Çanakkale’de olmaktan mutluluk ve gurur duyduklarını ifade eden, çoğu neredeyse yarım asırlık olan ustalar, kentlilerin ilgisinden memnun olduklarını ifade etmekle birlikte, çırak yetiştirememekten, mesleklerinin unutulacak olmasından dert yandı.
Bıçakçılık Ve Kılıç Yapımı, Baston Yapımı, Soğanlı Bebek Yapımı, Ebru Sanatı, Gümüş Ve Boynuz İşleme, Kıspet Yapımı, Bakır Süsleme, Ahşap İşçiliği, Ahşap Fatyon Talika Yapımı, Beykoz Cam Süsleme, Çini Dekor Süsleme, Tel Sarma, Cam Üfleme, Seramik İşçiliği, Ahşap Kıl Testere, Çarık Yemeni Yapımı, Çarpana Dokuma, Bağlama Yapımı, İpek Dokuma, Dokumacılık, Ney Yapımı, Çömlekçilik, Deri İşleme Yapımı, Lületaşı, Yazma Baskı, Ahşap Oyuncak Yapımının, Anadolu’nun dört bir yanından gelen ve neredeyse kalan son ustaları, geleneksel el sanatları sanatçıları, Altın Eller Geleneksel El Sanatları Festivali kapsamında İskele Meydanı’nda kentlilerle buluştu.
Çanakkale’den festivale katılan ustalar arasında, Kıspet Ustası İrfan Şahin, Seramik Ustası İsmail Bütün ve Yazma Baskı Ustası Handan Cengiz Türk yer aldı.
Çanakkale’de olmaktan mutluluk ve gurur duyduklarını ifade eden, çoğu neredeyse yarım asırlık olan ustalar, kentlilerin ilgisinden memnun olduklarını ifade etmekle birlikte, çırak yetiştirememekten, mesleklerinin unutulacak olmasından dert yandı.
Zonguldak Devrek’ten gelen baston ustası Ali Akcasu, “36 yıllık ustayım. Kızılcık ağacından baston yapıyoruz, sap kısmında sert ağaçlar kullanıyoruz. Kültür Bakanlığı sanatçısıyım. Yanımda oğlumu yetiştirdim. Devrek Meslek Yüksekokulu’nda Baston Uygulama ve Araştırma Merkez’inde ders veriyor. Böylece mesleğin unutulmasına da engel olmuş olduk. İnsanlara hizmet ettiğim için çok gururluyum. Beş yıldır sergilere çıkıyorum” dedi.
Kayseri’den gelen soğanlı bez bebek ustası Yavuz Aplak, “Soğanlı bizim köyümüz. Bizim bebeklerimiz ders kitaplarında bile geçer. Ben 48 yaşındayım,12 yaşında bu işi annemden öğrendim. Ben çocukken annem yapardı, ben turistlere satardım. Ortaokul eğitimi için köyden çıkmıştım ama anneme çok düşkündüm. Köye geri döndüm, işi öğrendim” dedi.
Ankara’dan gelen ebru ustası Saime Yücel, “ Yaklaşık 16 yıldır bu işle uğraşıyorum. Ebru ile tanışmam televizyondan oldu. Çocukken çok güzel resim yapardım, öğretmenler inanamazdı. Ben ebruya merak saldım, peşini de bırakmadım” dedi.
Yalova’dan gelen gümüş ve boynuz işleme ustası Mehmet Atışan, “ 50 yıldır bu işle uğraşıyorum. Dünyanın en şanslı çıraklarından biriyim. Topkapı Sarayı yandığı zaman bütün padişahların kılıçlarını tamir eden Zeynel Abidin usta benim kendi köyümdendi. O da Dağıstanlı idi. Boynuz işlemeyi, elmas işlemeyi ondan öğrendim. 3,5 yıllık çıraklık kalfalık dönemimden sonra ustam işi bana bıraktı. Elimizde fazla malzeme olmadığı halde yokluk içerisinde bu işi öğrendik. İşimizi severek sabırla yapıyoruz. 2006’da takı tasarım birincisi de olmuştum. Uluslararası yarışmalara da takıldım. Singapur’da müzelerde sergilenen ürünlerim de var. Çanakkale’ye ilk defa geliyorum. Diğer illerde bu güler yüzlülüğü göremedim” dedi.
Gaziantep’ten gelen bakır süsleme ustası Nuray Sönmez, “ Bu işi 8 yıldır yapıyorum. Halk Eğitim Merkezi’nde usta öğreticilik yapıyorum. Unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer aldığı için çok üzülüyordum. Bu işi başkalarına da öğretmek istiyorum. Çanakkale’ye ilk defa geliyorum, çok beğendim” dedi.
Ankara’dan gelen ahşap ustası Cevat Aslan, “5 müzik aleti çalabiliyorum. Bir süre sonra neden bu aletlerin minyatürlerini yapmıyorum diye sordum ve başladım. İlk minyatür bağlama yaptım. 30 yıl oldu, bu işten emekli oldum. Türk ve Orta Asya ülkelerine ait müzik aletleri yapıyorum” dedi.
Edirne’den gelen ahşap fayton ve talika ustası Özcan Abacı, “ İlk tekne yaparak başladım ama denizcilik bilgim yok. Kendi kültürüme ait bir şeyler yapmak istedim. Fayton, somut olmayan kültürel miras listesinde” dedi.
Yalova’dan gelen çini dekor süsleme ustası Meryem Buhari, “Ben aslında iktisatçıyım, yıllarca borsada çalıştım. Emekli olduktan sonra çiniye hobi olarak başladım ama usta oldum, yedi senedir kültür bakanlığı sanatçısıyım” dedi.
İstanbul’dan gelen beykoz cam süsleme ustası Cezayir Yurdakul, “ Hayata bu işle başladım. Sanata karşı ilgi çocukluğumdan beri vardı. Cam çok şeffaf ve berrak olduğu için camı seçtim. Ben eski Osmanlı’dan kalan bu sanatın birebir örneklerini yapıyorum. Çanakkale benim yüreğimin bir tarafı, burada olduğum için mutluyum” dedi.
Bigalı Kıspet Ustası İrfan Şahin, “Beni şeref misafiri olarak davet ettiler, çok mutluyum, herkese çok teşekkür ederim. Kıspetlere çok ilgi ile bakıyorlar. Dokunmak istiyorlar” dedi.
Bursa’dan gelen bağlama ustası Şahmerdan Gül, “20 yıldır bu işi yapıyorum. İnegol Halk Eğitim Merkezi’nde öğreticilik yapıyorum, öğretmeye çalışıyorum” dedi.
Çanakkaleli Seramik Ustası İsmail Bütün, “ Beni buraya davet edenlere çok teşekkür ediyorum. Yalnız Çanakkale seramiği değil, tüm unutulmaya yüz tutmuş mesleklere önem verilmeli. Bunlar öğretilmeli, yeni ustalar yetişmeli. Ben rahatsız olmama rağmen buraya geldim, çünkü bu meslekler unutulmamalı. Ben bu mesleği öğretmek istiyorum” dedi.
Dilek Akşen