ÇANAKKALE'nin köylerindeki evlerde, kış mevsimi için hazırlıklara başlandı. Kış için hazırlanan yiyeceklerin başında her yemeğin ana malzemelerinden biri olan salça geliyor. Emekli öğretmen Mehmet Aydemir, sabahın erken saatlerinde kalkıp hazırlamaya başladıkları salçanın el yapımı olmasının hem daha ekonomik hem de daha sağlıklı olduğunu söyledi.
?Domatesiyle meşhur olan Çanakkale'de, yazın bitmesiyle birlikte kış için yiyecekler de hazırlanmaya başlandı. Erişte, yufka, tarhana gibi yiyeceklerin yanı sıra, kış aylarında tarlada domates bulunmaması nedeniyle en çok ihtiyaç duyulan ve yemeklerin en çok kullanılan malzemesi olan salça da büyük bir zahmetle hazırlanıyor.
Sabahın erken saatlerinde, domatesler ve biberler yıkanıyor. Ardından, sebzeler tek tek doğranıyor. Ocaklar yakılıp, büyük tavalara doğranan domates ve biberler dökülüyor. Kazandaki domates ve biberler saatlerce suyunu çekene kadar karıştırılıyor. Saatler sonra kazanda eriyen domates ve biberlerin çekirdek ve kabuklarını ayırmak için salça makinesinden geçiriliyor. Yeniden tavaya alınan malzeme bir müddet daha kaynatılıp karıştırılarak salça kıvamına geldiğinde tuz ve şeker ilave edilip sıcak olarak kavanozlara konularak kapakları kapatılıyor. Böylelikle, salça hazır hale gelmiş oluyor. Salçaların evde hazırlanmasının ilk nedenini gelenek olarak açıklayan köylüler, arkasında 2 önemli neden daha olduğunu söylüyor. Evde yapılan salçanın hem daha ekonomik hem de daha sağlıklı olduğunu belirtiyor.
'SAĞLIK GÜNDEME GELİNCE ZORLUKLAR UNUTULUYOR'
Çanakkale'nin Biga ilçesine bağlı Balıklıçeşme köyünde eşi Ayşe Aydemir ile birlikte kışlık salçalarını hazırlayan emekli öğretmen Mehmet Aydemir de salça yapımımın zorluklarını anlattı. Çanakkale merkezinde yaşamalarına rağmen salça yapımı için köydeki evlerine geldiklerini belirten Mehmet Aydemir, salça yapmanın uğraş gerektiren zor bir iş olduğuna dikkat çekti ve "Ancak sonuçta sağlık gündeme gelince o zorlukları insan unutuyor" dedi.
'SALÇA YAPILACAK OLAN BİBER VE DOMATESLER ETLİ OLMALI'
"Salça yemeklerimizin ve kahvaltımızın olmazsa olmazıdır" diyen Mehmet Aydemir şöyle konuştu:
"Yıllardan bu yana sürekli salça yaparız. Salça yapmak istediğimiz biber ve domateslerimizin çok olgun ve etli olması gerekiyor. Salçanın lezzetli olması için suyu bitene kadar kazandaki domates ve biberlerin pişmesi lazım. Suyun kaynama süresi ortalama 5- 6 saat sürebiliyor. Kaynadıktan sonra makine ile domateslerimizin kabuklarını ve çekirdeklerini ayırıyoruz. Tekrar tavaya koyup, belli bir kıvama gelene kadar kaynatıyoruz. Tavanın altı tutmaması için devamlı karıştırıyoruz. Eğer tavanın altı tutarsa sağlıklı bir salça olmaz. Salçayı muhafaza eden zaten attığımız tuz. Tuzu ne kadar fazla atarsak, salçamız uzun süre dayanabilir. Salçamız piştikten sonra kavanozumuza koyuyoruz. Kavanozun kapağını kaparken de çok sıkmamak lazım. Eğer çok sıkarsak diş atlama oluyor, salçamız bozulabilir. Kapak alta gelecek şekilde kavanozu ters çeviriyoruz. Salça dolumu bittikten sonra kavanozların üstünü örtüyoruz. Bir gün bekletiyoruz, kapakları güzel tutsun diye. Bir gün sonra kavanozları çevirip, soğuk bir ortamda aylarca muhafaza ediyoruz."
'TER İÇİNDE KALABİLİYORSUNUZ'
Balıklıçeşme köyünde her evde salça yapıldığını söyleyen Mehmet Aydemir, bunun köylerde bir gelenek haline geldiğini belirterek, "Şu anda köyü gezseniz 20 ya da 30 evde salça yapılıyordur. Her yıl köyümüzde salça yapılır. Maliyeti de ucuz. Eğer satın alırsanız kavanoz fiyatı 25 ile 28 TL arasında, ama kendiniz yaparsanız 5-6 TL'ye mal edebilirsiniz. Tabi biraz uğraş istiyor. Ter içinde kalabiliyorsunuz. Günün yorgunluğunu, sabah kahvaltısında bu yaptığımız salçayı yediğimiz zaman unutuyoruz. Ayrıca eşe dosta ikram etmenin mutluluğu da var. Kendimiz salça yaptığımız zaman daha ekonomik ve daha sağlıklı oluyor. Dışarıdan aldığımız salçaya göre fiyat çok daha düşüyor. Dışarıdan salça alsak ne kadar sağlıklı olduğunu bilemiyoruz. Sağlık açısından en azından kendimiz yaptığımız zaman ne yediğimizi biliyoruz. Biraz zor oluyor. Uğraş gerektiriyor. Ama sağlıklı olduğu için o emeğimizin karşılığını alıyoruz" dedi.