Filmin başrol oyuncularından Wilma Elles, 2016 yılında Türk vatandaşı olduğunu belirterek, "Çanakkale ruhunu canlandırmak benim için çok önemli" dedi. 
Çanakkale Savaşları'nın 100'üncü yılında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nin düzenlediği senaryo yarışmasında Kadir Bozkurt'un yazdığı 'Mendilim Kekik Kokuyor' adlı uzun metraj sinema filmi projesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü'nün desteğiyle hayata geçirildi. Kemer ilçesinde başlayan filmin çekimleri Akseki ilçesinde devam ediyor. 

Wılma Elles ve Mehmet Çevik rol alıyor 
Film çekimine Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü'nün yanı sıra Türk Kızılayı, Antalya Valiliği, Akseki ve Kemer Kaymakamlıkları, Akseki ve Kemer belediyeleri de destek veriyor. Çekimlerinin tamamına yakınının Akseki'de çekilecek ve devam eden filmde Wilma Elles, Mehmet Çevik gibi sinema ve tiyatro oyuncularının yanı sıra şehir tiyatroları ve özel tiyatroların oyuncuları da projede yer alıyor. 
Filmin başrol karakterlerinden Anzak hemşire Beatrice'i canlandıran Alman asıllı Türk vatandaşı Wilma Elles, film hakkında açıklamalarda bulundu. Projeye çok güvendiğini ve 150 kişilik bir ekibin çalıştığını aktaran Wilma Elles, "Film çekimlerimiz 10 günden beri bütün ekip Akseki'de devam ediyor. Ben ekibe 3 gün önce katıldım. Film tam gazla devam ediyor. İnanılmaz bir set kuruldu. 150 kişilik bir ekip burada en iyisini yapmaya çalışıyor. Yönetmenimiz Hakan Kurşun hepimize çok güzel motivasyon veriyor. Bizim senaryo zaten ödüllü bir senaryo. Kadir Bozkurt'un imzasıyla Çanakkale savaşlarının 100'üncü yılında en iyi seneryo seçildi. Bunun gururunu yaşıyoruz. O yük üzerimizde. Onun için en iyisini yapmaya çalışıyoruz." dedi. 
Filmde Anzak hemşire Beatrice'i oynadığını, kendisi için çok önemli bir rol olduğunu ve daha önce Çanakkale filmi çektiğini anlatan Wilma Elles, "Bu film benim için çok önemli. 2016 yılında Türk vatandaşlığı aldım. "Ne Mutlu Türküm Diyene". Çanakkale ruhunu canlandırmak benim için çok önemli. Bu Çanakkale ruhunu hala her tarafta görüyorum. Yani insanlar bazen düşmanlığı yener ve insanlığını ortaya koyar ve bu film aslında bunu anlatıyor. Bu film barış filmi, aşk ve kardeşliği anlatan bir film. Tabii ki birçok kötü karakteri oynadım. İşte 'Vampir', 'Şeytanın kızı' gibi kötü kadın rollerindeydim. Benim için tabii ki hiçbirisi kötü değil. Onları severek canlandırdım, ama bu rol gerçekten çok iyi bir karakter. Bu projede beni özellikle ikna eden, ödüllü senaryo olması. Bence Çanakkale hakkındaki filmler hep olmalı. Aslında bütün nesiller bunu görmeli. Bütün nesiller bu Çanakkale ruhunu görmeli, yaşamalı ve bu tecrübeyi tatmalı. Çünkü bu hep bize lazım olacak bir ruh. Bu rol için büyük bir hazırlık yaptım. Tarih kitapları yazdım. Hastaneye gittim. Pansuman nasıl yapılır, sargı bezi nasıl yapılır öğrendim. Setimize hemşire geldi. Bize herşeyi tekrar tekrar gösterdi. Benim rolüm çok iyi bir rol. Benim rol herkese kalbi açıyor. Herkes için bir umut ışığı oluyor." diye konuştu. 

İnanılmaz setler kuruldu. 
Tüm Dünyanın Antalya'yı tanıdığını ve inanılmaz otellerinin olduğunu söyleyen Elles, "Akseki'de küçük bir Hollywood var. Burada inanılmaz setler kuruldu. Hepsi orijinal. Burada bir sürü filmler çekilir. Akseki'de Çanakkale'yi canlandırıyoruz. ve o dönemde bu kaosun içerisinde benim rolum "Beatrice" adındaki hemşire, ama kesinlikle bu iki düşmanın arasında hiç bir farklılık gözetmeden herkesin sağlığı için savaşan bir rolü canlandırıyorum. "Beatrice bu kaosun içerisinde bir umut ışığı" diye konuşan Elles, "Bize Akseki'de bize destek olan Sayın Vali, kaymakam, belediye başkanı herkese çok teşekkür ediyorum. Bize herkes bize kapılarını açtı. Burada inanılmaz büyük bir ilgi var. Bize herkes büyük destek veriyor. Hepimiz çok heyecanlıyız. Büyük bir sevgi duyuyoruz" dedi. 

"Arkadaşlarımız bir hayali gerçekleştirmenin peşinde" 
Filmin senaristi Kadir Bozkurt ise "Arkadaşlarımız sette bir hayali gerçekleştirmenin peşinde. O hayalin de başlangıç noktasındaki kişi benim. O hayali ben kağıdın üzerine 1 yıllık bir uğraşla hayata geçirdim. Derken o proje 2015 yılında Çanakkale Savaşları'nın 100'üncü yılında bir senaryo yarışmasında birinci oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı destek verdi ve o destekten yola çıkarak diğer destekçilerimizle de filmimizin çekim aşamasına geldik" dedi. 

Akseki halkı büyük destek veriyor. 
Akseki'nin bir kilometre yakınında çok güzel bir alana büyük bir film platosu yaptıklarını ve filmin yönetmenliğini Hüseyin Özden ve Hakan Kurşun'un yaptığını anlatan Bozkurt, "Yazdığım senaryoyu bu kadar ekiple çok fazla figürasyon ile keyifle gerçekleştiriyoruz. Hayalini kurduğumuz bir film vardı. Şimdi o hayalini kurduğumuz filmin ötesine geçtiğini görüyorum. Teknik ekibin ve oyuncuların herkesin özverisi ile. Buda bize büyük bir mutluluk veriyor. Onun için heyecanla izleyeceğimiz bir film gelecek. Hayalini kurmuştuk ve onun hayalini gerçekleştiğini görüyoruz. Bundan da çok mutluyuz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Özellikle Akseki Kaymakamı, Belediye Başkanına herkese çok teşekkür ediyorum. Onlar bize büyük olanaklar sağladılar. Bu olanaklar sayesinde projemiz çok hızlı gidiyor. Akseki'nin ismini Türkiye'ye hatta dünyaya duyurmak için bize olanaklar sağladılar. Bu filmin onların katkılarıyla olduğunu belirtmek istiyorum" diye konuştu. 

Savaş karşıtı film yapıyoruz. 
Filmin yönetmenlerinden Hüseyin Özden de şunları söyledi: "Setin yaklaşık 20. gününe yaklaştık. Uzun bir maraton. Çanakkale savaşı duygusal olarak zor bir savaş. Çatışma çok büyük. Yaklaşık 500 bin kişinin hayatını kaybettiği ve bir o kadarda yaralananın olduğu yerde demek bu kadarda hikaye var. Biz bu hikayenin bir parçasını almaya çalışıyoruz. Akseki bize çok fazla doku verdi. Hem o bölgenin Anadolusunu anlatmamıza yardımcı oldu. Hem de coğrafi dokularıyla da savaş platolarımızı kurmaya elverişli bir yer. Tabi ki buda yetmedi. Akseki halkının yerel yönetimlerinin Kaymakamlığın ve Belediyenin bu projeye sahip çıkması bizi açıkça güçlendirdi. Oyuncularımız hakikaten büyük bir performansla çalışıyorlar. Buradaki gönüllülük konusu hakikaten abartılacak kadar diyebilirim. Bu da oyunlara yansıdı ve amatör ruh ve profesyonel anlayış dediğimiz noktayı burada görebiliyoruz. Yaklaşık 15 günlük bir daha setimiz var. Farklı bir Çanakkale filmi olacak. İnsan hikayesi. Ama savaşın tarihini yazmıyoruz. Amacımız Çanakkale Savaşı'nın tarihini anlatmak değil. Bir tarih filmi yapmıyoruz. Tarihi yazacak gücümüz olsaydı, savaşı çıkartmazdık. Savaş karşıtı bir film yapıyoruz. Türkiye'de yapılmış, Türk insanının hayata geçirdiği evrensel bir film yapacağımıza inanıyoruz. Amacımız düşmanı yenmek değil, insanlığın içerisindeki düşmanlığı yenen, düşmanlığı yenmeye katkı veren bir filmi yapmak." 

18 mart 2020'de vizyona girecek 
Çanakkale ruhunu anlatan filmin yönetmenliğini Hüseyin Özden ve Hakan Kurşun yapıyor. 19 Mayıs'ta çekimleri başlayan ve Çanakkale Savaşları'nın yaşandığı atmosferi anlatan sinema filmi, 18 Mart 2020'de vizyona girecek. Ödüllü sinema filmi senaryosunda, kişisel hikayeler üzerinden Çanakkale Savaşı anlatılırken, Anadolu insanının geleceği ve bağımsızlığı için yaptığı fedakarlıklar vurgulanıyor. 


Kaynak: İHA