Salgından en çok etkilenen sektörlerin başında gelen turizm sektörünün aktörleri de iş dünyasının temsilcileri gibi çekilen krediler, vergi ödemeleri nedeniyle herkesin korkulu rüyası haline gelen kış aylarında ne yapacaklarının belirsizliğini yaşıyor.
Çanakkale-Körfez BTK Başkanı Ahmet Çelik sektörün içinde bulunduğu durumun zor olduğunun altını çizerek, Devletten bu süreçte destek beklediklerini söyledi. Çelik, “Devletten en geç Kasım- Aralık ayı gibi bir KGF desteği bekliyoruz çünkü Mart- Nisan gibi turizm şirketlerinin hepsi Kredi Garanti Fonu’nun desteği ile kredi kullandılar. Ekim- Kasım ayı ödemelerini şirketler bir şekilde yapacaktır ama Aralık ayı gibi ciddi bir sıkıntıya düşeceğimizi varsayıyoruz. Yeni bir teşvik paketinin, yeni bir kredi seçeneğinin 6 ay veya 1 yıl ödemesiz turizmcilere sunulması gerekir. Sayın bakanımızın bu konuda çalışması var, takip ediyoruz. Bunun bir an önce netleşmesini bekliyoruz. Önümüzde kış sezonu zaten iş olmuyor, salgından dolayı sıfıra yaklaştık. Bu süreçte böyle bir can suyu ile salgın sürecini atlatmak istiyoruz ki Mart ayında yeni sezona başlayabilelim. Ama Çanakkale olarak salgından sonra çok ciddi ivme yapacağımıza inancımız tam” dedi.
“HAVAYOLU SEFERLERİ ÇOK ÖNEMLİ”
Çanakkale turizminin genel durumunu da değerlendiren Ahmet Çelik, “Salgın süreci öncesinde Çanakkale’nin havayolu seferlerinde azalmaya gidilmesi ve salgın sonrasında kalkan İstanbul seferlerinin, Çanakkale’nin turizmi için çok önemli olduğu sektördekiler tarafından vurgulanıyor. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Balıkesir Çanakkale Bölge Başkanı Ahmet Çelik, konuyla ilgili açıklama yaparak Çanakkale ulaşımının turizme olan etkisini değerlendirdi. Çelik, turizm sektörü olarak havayolu ulaşımının Çanakkale’nin can damarı olduğunu vurgulayarak, özellikle Ankara seferlerinin Çanakkale’yi Anadolu’ya bağladığının altını çizdi.
“EN ÖNEMLİ BEKLENTİLERİMİZDEN BİRİ HAVAYOLU ULAŞIMININ KESİNTİYE UĞRAMAMASI”
TÜRSAB Balıkesir Çanakkale Bölge Başkanı Ahmet Çelik, yaptığı açıklamada, “Bizim en önemli beklentilerimizden biri havayolu ulaşımının kesintiye uğramaması. Şu an Çanakkale’de münferit müşterilerin ve Çanakkale’ye en çok para bırakan, esnafa katkısı olan iç pazardaki müşteri Anadolu’dan gelen müşteri. Ankara uçağı dendiği zaman bizim aklıma hemen Ankara’ya olan seferler geliyor ama aslında Ankara uçağı Doğu’yu Çanakkale’ye bağlayan en önemli arter. Örneğin, geçtiğimiz gün TÜRSAB organizasyonu ile Çanakkale’den Erzurum’a gittim. Sabah saat 06.00’da uçağına bindim, 10.00’da Erzurum’a indim. Dolayısıyla Erzurumlu bir vatandaş, hafta sonu ailesi ile Gelibolu Yarımadası’nda şehitlikleri ya da Troas bölgesini görmeye veya denize girmek için gelmek isterse neredeyse günübirlik Çanakkale’ye gelip, gidebileceği bir havayolu hattına sahibiz. Dolayısıyla Ankara uçuşlarının kesinlikle azalmaması gerekir. Karadeniz, Güneydoğu Anadolu, Akdeniz’i Çanakkale’ye bağlayan en önemli hat Ankara uçağı” ifadelerini kullandı.
“ULUSAL ENTEGRASYONDA ANKARA HAVALİMANI HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR”
Çelik, uluslararası uçuş entegrasyonunu sağlamak için yıllardır İstanbul uçak seferlerini beklediklerini söyleyerek, “İstanbul Havalimanı artık neredeyse bölgenin habı haline geldi. Doğu ile Batı’yı birbirine bağlayan bir havayolu ağının tam da ortasında bulunuyor. Pandemi sürecinde çok etkilendi tabi ama bizim her ne olursa olsun motivasyonumuzu düşürmeden, Pandemi sonrasındaki süreçte bölgeye daha fazla nasıl yerli yabancı turist getiririz sorusunun cevabını bulmaya çalışmamız gerekir. Çünkü şehrimiz esnafının can suyuna ihtiyacı var ve en önemli geçim kaynaklarından biri turizm. Dolayısıyla uluslararası entegrasyonunda İstanbul Havalimanı, ulusal entegrasyonda ise Ankara uçuşları ve Ankara Havalimanı bizim için hayati önem taşıyor. Bu çalışmaların kesinlikle devam etmesi gerekir” diyerek açıklamada bulundu.
“AVRUPA’DA YAŞAYAN TÜRKLER YOĞUN OLARAK GELECEK”
Çanakkale’nin karayolu ulaşımı ile ilgili değerlendirmede bulunan Ahmet Çelik, “1915 Çanakkale Köprüsü’nün tamamlanacak olması İstanbul hattının bir 100 kilometre kadar kısalacağı anlamına geliyor. Ciddi bir potansiyeli, karayolu hattı ile bölgemize çekeceğimizi düşünüyoruz. Bir diğer Çanakkale şehrinin Lapseki- Balıkesir üzerinden İzmir’e bağlanacak olması da Güney’den müşterileri bölgemize çekeceğini varsayıyoruz. Bu yüzden bu hatların önemli olduğunu düşünüyoruz. Bulgaristan, Yunanistan’dan giriş yapan özellikle Avrupa’da yaşayan Türklerin, bu hattı kullanarak bölgemize gelecek olması da bizi heyecanlandırıyor. Bizim şöyle bir beklentimiz var; Avrupa’da yaşayan Türkler 2020 yılında Türkiye’ye gelemediler. Ailelerini ziyaret edemediler. 2019-2020 yılındaki Türkiye’deki tüm inşaatlar, müzeler, karayolları, köprüler çalışmaları devam etti. Bu yüzden bir sonraki yıl geldiklerinde bambaşka bir Türkiye ile karşılaşacaklarını düşünüyorum. Bu yüzden Avrupa’da yaşayan Türklerin salgın sonrasında çok ciddi yoğunlukta Türkiye’ye geleceklerini düşünüyorum. Bu ziyarete baktığınızda, Avrupa’da yaşayan Türklerin bizim bölgemizdeki turizm hareketlenmesinde ciddi bir orana sahip. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün de bu anlamda İstanbul üzerinden geçen müşteriyi alacağımızı düşünüyorum” dedi.
“DENİZDEKİ FAALİYETLERLE İLGİLİ BİZ BİR HAREKET BEKLİYORUZ”
“Deniz ve denideki faaliyetler Çanakkale’nin geleceği. Bunun altını çizmek istiyorum; Çanakkale yat limanı projesi her ne kurum olursa olsun, şehir merkezinde olmak üzere ivedi yapılması gerekir” diyen Çelik, “Benim otoritelerden ricam, bir gün günübirlik Çeşme’ye ziyarete gitmeleri. Çeşme’ye gelen yatların şehre ne kadar büyüklükte potansiyel kazandırdıklarını görmelerini rica ediyorum. Bununla ilgili en yakın örnek Ayvalık. Ayvalık’taki yat limanı bize en yakın olan ve gelebilecek en kaliteli müşteri maalesef bizde yat limanı olmadığı için, Çanakkale Boğazı’ndan geçtiği halde kaybediyoruz. Birçok ünlü teknesi ile seyahat ediyor. Çanakkale yat limanında yer olsa bu ünlüleri Çanakkale’de ağırlasak, bu kişiler fotoğraflarını sosyal medyada paylaşsa Çanakkale’mizin tanınırlığı kaç kat artar. Denizdeki faaliyetlerle ilgili biz bir hareket bekliyoruz. Çok ciddi bir turizm potansiyelini Çanakkale halkına kazandıracağını düşünüyoruz” şeklinde belirtti.
“TÜRSAB OLARAK BU ÇALIŞMALARIN ARKASINDAYIZ”
Çelik, Çanakkale Valiliği’nin ve Gelibolu Yarımadası Tarihi Alan Başkanlığı’nın sualtı turizm çalışmaları ile ilgili olarak çok ciddi mesafe kat edildiğini vurgulayarak, “Son dönem çalışmalarından batık gemi Majestic gemisine dalışlar gelecek sene başlayacak. Bir dalgıç daldığı zaman 24 saat uçağa binemiyor. 24 saat uçağa binememesi, Çanakkale’de gecelemeyi arttıracak. Dolayısıyla ben buradaki otoriteleri tebrik ediyorum ve TÜRSAB olarak bu çalışmaların arkasında olduğumuzu belirtmek istiyorum. Denizle ile ilgili faaliyetlerde en önemli kuruluş GESTAŞ. Genel Müdürü ile kısa zaman önce sohbet etme fırsatı buldum. İnanıyorum ki deniz ile ilgili çalışmalarda Çanakkale için yeni bir yön verecektir. Kendisinden de açıkçası turizmciler olarak beklentimiz bu. Deniz ile ilgili çalışmaların da öncülüğünü yapacaktır” şeklinde konuştu.
“TURİZMİN BÜTÜN PAYDAŞLARI OLARAK, ZOR BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ”
Başkan Ahmet Çelik, “TÜRSAB’ın bir organizasyonu ile Erzurum-Kars infosu gerçekleştirdik. Erzurum valimize teşekkür ederim, bölge başkanlarını ağırladı. O bölgeyi nasıl tanıtabiliriz, bizim bölgemizden o bölgeye nasıl müşteri götürebiliriz ve aynı şekilde o bölgeden Çanakkale’ye nasıl müşteri çekebiliriz diye konuştuk ve güzel bir çalıştay oldu. Turizmin bütün paydaşları olarak, zor bir süreçten geçiyoruz. Salgın süreci bitmedikçe başımızı kaldıramayacağımız ama motivasyonumuzu düşürmeden, salgından sonraki süreçte neler yapacağız sorusunun cevabını bulmamız gerekir. En basit yapabileceğimiz konu bölgemizi iç pazarda tanıtmamız olur. Bursa, İstanbul ve İzmir’e çok kısa ulaşım mesafesindeyiz ve salgın sürecinde gördük Çanakkale merhem gibi oldu. Bu potansiyeli gelecek sene daha da arttırmak için ‘Çanakkale Markalaşıyor’ gibi projelerin artmasını temenni ediyoruz ki iç pazarı çekelim. Bunlarla ilgili çalışmaların neticelenmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“KASIM- ARALIK AYI GİBİ BİR KGF DESTEĞİ BEKLİYORUZ”
Çelik, devletten de bu süreç de destek beklediklerini söyleyerek, şunları belirtti: “Devletten en geç Kasım- Aralık ayı gibi bir KGF desteği bekliyoruz çünkü Mart- Nisan gibi turizm şirketlerinin hepsi Kredi Garanti Fonu’nun desteği ile kredi kullandılar. Ekim- Kasım ayı ödemelerini şirketler bir şekilde yapacaktır ama Aralık ayı gibi ciddi bir sıkıntıya düşeceğimizi varsayıyoruz. Yeni bir teşvik paketinin, yeni bir kredi seçeneğinin 6 ay veya 1 yıl ödemesiz turizmcilere sunulması gerekir. Sayın bakanımızın bu konuda çalışması var, takip ediyoruz. Bunun bir an önce netleşmesini bekliyoruz. Önümüzde kış sezonu zaten iş olmuyor, salgından dolayı sıfıra yaklaştık. Bu süreçte böyle bir can suyu ile salgın sürecini atlatmak istiyoruz ki Mart ayında yeni sezona başlayabilelim. Ama Çanakkale olarak salgından sonra çok ciddi ivme yapacağımıza inancımız tam.”
Dilvin Altıkardeş