21 Eylül’de okul öncesi ve ilköğretim 1. Sınıflar yüz yüze eğitime başlamıştı. 5 Ekim Pazartesi günü itibari ile ise dört farklı lise türünde eğitim öğretim yüz yüze başlayacak. Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri, Çok programlı Anadolu Liseleri, Mesleki Eğitim Merkezleri, Güzel Sanatlar Liseleri Ve Spor Liselerinde tüm sınıf seviyelerinde yüz yüze eğitimin başlayacak olmasının önemli olduğunu vurgulayan Eğitim İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Mantaş “ Gerekli önlem ve tedbirleri alarak tüm okul düzeylerinde ve sınıflarda yüz yüze eğitime başlanmalı” dedi.

Uzaktan eğitim sisteminde çok ciddi sayıdaki öğrencinin bu eğitime ulaşacak teknolojik aletlerden yoksun olduğunu da hatırlatan Mantaş, “Maalesef yapılan araştırmalarda yaklaşık 5 milyon öğrencinin televizyon, internet ya da uzaktan, online eğitimle ilgili teknolojik araç gereçlerinin olmadığını gösteriyor. Ortada bir eğitimde fırsat eşitsizliği var. Öncelikle bu durumu değiştirmeliyiz. 21. yüzyıldayız ve 2020 yılındayız evinde televizyonu olmayan, evinde bilgisayarı olmayan, evinde tableti olmayan, cep telefonum olmayan öğrencilerimiz var. Kısa süre önce Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak bir ekonomi paketi açıkladı. Maliye Bakanı Berat Albayrak’ tan bu ekonomi paketi içerisinde “Bilgisayar, televizyon ve Tablet alımlarında ÖTV ve KDV sıfırlanarak hatta kredi kartı taksit sayılarını da arttırarak satışının yapılması ile ilgili bir madde olmasını beklerdim” dedi.

27 MİLYONDAN FAZLA EĞİTİM CAMİASI EVE KAPATILDI
Mantaş Coronavirüs sürecinde eğitimin ciddi yara aldığını belirterek açıklamasında şunları söyledi: “Türkiye genelinde 18 milyon öğrenci var. Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan 18 milyon öğrenci var. 8 milyon da üniversitede okuyan öğrenci var. Toplamda 26 Milyon öğrenci var.1 milyonun üzerinde de öğretmen var. Bir an da bu kalabalık camiayı eve kapattınız. Pandemi süreci yani Covid-19 süreci yaşanıyor hayati tehlikesi var, salgının yayılma tehlikesi var ve önlem olarak Mart ayında okullar kapatıldı ve sonuç olarak 27 Milyondan fazla bir eğitim camiası eve kapatıldı. Bu eve kapatılan insanlara bir hareket alanı da verilmedi. Yani bu dediğimiz özellikle okul öncesi ilkokul ve ortaokuldaki öğrenciler hayattı araştırarak öğrenmeye meraklı olan çağdaki çocuklar ve bu çocukları tabiata gidip sosyalleşmesi için arkadaş çevresi ile temasta bulunması gereken oyun oynaması gereken çocuklar tam manada eve kapatıldı. Bu çok zor bir durum. Çocukların enerjisini kapalı bir yerde tutup orada absorbe etmek, onları orada tutup eğitmeye çalışmak çok zor bir iş. Hele bir de imkanlarının bu duruma elverişli değişse. Bunun çok ciddi bir olumsuz yanması oluyor.”

“VELİLERDE VE ÖĞRENCİLERDE EĞİTİMİM NE OLACAK KAYGISI BAŞLADI”
Corona Virüs nedeni le eğitimdeki aksamanın sürecinin uzaması ile eğitim kaygısının arttığına da dikkat çeken Mantaş “Şimdi süreç böyle başladı. Covid-19 tehlikesi ortaya çıktığından itibaren yani Türkiye’ de ilk Covit-19 bulaşmış hasta ortaya çıktığından itibaren Sağlık Bakanlığının tavsiyesi doğrultusunda Milli Eğitim Bakanlığı yüz yüze hiç sonlandırmış oldu. Online ders sitemi yani uzaktan eğitim sisteme başladı. Bu öğrenmeye meraklı eve kapatılan öğrenciler bu süreç ile beraber istemez bir boşluk yaşadı. Eğitim Bilişim Ağı ( EBA) sistemi var Milli Eğitim Bakanlığının kullandığı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Dünyada 3. önemli büyük bir Platformu olarak anlatıyor EBA’yı. EBA ve uzaktan eğitim Corona Virüs salgını süreci içerisinde çıkmış yeni bir durum değil zaten önceden kullanılan bir eğitim sistemiydi. Corona Virüs  Pandemi süreci ile birlikte eğitim EBA ve EBA TV üzerinden ilk olarakta EBA TV üzerinden sınıflara göre ve konulara göre  konu anlatımları yapılarak bir eğitime başlandı. Önce öğrenciler bir afalladı bu eğitim nasıl olacak diye. Tabi Öğretmenlerde bir boşluğa düştü nasıl yapacağız diye. Sonra yavaş yavaş Sisteme alışmaya başlandı. Tabii tüm bunlar yaşanırken Corona Virüs Pandemisi ile ilgili bir endişe vardı, kısıtlanan bir toplumsal hayat vardı. Bununla birlikte eğitimde kaygılar başladı.”

“KEŞKE HÜKÜMET TÜRK TELEKOMU ÖZELLEŞTİRMESEYDİ”
Süreçte özellikle EBA’ ya erişimde yaşanan sıkıntıların Türk Telekom’un ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya çıkardığını belirten Mantaş, “Aslında bizim internet erişimi ile ilgili çok ciddi bir kaynağımız var. Türk Telekom bir kuruluşumuz vardı. Ama hükümet bunu özelleştirdi ve yabancı bir ülke şirketine sattı. Türk Telekom şu an kamu malı olsaydı Türk Telekom üzerine şu andaki yaşadığımız EBA ile ilgili erişim sorunları ve tüm olumsuzluklar ortadan kaldırılmış olurdu. Türkiye' de bir sürü internet sağlayıcı kuruluşlar var internet hizmet veren ama kamuya ait bir kurum yok bu konuda. Bakın TRT hala kamu malı TRT EBA TV üzerinden verilen derslerle biz Mart'ta Temmuz'a kadar olan süreçte çocuklarımın bir kısmını uzaktan eğitebildik.”

ALINAN KARARLAR İLE EĞİTİMDE YENİ DÖNEM BAŞLADI”
Corona Virüs sürecinin eğitimde yeni bir dönemi başlattığının da altını çizen Mantaş, “Bu  geçen süreç içerisinde EBA TV ile bu eğitim olmuyor. ZOOM diye online eğitim yapılabilecek bir sistem var. Bu ZOOM sistemi kullanılmaya başlandı. Daha sonda EBA ZOOM ile Milli Eğitim Bakanlığı düzeyinde bir anlaşma yaptı. ZOOM üzerinden EBA Online ders sistemi oluşturulan bu çalışma ile 2020-2021 eğitim öğretim yılı ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı “uzaktan eğitim yapılacak” diye duyuruda bulundu. 24 Ağustos var 31 Ağustos arasında biliyorsunuz bir haftalık bir uyum programı yapıldı. Uzaktan Eğitim Programında öğretmenler okullara çağırıldı mesleki eğitimlerden geçtirler. Hizmet içi eğitim seminerlerini tamamladılar. Adından okulların açılacağı söyleniyordu Yeni dönem için.  Ama 1 Haziran yeni normalleşme süreci kapsamında Mart ayında konan tüm kısıtlama ve yasaklar kaldırılınca Temmuz ve Ağustos aylarında Türkiye'nin çeşitli yerlerinde çok büyük Corona Virüs vaka sayısı artışları oldu. Ardından Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Eylül ayı içerisinde okul öncesi ile 1. sınıfı öğrencilerinin haftanın belli günlerinde seyreltilmiş bir sistemle yüz yüze eğitimin başlatılacağını, 8 ile 12. sınıflarda destekleme yetiştirme kursu adı altında okullarda gerekli Pandemi koşullarına göre önlemler alınarak sosyal mesafe korunarak, hijyenik koşullar sağlanarak, yeni koşullar sağlanarak hem yüz yüze eğitimin hem de Destekleme ve Yetiştirme Kursları’ nın açılmasına karar verildi. Geri kalan diğer ara sınıf öğrencilerinin de  online yani ABA üzerinden uzaktan eğitim yapmasına karar verildi.” dedi.

“ONLİNE EĞİTİM İLE İLGİLİ ORANLAR ÇOK DÜŞÜK”
Online eğitimin verilerine bakıldığında öğrencilerin uzaktan eğitime katılım oranlarının çok düşük olduğunu da sözlerine ekleyen Mantaş “Sistem ile ilgili sorun şu, EBA uzaktan eğitim sitemi yeterli olabilyor mu? Yakın zamanda yüz yüze ve online eğitim başladı. Ancak on line eğitimin başlamasının ikinci günü EBA yoğun giriş nedeni ile çöktü. Kullanıcı çok artı ve altyapı yeterli olmadığı için böyle bir durum yaşandı. Şimdi cep telefonunuzu elinize aldığınızda bir uygulamayı indirdiğinizde, uygulamayı kaç kişinin indirdiğini görebiliyorsunuz. Herkes EBA uygulamasına baksın” bu uygulamayı kaç kişi indirdi” diye. EBA şuana kadar 10 milyon 500 bin kez indirilmiş. Bu indirme sayısının içerisinde birden çok indirme yapanlarda var. Veliler var,  Öğretmenlerde var. Uygulamayı indirenlerin tamamının bir kez indirdiğini ve sadece öğrencilerin indirdiğini kabul ederek bir hesaplama yaptığımızda 18 milyon öğrenciden 10 milyon 500 bini uygulamayı indirmiş. Tabi bu Pandemi sürecinde sürecinde çeşitli kuruluşlar, Üniversiteler, eğitim sendikaları çeşitli online eğitim ile ilgili anketler ve  araştırmalar yaptılar. Bu araştırma ve anketler sonucunda bazı veriler elde edildi. Mesela bu verilere göre Çanakkale Onsekiz Mart üniversitesi Online eğitimde Türkiye’ de 2. Sırada yer aldı. Bu veride ÇOMÜ öğrencilerin sadece yüzde 35’i on line uzaktan eğitimi alıyor. Ve bu üniversite online eğitimde Türkiye’ de 2. üniversite oluyor. Tabii on line eğitimde bu oranın en az %90 olması lazım ki eğitimde ulaşılabilirlik dediğimiz oran sağlamış olsun.  Ama on line eğitim ile ilgili oranlar çok düşük. Aynı oranlar Ne ilginçtir ki Milli Eğitim Bakanlığı'nın verdiği uzaktan eğitimde de var. Biz 18 milyon öğrencinin sadece %35’inin uzaktan eğitim alabildiği ile ilgili anket sonuçları var elimizde. Milli Eğitim Bakanlığına baktığımızda bu bir başarı.”

“5 MİLYON ÖĞRENCİNİN UZAKTAN EĞİTİM ALABİLECEK TEKNOLOJİK ALETİ YOK”
Uzaktan eğitim sisteminde çok ciddi sayıdaki öğrencinin bu eğitime ulaşacak teknolojik aletlerden yoksun olduğunu da hatırlatan Mantaş, “Maalesef yapılan araştırmalarda Yaklaşık 5 milyon öğrencinin televizyon, internet ya da uzaktan, online eğitimle ilgili teknolojik araç gereçlerinin olmadığını gösteriyor. Ortada bir eğitimde fırsat eşitsizliği var. Öncelikle bu durumu değiştirmeliyiz. 21. yüzyıldayız ve 2020 yılındayız evinde televizyonu olmayan, evinde bilgisayarı olmayan, evinde tableti olmayan, cep telefonum olmayan öğrencilerimiz var. Kısa süre önce hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Bir ekonomi paketi açıkladı. Maliye Bakanı Berat Albayrak’ tan bu ekonomi paketi içerisinde “bilgisayar, televizyon ve Tablet alımlarında ÖTV ve KDV sıfırlanarak hatta kredi kartı taksit sayılarını da arttırarak satışının yapılması ile ilgili bir madde olmasını beklerdim.”

“MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ KAFASI ÇOK KARIŞIK”
Corona Virüs sürecinde eğitim konusunda değişiklik yapan Milli Eğitim Bakanlığını da kafasının çok karışık olduğunu belirten Mantaş, “Milli Eğitim Bakanlığı bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bakanlık hiçbir şey yapmıyor dersek yalan olur. Ancak şu var. Öğrenmeye açısından Bakanlığın kafasını çok karışık olduğunu görüyoruz. Mesela çok ilginçtir. Bakanlık Ek ders ücreti ödüyorum diyor yazı gönderiyor. Bakanlığın gönderdiği genelgeyi okuyoruz meğer anlıyoruz ki Bakanlık ek ders ücretini ödeyemiyormuş gibi bir durum çıkıyor ortaya. Mesela EBA dışındaki diğer ders platformlarının erişebilirlik anlamda kullanılması ile ilgili net bir yazı yok. Yani Bakanlık ZOOM’dan ders yapabilirsiniz diyemiyor. diğer online platformlarının kullanabilirsiniz diyerek yuvarlak bir açıklama yapıyor. standart birliği yok. Eğitimde bir standart birliği olmalı. Uygulamada bir standart yok.”

ÖĞRETMENLER SÜREÇTE YATMADI AKSİNE ÇOK ÇALIŞTI”
Corona Virüs süreçinde öğretmenlerin yattığı yerden maaş aldığı gibi suçlamaların gerçeği yansıtmadığını belirten Mantaş, “Öğretmenler bu süreçte sürekli yatmışlar, yattıkları yerden maaş almışlar, ek ders ücreti almışlar gibi bir algı yaratılıyor. Bu doğru değil. Yani öğretmenler on line dersi verebilmek için bile günlerce hazırlık yapıyor ve ders için gerekli materyali hazırlıyor. Bu şekilde on line derse hazırlanıyor. Biz bir taraftan öğrenci ve geleceğimizi düşünürken bir taraftan da öğretmenleri yerden yere vuran, itibarsızlaştıran böyle yaklaşımlara pirim verebilecek bir anlayışı yerleştirirsek eğitimi kurtaramayız. Sorun bu.”

“ASGARİ ÜCRET İLE ÇALIŞAN AİLELERİN ÇOCUKLARI NASIL UZAKTAN EĞİTİM GÖRECEK”
Eğitimde fırsat eşitliğinin çok önemli olduğunu vurgulayan Mantaş, “Bende bir veliyim iki çocuğum var. Biri lisede biri ortaokulda okuyor. Evinde bir bilgisayar vardı, borç altına girdim, kredi çektim ve ikinci bilgisayar almak zorunda kaldım. Piyasada bilgisayarda bulunuyor. Öğretmenim ben kendine ders veriyorum düşünün aynı anda iki çocuk iki bilgisayarı kullanıyor bende online ders vereceğim bana da bilgisayar gerekiyor. Şimdi yine biz çalışıyoruz devlet memuruyuz,  bir şekilde sabit bir geliriniz var. Asgari ücretli olan bir ailenin iki çocuğu varsa bunu imkanı nasıl sağlar. Bunun çözüm yolları var elbette. Çanakkale’de çok güzel örnekleri var. Kepez Atatürk İlkokulu'nun kendi bir çalışması var. Atıl durumda bulunan kullanılmış insanların ellerinde bulunan bilgisayar ve tabletleri topluyorlar bakımını yapıyorlar ve ihtiyaç sahibi olan öğrencilere ulaştırıyorlar. Yerel yönetimlerin bu konuda çalışmaları var. Firmalardan, sponsorlardan aldıkları toplandıkları bilgisayarları ihtiyaç sahibi öğrencilere ulaşabiliyorlar. İl Milli Eğitim Müdürlüğünün çalışması var. Yoksul olup bilgisayarı olmayan öğrencilere topladıkları bilgisayarları ulaştırıyorlar. Çanakkale Valiliğinin böyle bir çalışması var. Bu tür çalışmalar çok güzel. Toplumsal anlamda bu yardım konusu gerçekten  yaygınlaştırılırsa belki çocukların online ders ile ilgili onunla yaşadıkları bu teknolojik sorunumuz da ortadan  kalkmış olur. Bu yardımları toplum olarak mutlaka yapmalıyız.”

“YÜZ YÜZE EĞİTİME KATILAN OKUL TÜRLERİNİN SAYISI ARTARAK DEVAM ETMELİ”
5 Ekim Pazartesi günü Corona Virüs sürecinde farklı bir döneme başlanacağının da altını çizen Mantaş “Milli Eğitim Bakanlığının burada yapması gereken birkaç şey var bunlardan biri bakanlığın bütçesini arttırmak zorunda. Milli Eğitim Bakanlığına Bütçe verilmesi lazım. Mutlaka ek bir bütçe lazım. İkincisi Bakanlığın bütçesinin bir kısmının verildiği vakıflara artık bütçe verilmemesi ve bu bütçelerin bakanlıkta kalması sağlanmalı. Atanmayan öğretmen ihtiyacı, yeni derslik ihtiyacı var. Sınıf sayılarını arttırıp öğretmen ihtiyacı oranında öğretmen atamasının yapılması yapılıp yüz yüze eğitimin bir şekilde başlaması gerekiyor. Pandemi koşullarına uyarak ve denetim altına alarak, gerekli şartlar ve koşullar sağlandıktan sonra mutlaka yüz yüze eğitimin başlaması gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı 5 Ekim pazartesi itibari ile 4 lise türünde eğitim öğretim yüz yüze başlayacak. Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri, Çok programlı Anadolu Liseleri, mesleki eğitim merkezleri, güzel Sanatlar Liseleri ve Spor liselerinde tüm sınıf seviyelerinde yüz yüze başlanacak. Dileriz gerekli önlemlerinde alınması ile tüm öğrenciler yüz yüze eğitime başlarlar” dedi.

Özel Haber: Ogün İnal