin bir kısmı safiyane ve samimi duygularla bölgeye gitmiş ve bilgi kirliliği ve dezenformasyonun kurbanı olmuştur... .''dedi

Ülke maden üzerinden kaosa sokulmak isteniyor
MHP Çanakkale İl Başkanı Hakan Pınar, Kirazlı’da devam eden maden çalışmasını yakında takip edeceklerini belirterek, “Eylemcilerin bir kısmı safiyane ve samimi duygularla bölgeye gitmiş ve bilgi kirliliği ve dezenformasyonun kurbanı olmuştur. . Belediye Meclis Üyelerinin ağzından Gezi Olayları çığırtkanlığı yaparak Ülkeyi Kazdağları üzerinden yeni bir kaos dalgasına sokmak için adeta görevlendirilmişlerdir.”
 
 
Bir süredir Türkiye ve Çanakkale gündemini işgal eden Kirazlı’daki maden arama çalışması ile ilgili bir açıklama da MHP’den geldi. MHP Çanakkale İl Başkanı Hakan Pınar, kimsenin avukatlığını yapmadan süreci titizlikle takip edeceklerini vurguladı. Pınar, “Bizi ALAMOS’ mu ne haltsa zerre kadar ilgilendirmemektedir. Avukatlığını yapmak ya da yapılan işlemi savunmak bizim işimiz değil, hattı zatında zenginin malı züğürdün çenesini yorar. Alınan ÇED kapsamında Devlet asli görevi olan Denetleme görevini yerine getirmeli, bu görevi hassasiyet ve titizlikle gerçekleştirecek yetkin personellerin ivedilikle istihdamı sağlanmalıdır. Konunun uzmanı arkadaşlarım Çevre ve İnsan Sağlığına olası zararları konusunda bir rapor hazırlamakta ve söz konusu zararların minimize edilmesi noktasında yapılması gerekenleri başlıklar halinde bize ilettikten sonra bir Çanakkale sakini olarak sürecin, söz konusun Şirketin Taahhütleri, ÇED Raporunda Devlete verilen sözlerin Altın ve Gümüş arama faaliyetleri ve sonrasında faaliyet yürütülen bölgenin tekrar ağaçlandırılması konularının Milliyetçi Hareket Partisi olarak yakın takipçisi olacağız.” dedi.
 
Kısa süre önce maden arama bölgesine başlatılan eylemlere de değinen Pınar, çok konuşulacak cümleler kullandı. Kazdağları üzerinden ülke yeni bir kaosa sürüklenmek istendiğini belirten Pınar da eylem ve olayların arkasında Alman Vakıfları’nı olduğunu işaret etti. Pınar büyük yankı uyandıracak açıklaması şöyle; “Süreci başından beri dikkatlice takip etmekteyiz ve gördük ki ‘Eylemcilerin bir kısmı safiyane ve samimi duygularla bölgeye gitmiş ve bilgi kirliliği ve dezenformasyonun kurbanı olmuştur.’ Ancak kurgulayan ve Yöneten özellikle Çanakkale Belediye Başkanı ve avanesi konuya tüm detayları ile vakıf oldukları halde Siyasi kurnazlıkla ve aymazlıkla bölgeye illegal terör örgütlerini sokmuş olayları manüple etmiş ve aynı kirli oyuna devam etmektedir. Belediye Meclis Üyelerinin ağzından Gezi Olayları çığırtkanlığı yaparak Ülkeyi Kazdağları üzerinden yeni bir kaos dalgasına sokmak için adeta görevlendirilmişlerdir. İki yüzlü tavırları bununla da sınırlı kalmamakta ve Doğu Biga Madencilik Şirketi yani Kamuoyunda bilinen adıyla ALAMOS GOLD Firmasının 26.03.2013 tarihli Dilekçesine , 11.04.2013 tarih ve 25955424-309.06/82 sayılı cevabi yazıyla hem Yangın açısından sakınca yoktur diyeceksin ki bu ÇED öncesi alınması gereken zaruri yazılardan biridir hemde en çok gürültüyü sen çıkaracaksın. Yani kurtla kuzuyu yiyecek sonra çobanla beraber ağlayacaksın, bir şüphemizde bu olaylardan sonra ALAMOS GOLD hisselerinin Londra Metal Borsasındaki hızlı yükselişidir. Ne gariptirki yapılan eylemler hisse değerlerine müspet etki yapmaktadır. Elbette Alman Vakıfları ve Ülkemizde cirit atan Alman gizli servisi BND nin sabıkalı ve kirli yapısı ve Çanakkale Belediyesinin PKK ‘ya yardım ve yataklıktan sabıkalı Alman Konrad Adaneauer Stiftung Derneği ve CIA/MOSSAD ikilisinin fonlandığı arka planında FETÖ Terör Örgütünün olduğuna ilişkin ciddi iddialar yer alan ve 2013 yılında Çiçek Çocukların Çevre Duyarlılığı maskesiyle başlayan Gezi Olaylarının en büyük destekçilerinden biri olan Türk Demokrasi Vakfıyla olan ilişkileri bir bütünsellik içinde değerlendirildiğinde Kirazlı meselesi ve tepkiler daha iyi anlaşılmaktadır. Sessizliğimiz konuya duyarsızlığımız olarak yorumlanmamalıdır, gerektiğinde Milliyetçi Hareket Partisi mensupları ve onun ayrılmaz parçası olan Ülkü Ocakları olarak Gezi benzeri bir kalkışmada Devletimizin yanında ve aynı safta olacağımızı ifade eder, Çevre ve İnsan sağlığını etkileyecek tüm faaliyetlerde kalbimizin Çanakkaleli hemşerilerimizle attığının bilinmesini isteriz.”