Pandemi döneminde üzün süre kapalı kalan ve daha sonra sıkı önlemler almaları şartı ile açılmalarına izin verilen berberler ve güzellik salonları, salgın tedbirleri kurallarının güncellenmesi ile sıkıntı yaşadıklarını belirtti. Sağlık Bakanlığı tarafından güncellenen Coronavirüs tedbirleri tavsiyelerini değerlendiren Çanakkale Kuaförler ve Berberler Odası Başkanı Ayhan Engin, “Yeni tavsiye önlemleri şu şekilde oldu: Randevu sırasında ateş, öksürük, burun akıntısı solunum akıntısı bulguları açısından bir belirti gösteren, virüsü tarif eden bir işaret varsa randevu vermeyeceğiz ve bunun yazısını belirterek cama yapıştıracağız.” dedi.

 
ENGİN “MESLEK GRUBU OLARAK YENİ TAVSİYELEREDE UYMAK İÇİN GAYRET GÖSTERİYORUZ”
Türkiye’ de Coronavirüs Salgını ile ilgili ilk vakanın görüldüğü 11 Mart’ tarihinden sonda Salgın tedbirleri kapsamında İçişleri Bakanlığının ve Sağlık Bakanlığınında onayını alarak yayımladığı genelgeler ile insanların bire bir temasta bulunduğu birçok iş sektöründe hizmetler durdurulmuş bu sektörler arasında Berberler ve Kuaförlerde bulunmuştu. Coronavirüs salgını boyunca çok uzun bir süre bu iş kolundaki esnaflar işyerlerini açamamış ve büyük zarara uğramışlardı. Yeni normalleşme süreci ile beraber çok ciddi önlemler alınması kaydı ile 11 Mayıs pazartesi günü tekrar kapılarını müşterilerine açan Berber, kuaför ve güzellik merkezleri 2 ay sonra müşterileri ile buluşmaya başlamışlardı. Genelge doğrultusunda belirli çalışma saatleri içerisinde hizmet vermelerine izin verilen berber ve kuaförler ayrıca işyerlerinin de hijyen kuralların dikkat ederek ve koltuklar arasında 3 metre mesafe bırakarak sosyal mesafe kuralı nedeni ile belirli sayıda müşteriye hizmet vermeye başlamışlardı. Uzun bir süre işyerleri kapalı kalan Berber, kuaför ve güzellik merkezlerinin çok ciddi önlemler alarak ve salgın tedbirlerine uyarak hizmet vermeye başladıklarını ifade eden Çanakkale Kuaförler ve Berberler Odası Başkanı Ayhan Engin odasına bağlı bulunan meslek gruplarının hizmet vermeye başladığını ancak salgın tedbirleri ile çalışılması nedeni ile zaten uzun süre işyerleri kapalı olan esnafların bir türlü kendilerine gelemediğini söyledi. İşyerlerini açan berber, kuaför ve güzellik merkezlerini tüm bu yaşadıkları zorluklara rağmen hizmet vermeye devam ettikleri ancak Sağlık Bakanlığının kısa bir süre önce Coronavirüs tedbirleri kapsamında, berber, kuaför ve güzellik merkezleri ile ilgili salgın tedbirleri kurallarını güncellediğini ve bu güncellemenin esnaflarda sıkıntı yarattığını söyledi.
 
ESNAFIMIZIN SORUNLARINI İLETTİĞİMİZ ÜST KURULUŞLARIMIZ DUYARLI
Sağlık Bakanlığının güncellenen tavsiye karalarını değerlendiren Çanakkale Kuaförler ve Berberler Odası Başkanı Ayhan Engin “Türkiye’de 122 tane berberler, kuaförler ve güzellik uzmanları odası var ve bizim Ankara’da federasyonumuz var. Coronavirüs sürecinin en başından sonuna kadar her konuda ama son dönemde daha çok olmak üzere temas halindeyiz.  Federasyon Başkanımızda bu konuyla ilgili  olarak oldukça hassas. Son zamanlarda virüs nedeniyle en çok etkilenen meslek grubunun temsilcisi olarak sıkıntılarımızı defalarca dile getirdik. Bazı durumlarda elimizden geleni yapıp, belirli bir zamana bırakmak gerekiyor. Konuyla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı kısaca devletimiz elinden geleni yapıyor. Fakat bizim millet olarak bazı alışkanlıklarımız var. O alışkanlıklarımız nedeniyle Coronavirüs salgını ile mücadelede çok rahat bir durumdayız diyemiyoruz maalesef. Buradan bütün ülkemizde yaşayan vatandaşlarımıza düşen sorumluluklar var. Elbette esnafa düşen sorumluluklarda var. Odamıza bağlı berberler, kuaförler, güzellik uzmanları, dövmeciler gibi esnaf dallarını temsil ettiğimiz için bu meslek grupların sorunlarını da gerekli makamlara iletiyoruz. Kısa bir süre önce Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan bu kararlarla ilgili, bizler uygulama olup olmayacağını Ankara’ya sorduk. Federasyon Başkanımız bizden zaman istedi. Bir zaman sonra bize dönüş yaptı. Bütün odalara attığı mesajla şöyle diyor, ‘İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğüyle yapmış olduğumuz görüşme neticesinde, Coronavirüs salgın yönetim ve çalışma rehberi tavsiye niteliğinde olduğu. Uygulamalarda halen İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğünce yayınlanan 06.05.2020 tarih ve bu sayılı genelgenin geçerli olduğunu, şu an da herhangi bir serbestlik olmadığını,  bu tür kararların Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı’na tavsiye eder. İçişleri Bakanlığı uygun gördüğü takdirde, uygulamaya geçer’. Ankara’dan kısa bir süre önce Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı tavsiye niteliğindeki kararları İçişleri Bakanlığı uygulamaya koyar ise bu durum mecburiyet oluşturuyor. Saydığımız tavsiyeleri Federasyon Başkanımız kontrol etme yetkisinin İçişleri Bakanlığı genelgesi ile olduğunu ifade ediyor“ dedi.
  
ÇANAKKALE’DE CORONAVİRÜS TEDBİRLERİ UYULDUĞU İÇİN SIKINTI ÇEKMİYORUZ
Sağlık Bakanlığı tarafından güncellenen Coronavirüs tedbirleri tavsiyelerini değerlendiren Engin “Odamıza üye meslek dallarıyla ilgili Coronavirüs önlemleri çerçevesinde, bir dizi önlem açıklanmıştı. Ona ilaven altını çizerek söylüyorum Sağlık Bilim Kurulu’nun tavsiye kararları doğrultusunda bir takım eklemeler yapıldı.  Yeni tavsiye önlemleri şu şekilde oldu: Randevu sırasında ateş, öksürük, burun akıntısı solunum akıntısı bulguları açısından bir belirti gösteren, virüsü tarif eden bir işaret varsa randevu vermeyeceğiz ve bunun yazısını belirterek cama yapıştıracağız. Müşteriyle bu dönemde temastan, tokalaşmadan uzak duracağız. İş yerine maskesiz kimse alınmayacak. İçeride maske kullanmaya devam edilecek. Kapı girişinde maskesi olmayanlar için maske bulundurulacak. Damlacık yoluyla bulaşmayı arttırdığı için, iş yerinde müşteriler ile çalışanlar mümkünse konuşmamalı, konuşmaktan kaçınmalı. Bir diğer güncelleme yapılmış konu, ağız ve burnu kapatacak şekilde maske takılmalı, maske nemlendikçe, kirlendikçe yenisiyle değiştirilmeli tavsiyesi var. El antiseptiği sıkça kullanılmalı. Çanakkale için şöyle bir avantajımız var diyebiliriz, Çanakkale gerçekten Türkiye’ye kıyasladığımız zaman biraz daha sağlık bilgisi, dezenfektan ve temizlik anlamında iyi bir kentte yaşadığımızı düşünenlerdenim.  Güncellenen maddelerden bir diğeri ise müşterilerin yüzeylere temasın az olması hatta hiç olmaması gerektiği hususunda. Gazete ve dergi çok el değiştiren bültenler olduğundan bu konuda da dikkatli olunması gerektiği tavsiyesi var. Coronavirüsünün birtakım göstergeleri olduğunu biliyoruz eğer bu göstergelerden biri bir personelimizde var ise onu çalıştırılmaması gerektiği ve onu Sağlık Bakanlığı Coronavirüs rehberi doğrultusunda, hareket etmeye yönlendirmeliyiz tavsiyesinde bulunuldu. Yer yüzey dezenfektanı için virüslerin etkililiğini göstermiş, etken maddeleri içeren ürünlerin kullanımının sağlanması ve kontrolünün edilmesi gerektiği. Tuvaletlere el yıkama afişlerinin asılması gerektiği yönünde bir tavsiye var. El yıkama alışkanlığı Türk toplumu için güzel bir alışkanlıktı.  Açıkçası böyle bir pandemi sırasında da bizi biraz avantajlı hale getirdi. Tuvalet ve lavaboların el sabunu değil sıvı sabun kullanılması ve kâğıt havlu bulundurulması tavsiye ediliyor. Bu bölümlerin temizliğinin periyodik olarak yapılıp yapılmadığını iş yeri sahibi tarafından sık sık kontrolünün sağlanması gerektiğinin altı çiziliyor.  El kurutma cihazlarının kullanılmaması gerektiği de tavsiyeler arasında. Klima ve vantilatörler içerideki hava akımının virüs yoluyla her köşeye yayılmasını sağlayacağından çalıştırılmayacak.’’ İfadelerine yer verdi.
 
ODAMIZ ESNAFLARINDA COVİD-19’ A RASTLANMADI
Engin, odalarına bağlı esnafların Coronavirüs sürecini çok iyi yönettiğine ifade ederek “Bu süreci hep beraber çok dikkatli bir şekilde izledik. En önemli şey sağlık tabii ki. Sağlık Bakanlığı dediğimiz kurum Sağlık Bilim Kurulu’nu oluşturdu. Tabii dünyada ilk defa yaşanan böyle bir durumla ilgili, önceleri maske takmak ile takmamak arasındayken sonra her geçen gün daha tecrübeli hale geldik. Bilim Kurulu’nun tavsiyesi, Sağlık Bakanlığı tavsiyesi oluyor. Sağlık Bakanlığı’nın tavsiyesi de İçişleri Bakanlığı hemen uygulanması gereken kurallar niteliğinde genelgeyle yayınlıyor. Bu durumun bir genelgeyle yayınlanarak zorunluluk haline gelmesi de doğal karşılanmalı. Ama var olan kurallara eklenmiş tavsiye kararları İçişleri Bakanlığı’nın uygulanması zorunlu kararlar haline getirilmeden önce bile biz zaten Çanakkale’de bu bahsettiğimiz ilave tavsiye kararlarını yapar ve uygular durumdaydık. Bu bakımdan da hijyen ve temiz bir kent olduğumuzu düşünürken de birazcık daha işimizin kolay olduğunu, toplumun içinin rahat etmesi gerektiğini, meslektaşlarımız bu konuda son derece dikkatli olduğunu söyleyebilirim. Çanakkale’de bizim odamıza üye olan hiçbir berber, kuaför ve güzellik uzmanında Covid-19’ a rastlanmadığını, birçoğuna test yapıldığını söyleyebilirim. Çanakkale halkımızın içi rahat olsun ama kontrolü de elden bırakmamak gerektiğini de söylemiş olalım“ dedi.
 
TEDBRİLERİ UYGULUYORUZ AMA EKONOMİK OLARAK ÇÖKTÜK 
Engin Coronavirüs nedeni ile oluşan ekonomik kriz halinin, yeni  normalleşme süreci ile beraber belirli bir süreden sonra düzeleceğini umduğunu ifade ederek ,“ Bu süreçten yeterince etkilendik. Ama iki yönden bakmak lazım. Sağlık yönünden bakmak lazım ki her işin başı sağlıktır. Sağlıkla ilgili çok şükür ki üyelerimiz arasında hiçbir sorun yok. Onu geçtikten sonra da tabii ki insan ekonomik durumu, işlerini ve hayatının idamesi için de para kazanması gerektiğini düşünürsek işte o yönden ekonomik yönden hastayız diyebilirim.  Bu virüs bizi, ekonomik anlamda hasta etti. Devletimiz gerekeni yaptı. Biz burada çok küçük bütçelerle çalıştırdığımız birkaç kişiyi organize edemezken, Tüm Türkiye’nin ne kadar büyük bir ülke olduğumuzu bilerek söylüyorum, bu konuda bu kadar iyi bir şekilde yürütülmüş olması, başarıdır. Ben dünyaya baktığımda Türkiye’nin Coronavirüs sürecini çok iyi yönettiğini iddia edenlerdenim. Sosyal devlet sorumluluğunu yerine getiren en öndeki ülkeyiz diyebilirim. Ben bu pandemi sürecinde devleti temsil eden herkese çok kolay ulaştım hatta onlar beni aradılar. Ekonomik anlamdaki sıkıntımız da psikolojik olarak şu durum atlatıldıktan sonra hızla iyileşecek diye düşünüyorum. Ben bu süre içerisinde biraz ‘küçük esnaf’ söylemine takıldım. Küçüklük büyüklük değerlendirmesi neye göredir, herkesin küçük büyük değerlendirmesi farklıdır. Türkiye’ de küçük esnaf sayısı 1 milyon 700 bin ise eğer 100 bin büyük esnaf diye tarif edilen esnaftan daha mı küçüktür. Bun devletin gözden geçirmesi lazım. Yetkililerin bu konuya biraz daha değişik bakış açısından bakabilmeleri lazım.  Sayısı gerçekten çok fazla, sosyal hayatın içinde çok önemli görevler yapan “küçük esnaf” diye tarif edilen esnaf grubunu artık küçük esnaf olmadığını, düşünceler anlamında ve ülkeye sahip çıkma anlamında çok büyük olduğunu görüyoruz” dedi.
 
Dilvin Altıkardeş