Kirazlı-Balaban mevkiinde kurulan maden sahasına yakın köylerde yaşayan yüzlerce köylü, Çanakkale Belediyesi’ne, maden sahasına karşıt duran çevrecilerden desteğin çekilmesi için hususunda bir dilekçe vererek, “Sayın Belediye Başkanımızın bu çağrımıza kulak vermesini, göstericilerin bulunduğu kampa artık daha fazla yardım yapmamasını; işimizle, aşımızla ve geleceğimizle oynamamasını talep ediyoruz” dedi
Kirazlı Köyü Muhtarı Erkan Can, Sarıbeyli Köyü Muhtarı Şahin Arslan ve Serçeler Köy Muhtarı Mehmet Ali Uzun tarafından yapılan basın açıklamasında, maden firmasının istihdama ve bölgeye olan katkıları anlatılarak, “Biz, yaratılan algıya ‘dur’ diyoruz. Biz neden yanlış bir şeye karşı gelmeyelim ama yanlış yok. Bu halk oradan ekmek yiyor” ifadeleri kullanıldı.
Kirazlı-Balaban mevkiinde kurulan maden sahasına yakın köylerde yaşayan yüzlerce köylü, Çanakkale Belediyesi’ne, maden sahasına karşıt duran çevrecilerden desteğin çekilmesi için hususunda bir dilekçe vererek, “Sayın Belediye Başkanımızın bu çağrımıza kulak vermesini, göstericilerin bulunduğu kampa artık daha fazla yardım yapmamasını; işimizle, aşımızla ve geleceğimizle oynamamasını talep ediyoruz” dedi
Kirazlı Köyü Muhtarı Erkan Can, Sarıbeyli Köyü Muhtarı Şahin Arslan ve Serçeler Köy Muhtarı Mehmet Ali Uzun tarafından yapılan basın açıklamasının ardından dilekçeler belediyeye verildi.
Basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı.
“MADEN FİRMASININ DESTEĞİNİ GÖRDÜK”
Kirazlı Köyü Muhtarı Erkan Can, “Geldiğimiz gibi buradan gideceğiz, bunlar hepsi köylüm ve herkes birbirini tanıyor bir sıkıntı olmayacağını temin ederim. Herkes madene karşı ve herkes bir şeyler söylüyor. Maden gölet yaptı bir müddet sonra gölet bize kalacak ve Etili Havzasına su götürecek. Buradaki tarlalar sulama yoluyla değerlenecek ve biz bunları ekip biçeceğiz. İkincisi yol yaptılar. Bayramiç Çanakkale yolu Bazı köylere göre 60 km kısaldı. Bu asfalt olmadan önce burada arabalar çok zor geçiyordu. Yangına hassas bölge olduğu için tıra dozer yüklendiği zaman en hızlı müdahalede daha çabuk varacağı için burada çıkan yangına müdahale imkânımız daha güçlü olacak. Yangınlar açısından da bu yol çok büyük bir yatırımdı” dedi.
“İDDİALARI KANITLASINLAR, MUHTARLIĞI BIRAKACAĞIM”
ÇED raporu açısından orada ağaç kesildi deyip reklam yapıyorlar. Buradan söylüyorum ve iddia ediyorum bir bölmenin de ismini vereceğim ki iyice dinlesin o kişi. 378 No’lu bölmede herhangi bir kesim, yanından ya da kenarından varsa buradan söz veriyorum muhtarlığı bırakacağım. 378 No’lu bölmede varsa kesim yine tekrarlıyorum, muhtarlığı bırakacağım. Ancak gidin araştırın, eğer böyle bir kesim yoksa iftirayı atıp halkı galeyana getiren, ‘Çok ağaç kesildi’ diyen şahsı da ya emekli olsun gitsin ya da özür dilesin. Dilemezse buradaki muhtar arkadaşlarımızla beraber hamlemiz bu yalancı kişiler olacaktır” dedi. Basın mensuplarının ‘Yalan Beyanı veren kim?’ sorusuna ise “İsim vermeyeceğim. Bu hamlemizi ilerde göreceksiniz. Ağaç kesimi 13 bindir, belki üç beş fazladır. Yerin aşağısı kıraç olduğu için ağaç yoktur. Yukarı taraflar da bodur olduğu için bu tür alanlarda bin tane anca kesilir. Kesilen ağaçlar da buradaki arkadaşlarımız ihtiyaç olarak alacaklar zaten. Dediğim gibi 378 No’lu bölmede bir dal ağaç kesilmişse şerefim üzerine yemin ediyorum muhtarlığı bırakacağım. Ama yalan olursa o kişi ya buradan gitsin ya da halktan özür dilesin”
“DEVLETİMİZ ‘YAPIN HALKI ZEHİRLEYİN’ DİYE BİR YER AÇAR MI?”
Belediyeye verilen dilekçenin içeriği hakkında da bilgi veren Kirazlı Köyü Muhtarı Can, “Dilekçenin tamamen aş ve iş üzerine kurulduğunu belirterek “Dilekçede hiçbir şey yok tamamen iş, aş üzerine kurulu kesinlikle abartı da söz konusu değil. Biz bu dilekçeyi muhtar arkadaşlar ile düşündük ve yazdık. İşimize sahip çıkmak için yazdığımız bir dilekçe ve sahip çıkacağız da. İnsan evine ekmek götüremediği zaman düşünün. Zehirleyecekler diyorlar. Devletimiz ‘Yapın halkı zehirleyin’ diye bir yer açar mı? Civar köylerde işsizlik yok 40 yaşın üzerinde emekli olan köylüler ve sıra hanımefendilere geldi onları da işe alıyorlar. Katma değer yaratan her kuruluşa saygımız sonsuzdur. Son olarak biz devletimizi de Belediyemizi de seviyoruz. Nasıl devletimiz milletimizi sevdiyse bu kadar kişi de ekmeği için canını da verir, kanını da verir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
“ORADA GİDİP DE ÇADIRDA KALMAK BANA GÖRE HİKÂYE”
Basın Mensuplarının ‘Siyanürden korkmuyor musunuz?’ sorusuna ise Sarıbeyli Köyü Muhtarı Şahin Arslan, “Şahinli’de de altın madeni çıkartılıyor orada olmuş olsa biz de korkarız ve izin vermezdik. Orada nasıl çıkartılıyorsa bizim bölgemizde de çıkartılsın. Bizim köyümüzde Eczacıbaşı’nın madeni var, onlar köy hayırlarına bile yardımcı oluyorlar. Köy okulunda yıkılan yerler var, onarılması gereken yerler var, yardımcı oluyorlar. Vatandaşımın mağdur olanı var, onlara da yardımcı oluyorlar. İş bulamayan insanlar, gidip madende çalışıyorlar Bunun temeli de şimdi atılmış değil. Bu 20 yıl öncesinde yapılan bir çalışma. Bunun da kalkıp engel olmanın bir anlamı var mı? Yıllardır ekmek yiyorlar buradan bugünde gündem yaratmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Devlete zarar vermekten başka bir şey yapmıyorlar. Orada gidip de çadırda kalmak bana göre hikâye. Oradan kaç bin tane insan ekmek yiyor. Benim köylümün hiçbir geliri olmadığı gibi belediyeden de bir şey aldığı yok. Hepsini maden şirketi karşılıyor” dedi.
“BİZİM KÖYLERDEN KAZDAĞLARI’NI GÖREMEZSİNİZ BİLE”
Serçeler Köy Muhtarı Mehmet Ali Uzun; “Geçmiş günlerde çevreci arkadaşlarımızı misafir olarak kabul ettik. Fakat biz, o bölgenin muhtarları olarak, maden sahasını yerinde inceledik. Birileri, bizi siyanürün hiçbir zararı olmayacağına dair ikna etti. Çevreciler de siyanürün suya nasıl karışacağına yönelik bizi ikna etsinler. Biz de hep beraber karşı çıkalım ama böyle bir şey yok. burada tamamen provokasyon var, algı yaratmak var isteniyor. Bir de oraya ‘Kazdağları’ deniliyor. Orası Kazdağları’nı oradan göremezsiniz bile. Orasının adı Balaban Kestane Dağıdır. Bu siyanür herhangi tehlikeli bir durumda bizim barajımıza gelmez. Biz, yaratılan algıya ‘dur’ diyoruz. Biz neden yanlış bir şeye karşı gelmeyelim ama yanlış yok. Bu halk oradan ekmek yiyor” dedi.
“ÇEVRE KÖY SAKİNLERİ OLARAK ARTIK YETER DİYORUZ”
Çanakkale Belediyesi’ne verilen dilekçede şu ifadelere yer verildi:
“T.C. Çanakkale Belediye Başkanlığına, Çevre köy sakinleri olarak artık yeter diyoruz! Başkanım; işimizle, aşımızla, geleceğimizle oynama. Sayın Belediye Başkanımıza sesleniyoruz. Köylerimiz civarındaki altın ve gümüş madenine karşı birileri sürekli karalama yapıyor. Ama anlatılanların çoğu ya eksik ya yanlış. Belediye Başkanımız da ne yazık ki bu yanlışa ortak olmakta ısrar ediyor. En başta, madenin ve köylerimizin içinde yer aldığı bölge söylendiği gibi Kazdağları'nda değil. Kazdağları ile aramızda 40 kilometreden fazla mesafe var. Ayrıca, hep söylendiği gibi yüz binlerce ağaç da kesilmedi. Hepimiz doğma büyüme bu yöreliyiz. Orman Müdürlüğü buradaki ağaçların kesimini hepimizin gözü önünde yaptı. Biliyoruz ki kesilen ağaç 13 bin civarında. Çevre köylüleri olarak bize iş ve aş sağlayan, işini de düzgünce yaptığını gördüğümüz şirkete karşı haksızlık yapıldığını düşünüyoruz. Bu şirket gençlerimize iş veriyor, çocuklarımızın eğitimine destek oluyor, köylerimizin her ihtiyacıyla ilgileniyor. Dağ yolumuzun asfaltlanmasını bile bu şirket yaptı. Yöremize temiz içme suyu verecek göleti yine bu şirket inşa ediyor. Eksik, yanlış bilgilerle bir süre önce buraya gelip, protesto yapanlar zamanla gerçekleri yerinde gördüler, sonra bölgeden ayrıldılar. Ama hala kim olduklarını ve amaçlarını bilmediğimiz bir grup, köyümüz civarında kamp yapmaya devam ediyor. Her türlü kışkırtmanın, huzursuzluğun olabileceği bu ortamdan ailelerimiz, kadınlarımız, çocuklarımız çok rahatsız.
Komşuluk ilişkimizde yıllardır görüyoruz. Bu madeni işletenler ve orada çalışan mühendis kardeşlerimiz bu bölgeye fayda sağlamak için samimi çaba gösteriyor. Ama, şirketin faaliyetlerini durdurmak için atılan iftiralar; Belediyemizin de buna destek vermesi, adeta yangına körükle gitmek gibi. Bu durum artık bizi işimizden, aşımızdan etme noktasına geldi. Biz işimizin, geçimimizin derdindeyken; Belediyemizin göstericilere yardım etmesi, onlar, belediye araçları ile sürekli köyümüze taşımaları, epey gücümüze gidiyor. Çevre köy sakinleri olarak bu duruma artık 'Yeter' diyoruz. Çocuklarımız, gençlerimiz için endişe duymadan; rahatsız edilmeden, köyümüzde huzurla yaşamak istiyoruz. Sayın Belediye Başkanımızın da bu çağrımıza kulak vermesini, göstericilerin bulunduğu kampa artık daha fazla yardım yapmamasını; işimizle, aşımızla ve geleceğimizle oynamamasını talep ediyoruz.”
Dilek Akşen