Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan sosyal medyada üzerinden canlı yayınlanan Medyascope adlı bir programa katılarak belediyenin deprem hazırlıkları konusunda bilgiler verdi. Çok tartışılan Sosyal Konutlar hakkında da açıklama yapan Başkan Gökhan, “Çözüm arıyoruz. Oradaki insanları mağduriyetten kurtaracağız” dedi.
 
Son dönemlerde Çanakkale’nin gündemine oturan ‘sosyal konutlar’ ile ilgili de değerlendirmede bulunan Başkan Ülgür Gökhan, yaptığı açıklamada, “Bu insanlar yıllar önce hasbelkader, devlet tarafından bir konut elde edindirilmiş. Şimdi devlet kanalıyla insanları konutlarından etmeyelim. Onun için biz yine de riskli bina da deseler çözümü için çabalıyoruz. İnşallah ellerinden malları gitmeden ve bir bedel ödemeden yapabilmenin yollarını arıyoruz” diye açıkladı.
 
 ‘Belediyelerin deprem hazırlıkları’ konusunun konuşulduğu ve moderatörlüğünü Hazar Dost’un yaptığı programa katılan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, birinci derece deprem kuşağında bulunan Çanakkale ile ilgili belediyenin yaptığı hazırlıkları anlattı.  Gökhan, “Anadolu fay hattının bir ucu Saros Körfezine geliyor. Ayrıca Yenice- Edremit aksında da bir fayımız var ve Ege’nin tamamı bildiğiniz gibi faylarla dolu. Deprem riski her bölgede var. Sadece İzmir değil; Aydın, Denizli, Muğla, Balıkesir’e kadar. İstanbul daha önceden bir deprem yaşadı ama İstanbul Saros’a kadar uzanan Kuzey Anadolu fay hattının üzerinde olduğu için çok önemli. Herkes oraya odaklandı ama aslında bütün bu alanlarda Çanakkale’de dahilinde birinci derece deprem bölgesi. Biz 99 depreminden sonraki oluşan süreçlerde, AFAD bünyesinde Çanakkale’de deprem müdahale konteynerlarını yerleştirdik mahallelere. Yer konusunda destek olduk. 7 mahallemizin tamamında depremlerle ilgili acil deprem müdahale konteynerlarımız hazır. Bunların anahtarlarının bir tanesi muhtarlıklarda bulunuyor, bir tanesi de AFAD’ta bulunuyor. Acil durumda kapı kolunu kırıp içine girilebiliyor. O konteynerlarımız hazır hale getirildi. Bunların içerisinde jenaratör, aydınlatma, ilk yardım çantaları, battaniye, kırıcı, kürek gibi birçok malzeme var” bilgisini verdi.
 
“TOPLANMA ALANLARINI DUYURDUK”
 
Toplanma alanları ile ilgili olarak da konuşan Gökhan, “Deprem sonrasında evleri yıkılan veya yıkılmayan panik halinde dışarda kalan insanların toplanacağı alanlar, Çanakkale’de de belediyemizin internet sitesinden toplanma alanlarını duyurduk. Ayrıca AFAD bunların mahallelere nereleriyse toplanma alanları oraya levhaları koydu. 6 tane Cevatpaşa, 4 tane Barbaros’ta, 1 tane Kemalpaşa, 1 tane İsmetpaşa Mahallemizde, toplam 12 bölgede toplanma alanımız var. Bunların 8 tanesi Çanakkale Belediyesi’ne ait, 3 tanesi Hazine’nin, 1 tanesi de vakfa ait bir arazinin üzerinde. O alanların biliniyor olması önemli. İnternetten nerede olduklarına dair duyurularda bulunuyoruz” dedi.
 
“ŞU ANDA DEPREME HAZIR DİYEBİLİRİZ”
 
“2012 yılında Çanakkale’nin Merkez Belediye hudutları içerisinde jeoteknik etüt projelerini yaptık Onsekiz Mart Üniversite’miz ile beraber” diyen Başkan Gökhan, “Zemin etütlerini yaptırdık. Şu an inşaatlara ruhsat alırken hangi bölgede o arsanın zemini biliyoruz. Ona göre statik hesaplarını istiyoruz, zemin iyileştirmelerini istiyoruz. Onlar olmadan ruhsat verilmiyor. Dolayısıyla bizim çok önemli bir projemizdi ve bugünkü şehircilik gelişmesindeki alanlarda nereye ne yapacağımızı, zeminin ne olduğunu, ne şekilde güçlendirileceğine dair hazırladık. Şu anda depreme hazır diyebiliriz. Olsun diye bir temennimiz yok tabi ama olduğu takdirde toplanma alanları, ilk yardım malzemeleri ile hazırız. Ayrıca inşaat faaliyetleri noktasında çalışmalarımızı yaptık. Çanakkale’de depreme dayanıklı, sağlam binaların yapılması için her türlü çalışmayı yapmaya da devam edeceğiz” şeklinde belirtti.
 
“İŞBİRLİĞİ İÇİNDEYİZ
 
Türkiye Afet Müdahale Planı kapsamında Çanakkale’de bir plan olduğunu söyleyen Ülgür Gökhan, “İl Afet Acil Durum Müdürlüğü’ne verildi, biz de bunun içerisindeyiz. 26 tane yerel hizmet grubumuz, deprem için depreme hazır beklemektedir. Biz de çözüm ortağıyız. 2 tanesi bizim direkt sorumluluğumuzda olan konular. Yangın ve defin hizmetleri Çanakkale Belediyesi’nin sorumluluk alanı içerisinde. Ama ayrıca biz personel, malzeme ve araç desteği ile ilgili diğer gruplara da hizmet veriyoruz. Afet durumlarında en önemli konularından bir tanesi iletişim konusu. Dolayısıyla burada mobil GSM operatörleri ile bu iletişimin sağlanması için konular Türk Telekom koordinatörlüğünde planlanmış durumda. Biz hep iyileştirme sürecinde hem de müdahale kısımlarında bu hizmet gruplarının içerisindeyiz. Birlikte işbirliğini yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
 
“EĞİTİLMİŞ VE GÖREVLENDİRİLMİŞ 150 TANE PERSONEL VAR”
 
Çanakkale Belediyesi olarak, AFAD ve Valiliğin içinde yer aldığı bir ‘kriz masasının’ içinde bulunduklarını vurgulayan Gökhan, “Burada sayın valinin başkanlığında, boğaz ve garnizon komutanı, belediye başkanı ve diğer kurumların üst düzey yetkilileri ile bir kriz masası var. Çanakkale’de de ufak tefek depremler olduğunda bir yıkım olmasa bile bu kriz masası toplanıyor ve bir değerlendirme yapıyor. Çanakkale dışında deprem olduğunda destek göndereceği iller var ve Çanakkale’de de deprem olduğunda hangi illerin biz yetemediğimiz takdirde hangi illerin destek vereceğine dair görevlendirmeler var. Örneğin; Çanakkale’nin işbirliği içerisinde olacağı iller Bilecik, Balıkesir, Kütahya, Bursa, Tekirdağ ve Edirne. Biz ihtiyaç olduğunda destek göndereceğiz, bizim ihtiyacımız olduğunda bu iller ek bir destek için hazır olacaklar. Belediyemizin Acil Müdahale Planı kapsamında eğitilmiş ve görevlendirilmiş 150 tane personeli var. Hangi ekip, hangi konuda desteğe çıkacak onlar belli. Bu şekilde iletişim, görevlendirme, eğitim bu süreç tamamlandı ve ara ara eğitimler yapılmak suretiyle süreç devam ediyor” diye anlattı.
 
“491 ADET TAŞINMAZIN RİSK RAPORU ONAYLANDI”
 
Gökhan, Çanakkale’de ağır hasarlı binaların durumu ve kentsel dönüşüm ile ilgili ise şunları söyledi: “Kentsel dönüşüm başladı diyebiliriz. Önce Barbaros Mahallesi’nde kamusal alanların ve yolların genişletilmesi ile beraber düşük katlı, iki katlı binaların imar revizyonu ile dört kata çıkıldı ve buradaki yapıların müteahhitler tarafından alınarak, dönüştürülmesi fırsatı yaratıldı. Revizyon İmar Planı çalışmaları, 2010-2012 yılları arasında Barbaros Mahallesi’nde üç etapta, İsmetpaşa Mahallesi’nde dört etapta, Cevatpaşa Mahallesi’nde beş etap olarak tamamlandı ve bu alanlarda hızlı bir şekilde inşa faaliyetleri ve yenileme faaliyetleri başladı. Barbaros Mahallesi’nde yine 54 Evler diye tabir ettiğimiz sosyal konutların odluğu bir alan var. Bu alanlarda imar değişikliği yapılmak suretiyle bunların yenilenmesi sağlandı. İsmetpaşa Mahallesi’nde Eski Sanayi olarak bilinen iki katlı, oto sanayicilerin ve diğer sanayi dallarının odluğu bir alan vardı. Buradaki 49 taşınmaz sahibi ve bizim hissedar olduğumuz bir alanda ortak bir çalışma yürütüldü ve proje kapsamında buralar yenilendi. Yine 491 adet taşınmazın risk raporu onaylanarak, idaremize ulaştı. Bu taşınmazlar hakkında tebligatları yaptık, işlemler yürütüldü ve 327 adet parsele yeni yapı ruhsatı düzenlendi. Bunlar da münferit olarak yenilendi. Yine Celal Atik Sokak bölgesinde 533 ada içerisinde oradaki taşınmazların risk durumu var. Meyilli bir arazide. Onların konutlarının risk durumunu tespitleri için süre verdik, orayı da dönüştürme noktasında çalışmamız olacak.”
 
“13 BİNANIN ETÜDÜ YAPILDI AMA BAKANLIK RİSKLİ ALAN İLAN ETMEDİ”
 
Sosyal konutların son durumu hakkında da konuşan Gökhan, “Kentsel Strateji Belgemizi tamamladık. Bakanlığa sunduk. Bu çalışma kapsamında Çanakkale’de sosyal konutlar bölgesi, Barbaros Mahallesi’ndeki eski sanayi alanı, Cuma Pazarı karşısındaki eski sanayi alanı ve Fevzipaşa Mahallesi kentsel yenileme alanı olarak önerildi bakanlığa. 140 tane ayrıca metruk bina tespit edildi ve 60 tanesi yıkıldı. Diğer evler yıkılmaya devam ediyor. Sosyal konutlar bölgesinde 2013 senesinden beri büyük bir çaba içerisindeyiz. Orada 860 kişi 86 konut var. Bunların dönüşümü, riskli alan ilan edilmesi için plan tadilatı yapıldı. Proje yarışması ile proje elde edildi. Bakanlıkla o zamandan beri çalışıyoruz. Riskli alan ilan edilmesini istedik, 13 binanın etüdü yapıldı ama bakanlık riskli alan ilan etmedi” diyerek şunları söyledi:  “Bakanlık riskli alan ilan etmemesi kararı ile ilgili bir gerekçe sunmadı. Bunu riskli yapı olarak çözün dedi. Bu noktada yapmış olduğumuz tüm projeleri çöpe atmak durumunda kalıyoruz. Sayın bakan 2019 yerel seçimlerinden önce buraya geldiğinde, bu konuyla ilgili şu sözü söyled:; ‘Siz bizim adayımızı, biz hemen orayı riskli alan ilan edeceğiz ve 1 Nisan günü kazmayı vuracağız.’ Ama maalesef biz kazandığımız için, riskli alan ilan etmedi, siz bunu riskli yapı ile yapın diye yazı yazdı. Biz şimdi bunun üzerine çalışıyoruz. Riskli yapı da olsa çözeceğiz, oradaki insanları bu mağduriyetten kurtaracağız. Oradaki sorun şu; insanlar riskli yapıda oturduklarını biliyorlar ama adı üstünde sosyal konutlar bölgesi. Oradaki insanların büyük çoğunluğu borçlanmak suretiyle yapılarını yeniletebilme şansı yok. İlla bir imar düzenlemesi gerekir ve kamunun el atması gerekir. Burada TOKİ giriyor bu işlere fakat TOKİ girdiği zaman insanlardan katkı payı istiyor. Bu insanların katkı payı verecek, borçlanacak durumları yok. Biz de diyoruz ki; burada belediyenin de yerleri var. Beraberce burayı müteahhitlere yaptıralım. TOKİ, kişi parayı ödeyemiyorsa bugünkü değerinden parasını ödüyor dışarı çıkarıyor. Bunu Sulukule’de yaşadık. Biz de diyoruz ki; bu insanlar yıllar önce hasbelkader bir devlet tarafından bir konut elde edindirilmiş. Şimdi devlet kanalıyla insanları konutlarından etmeyelim. Onun için biz yine de riskli bina da deseler çözümü için çabalıyoruz. Daha 1 ay kadar oldu. İnşallah ellerinden malları gitmeden ve bir bedel ödemeden yapabilmenin yollarını arıyoruz.”,
 
“ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ VE ÖZEL İŞLEM VERGİSİ HALEN DEVAM EDİYOR”
 
Alınan deprem vergilerinden Çanakkale Belediyesi’ne ayrılan bir pay olmadığını da söyleyen Gökhan, “Böyle bir pay falan yok. Hatta çok garip bir şey oldu, unutuldu bunlar; 99 yılında ek emlak vergisi çıkarıldı ve bunların tahsilatını belediyeler yaptı fakat tahsil edilen bu parayı muhtasar beyanname ile yine devlete ödedi. Yani belediyede kalmadı. Onun dışında, ek emlak, ek motorlu taşıtlar vergisi kalktı biliyoruz ama özel iletişim vergisi ve özel işlem vergisi halen devam ediyor. Ama bu paralar nereye gidiyor, deprem riskini yok etmek için ne oluyor diye sorarsanız bu sefer günaha giriyorsunuz. Bu yüzden ben sormuyorum ama cevabını da bekliyorum açıkçası. Bu enteresan bir durum. Depremlerin bu ülkede daha az hissedilmesi için toplanan bu vergi, deprem riski olmayan bölgedeki insanlardan da toplanıyor. Türkiye’nin toplam kaynağı bu.  Bugün Karaman’da Konya’da deprem riski yok ama insanlar da bunu ödüyor. Çünkü topyekun bu ülkedeki risk altındaki insanların risklerini azaltılması için alınan ve bizlerin de seve seve verdiği bir vergiydi. Onun için maalesef bu vergi konusuna girmeyelim, başımızı derde sokmayalım” dedi.
 
Dilvin Altıkardeş