Okulların açılacağı tarih Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından açıklandı, ama bu açıklama çok sayıda belirsizliği de beraberinde getirdi.

Veliler 31 Ağustos’ ta başlayacağı açıklanan 2020-2021 Eğitim ve Öğretim yılında Sağlık Bakanlığı’nın “Her 4 metrekareye 1 öğrenci düşmeli” önerisinin 35- 40 kişilik sınıflarda nasıl uygulanacağı, öğrencilerin her gün yeni maske takması gerektiğini ve bu maskelerin nereden temin edileceği, okullarda kullanılacak ve çok önemli olan dezenfektan ve okulların belirli aralıklar ile dezenfektasyonunu sağlayacak temizlik maddelerinin teminin nasıl yapılacağı, teneffüslerde sosyal mesafenin nasıl korunacağı gibi çok önemli sorulara yanıt bekliyor. Eğitim öğretimin başlayacağı tarih açıklaması ile birlikte birçok belirsizliğin gündeme geldiğini ifade eden Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar, “Günlük Corona Virüs vaka sayılarının takip edilmesinin ardından dikkatli ve kesin olmayan cümleler ile açıklamalar yapılmalıydı. Açıklamanın çok erken yapıldığını düşünüyorum “ dedi.

Hacımusalar eğitim öğretime nasıl başlanacağı ve nasıl tedbirler alınacağı konusunda çok sayıda soru işareti olduğunun altını çizerek şunları söyledi: “Biz de Eğitim Sen olarak dikkatle takip ediyoruz. Özellikle ilkokul 1. Sınıfta öğrencisi eğitim görmeye başlayacak veliler bayağı bir meraklı bu konuda. Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk’un 31 Ağustos’ta Eğitim Öğretim başlayacak ve Sağlık Bakanlığı’nın da 4 metrekareye bir öğrenci düşecek şekilde planlama yapılması gerekiyor önerisi üzerine, bu durum okulların fiziki yapısı uygun olur mu, olmaz mı? Eğer okullar açılırsa öğrenciler okula gider mi, gitmez mi? Bu konuda bir kaygı ve tedirginlik var ve bunu hep birlikte yaşıyoruz. Kurban Bayramı’ndan sonra ikinci bir Corona Virüs dalgası olur mu?  Bu durumlar tamamen belirsiz. Şu an Milli Eğitim Bakanlığı, önümüze 2020-2021 Eğitim Öğretim yılı ile ilgili bir takvim belirledi. Ancak bu takvim ile ilgili gerekli alt yapı ve tedbirler alınır mı, alınamaz mı? Böyle çok sayıda soru işareti olunca da biz eğitimciler olarak ciddi kaygılar taşıyoruz.”

OKULLARIN AÇILMASI İLE İLGİLİ AÇIKLAMA, BELİRSİZLİKLERİ DE BERABERİNDE GETİRDİ
“Özellikle okulların açılacağı tarihte yüzde 30’unun uzaktan eğitim, yüzde 70’inin örgün bir şekilde olacağı bazı okullarda ikili eğitime geçileceği gibi bir durum var ama okul kantinleri, teneffüs esnasında koridorlarda olacak öğrencilerin sosyal mesafe kuralına uyup uymayacağı, okullara öğrenci taşıyan servislerin durumu, okul yemek hanelerin durumu, teneffüs’te olan öğrenciler 1 er metrelik sosyal mesafeyi nasıl ayarlayacaklar, tüm bu konularda nasıl tedbirler alınacak? Bunlar tamamen belirsizlik içerisinde. Durum böyle olunca da başta veliler olmak üzere öğretmenlerde bir kaygı içine düştüler. Okulların açılacağı tarihin ilan edilmesinde bence erken davranıldı. Çünkü günlük Corona Virüs vaka sayısı takip edilerek aralıklar ile bu durumlar değerlendirildikten sonra açıklamalar yapılsaydı daha iyi olurdu. Özetle Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’ un açıklaması belirsizlikler içinde bir açıklama oldu. Bu duruma eğitimciler olarak biz de şaşırdık. İkili öğretim olursa, ben her zaman belirtiyorum öğretmen sayısı nasıl belirlenecek? Öğrenciler maske takacak ve sosyal mesafeyi nasıl ayarlayacaklar? Sağlık koşullarına uygun olacak maskelerin temini nasıl yapılacak, okullarda kullanılacak olan dezenfektanların temini nasıl yapılacak? Bu konu ile ilgili o kadar soru işareti var ki bir an önce bu konularda soru işaretlerini ortadan kaldıracak açıklamalar yapılmalı.  Bu soru işaretleri içerisinde zaman ne gösterir onu bilemiyoruz ama 2020- 2021 eğitim öğretim yılı ile ilgili velilerin okula mesafeli duracakları görülüyor.  Maske, dezenfaktan gibi koşullar ile eğitim öğretimin başlaması aynı zamanda bu durumun ekonomik boyutu var, okullarda sosyal mesafe kuralı çerçevesinde fiziki sorunlar var, birde tabi ki öğrencilerin birlikte yemek yeme ve beraber zaman geçirme gibi, kantinde alışveriş için sıraya girme gibi bu alanlarda temizlik malzemeleri ve öğrencilerin kullanacağı dezenfektanların sürekli  bulundurulması var Milli Eğitim Bakanlığı bu durumun ekonomik ağırlığını karşılayabilecek ödeneği nereden bulacak ki bu çok ciddi rakamları bulacaktır. Tabiî ki burada okul öncesi ve ilköğretim 1ç sınıfa başlayacak öğrenciler çok büyük sıkıntı olacaktır.”

“SALGIN DÖNEMİNDE EN İYİ EĞİTİM SİSTEMİ UZAKTAN EĞİTİMDİR”
“Uzaktan eğitimin fiziki koşulları daha doğrusu teknolojik alt yapısı oluşturulduğu sürede bu eğitim sisteminde bir sıkıntı görülmüyor. Ancak bu eğitim sistemi her öğrenciye tablet ve internet erişimi sağlanırsa uzaktan eğitim bu salgın döneminde olması gereken en uygun eğitim yöntemidir. Çünkü bu eğitim sistemi ile öğrencileri Corona Virüs’ ten korurken bir yandan da vaka artışının önüne geçilmiş olunuyor. Tabii ki en iyi ve bizimde en iyi eğitim sistemi olarak hep önerdiğimiz yüz tüze eğitimdir.  Dediğim gibi bu dönemde uzaktan eğitime devam edilecekse internet alt yapısı ve öğrencilere bilgisayar ve tablet temin edilerek herkese eşit ve ulaşılabilir bir eğitim verilmeli. Milli Eğitim Bakanlığı eğitim bileşenlerinin fikir ve düşüncelerini almıyor. Salgın döneminde eğitim başta olmak üzere eğitim bileşenlerinin sendikaların bu konular ve sorunlar ile ilgili görüşleri ve çözüm önerileri alınsa eğitimde sorunların çözümü hazda hızlı olur düşüncesindeyim. Ancak böyle bir imkan eğitim sendikalarına şu ana kadar verilmedi.”

Özel Haber: Ogün İnal