Çanakkale Tabip Odası Yönetim Kurulu sağlık çalışanların içinde bulunduğu sıkıntılı duruma dikkat çekerek gerekli önlemlerin alınmadığını, zor durumda kaldıklarını ve tükenme aşamasına geldiklerini belirttiler.

Tabipler Odası’nda yapılan basın açıklamasında Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Güleda Erensoy, “Tükendiğimizi hep birlikte güçlü bir şekilde dile getirmek, tükenmeden, ölmeden, emeğimizin hakkını alarak çalışabileceğimiz bir sağlık ortamı için, Çanakkale Tabip Odası olarak, TTB öncülüğünde ışık açma-kapama etkinliğimize tüm Çanakkale'yi davet ediyoruz. Ülke çapında dün başlayan etkinlik, saat 21.00'de başlıyor ve bir dakika boyunca ışık yakıp kapatıyoruz” dedi.
 
Erensoy açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Bugün itibariyle,66 hekim olmak üzere 146 sağlık çalışanı hayatını kaybetmiştir. Salgına karşı yeterli önlem alındığını düşünmüyoruz ve sağlık çalışanları olarak zor durumda olduğumuzu, tükendiğimizi tüm halkımıza duyurmak istiyoruz. Tükendiğimizi hep birlikte güçlü bir şekilde dile getirmek, tükenmeden, ölmeden, emeğimizin hakkını alarak çalışabileceğimiz bir sağlık ortamı için, Çanakkale Tabip Odası olarak, TTB öncülüğünde ışık açma-kapama etkinliğimize tüm Çanakkale'yi davet ediyoruz. Ülke çapında dün başlayan etkinlik, saat 21.00'de başlıyor ve bir dakika boyunca ışık yakıp kapatıyoruz. Sağlık çalışanları tükendikçe karanlık çöküyor. Sağlık çalışanları olarak ne istiyoruz? Sağlık sunumu sırasında görevlerini şiddetsiz koşullarda yerine getirmek. Emeklerinin karşılığı olan özlük haklarını tam olarak almak. görevlerinin yürütüm koşullarında gerekli her türlü birincil korunma önlemlerinin alınmasını, hastalanmalarının önlenmesini. Görevlerinim yürütümü sırasında mevcut riskler nedeniyle aralıklı olarak gerekli tetkik- kontrollerden geçirilmelerini. Bu kontroller sırasında ya da semptomlarla etkilendikleri, hastalandıkları zaman bunun kayda alınmasını. İşe bağlı bu hastalıklarının meslek hastalığı olarak kabul görmesini. İşe bağlı bu hastalıkları nedeniyle kendilerinde geçici ya da kalıcı olarak çalışma güçlerinde bir kısıtlanma olduğu zaman bunun geçici ya da kalıcı maluliyet yönünden değerlendirilmesini. İşe bağlı meslek hastalıkları nedeniyle ölümleri halinde geri kalanlarının mağduriyetinin önlenmesini istiyorlar. Sağlık çalışanları mutlaka ama mutlaka Covid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmesini istiyorlar. Neden sağlık çalışanları Covid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmesini ısrarla istiyor? Meslek hastalıkları için tüm dünyada kabul edilen bazı kriterler vardır. Bunlardan sadece birkaçına bakalım: 0 iş kolunda hastalık yapıcı bir riskin olması, bu risk sonucu oluşan hastalığın toplumun diğer kesimlerine göre daha yaygın görülmesi, gerekli önlemler alınsa bile o iş kolunda çalışanların binde 4-12’sinde o riskin sebep olduğu meslek hastalığının görülmesi vb. Bu basit kriterlere bile baktığımızda: Sağlık iş kolunda Covid-19 gibi hastalık yapıcı bir risk inkâr edilemeyecek şekilde var, toplumun diğer kesimlerine göre sağlık çalışanlarının 10-14 kat daha fazla etkilendikleri gösterilmiştir, tüm gerekli önlemlerin aldığını kabul etsek bile Eylül 2020 resmi rakamlara göre Covid-19’un sağlık çalışanlarının en az 40 binini etkilediğini yani en az binde 37’lerde olduğunu biliyoruz. Dünya Sağlık Örgütü bu nedenlerledir ki pandeminin ilk günlerinden itibaren özellikle sağlık çalışanları için hükümetleri uyardı. Yine bu nedenledir ki birçok ülkenin Sağlık Bakanı “Covid-19 sağlık çalışanları için otomatikman bir meslek hastalığı” olduğunu beyan etti. Bu arada covid pandemisiyle ilgili olarak dün, TTB 8.ay değerlendirmesini yaptı. Bu değerlendirmede de ifade edildiği üzere mevcut maske, mesafe, hijyen önlemleri bulaştırıcılığı önleme konusunda yetersizdir. Büyük illerde ciddi bir servis yatağı ve yoğun bakım yatağı sıkıntısı başlamıştır. Pandeminin başından beri söylediğimiz gibi daha çok test yapmak zorundayız. Sağlık çalışanlarına bile, düzenli aralıklarla test uygulanmıyor. Büyük fabrikalarda bile, pozitif vakalar çıktığında tarama testleri yapılmıyor. Önlemlerin sıkılaştırılması gerekmektedir, en temel iş kolları hariç, tüm iş kollarında, kapanma gündeme gelmelidir, bunları yaparken sosyal devlet ilkesi gözönünde bulundurularak izinlerin ücretli olması, kapanan iş kolları için gerekiyorsa yaşamsal ihtiyacı sağlayacak düzenli bir gelir güvence atına alınmalıdır. Çanakkale için acil önerimiz karantina için yurt ve otellerin kullanıma açılmasıdır. Karantina için insanlar eve gönderildiğinde kişilerin takibi yetersiz olmakta ve pozitif vaka sayısı ciddi oranda artmaktadır. Dün yeni bir düzenlemeyle, sigara içimine kısıtlamalar getirildi, sigara içimi nedeniyle maske kullanımının bozulduğu, bu yüzden sigara içiminin bazı koşullarda yasaklandığını öğrendik. Gerçekten de pandemiye sadece sigara içiminin kontrol edilmesiyle çözüm getirilemeyeceğini burdan ifade etmek isteriz. Halkımıza uyarımız şu olacak, sağlık bakanlığı henüz birtakım kısıtlamalar getirmiyor olabilir, lütfen hareketliliğinizi azaltın. Kapalı mekanlardan ve kalabalıktan uzak durun. Yavaşlayın. Zorunlu olmadıkça hastaneleri kullanmayın. Covid 19 hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesi için bu dört gün, saat 21:00' de ışıklarınızı bir dakika açıp kapatarak yanımızda olduğunuzu göstermenize ihtiyacımız var, bu bizler için moral ve motivasyon kaynağı olacak, şimdiden tüm Çanakkale'ye teşekkür ediyoruz.”

Ogün İnal