Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sertaç Özer, nar ekşisi izlenimi veren nar aromalı sos, nar sosu, narlı sos, nar ekşili sos gibi ürünlerin fruktoz ve glikoz gibi nişasta bazlı şekerler içerdiğini belirterek, bunların sürekli ve yüksek miktarda tüketildiğinde diyabet hastalarını koma gibi tablolara götürecek sağlık sorunlarına yol açtığını bildirdi.
 
Türkiye'de yoğun olarak üretilen ve insan sağlığı bakımından son derece yararlı bir meyve olan nar, sektörde maliyet düşürmek amacıyla nar aromalı sos, nar sosu, narlı sos, nar ekşili sos gibi çeşitlendirilerek piyasaya sürülüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, orijinal ve sağlıklı nar ekşisi üretmek yerine daha düşük maliyetli ancak sağlığa zararlı olan nar aromalı sos, nar sosu, narlı sos, nar ekşili sos gibi ürünler üreten firmaların önüne geçmek için taslak yönetmelik hazırladı. ÇÜ Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sertaç Özer, içeriğinde fruktoz, glikoz gibi nişasta bazlı şekerler, renk vermesi amacıyla karamel ve strik asit bulunduran bu sosların sürekli ve yüksek miktarda kullanılmasının insan sağlığını tehdit ettiğini kaydetti.
 
KANSERİ TETİKLEYEBİLİR
Sosun içeriğindeki karamelin tehlikesini anlatan Prof. Dr. Mehmet Sertaç Özer, "Gerçek nar ekşisine benzer veya nar meyvesinin rengini taklit etmek amacıyla kullanılan karameller, mutajenik etkiler yaratabilir. Karamellerde yapısına ve üretim koşullarına bağlı olarak hidroksimetilfurfural dediğimiz gıdaların işlenmesi veya depolanması sırasında oluşabilecek doğal bileşenler ortaya çıkar. Sürekli, yüksek dozajda, vücut tarafından tolere edilemeyecek miktarlarda alındığı takdirde ileride kansere kadar gidebilecek olan bir takım mekanizmaları tetikleyebilir" dedi.
 
ŞEKER KOMASINA YOL AÇABİLİR
Fruktoz, glikoz gibi nişasta bazlı şeker içeriğinin ise nar ekşisi izlenimi nedeniyle bu sosları kullanan diyabet hastalarında komaya götürecek sonuçlar doğurabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Özer, şöyle konuştu:  "Son dönemde moda olan 'şunu içtim iyi geldi, bunu içtim iyi geldi' gibi dost, ahbap sohbetlerinde yapılan yanlış etkileşimin sonucunda insanlar bunları şifa kaynağı olsun diye yüksek dozajda tüketiyorlar. Yüksek miktarda tüketildikleri zaman da şekerleri ister istemez yükseliyor. Hatta benim babamın başına geldi. Babam tip-2 diyabet hastası. Bir tanıdığı 'eğer bunu içersen son derece faydalı, diyabetten kurtulursun' diye yanlış bir bilgilendirme yapmış. Babam günlük bir çay bardağına yakın 4-5 gün üst üste tüketmiş ve şekeri çok yüksek düzeyde gözünü hastanede açtı. Bu veya benzeri ürünleri hatta doğal nar ekşisini çok yüksek düzeylerde tükettiğimiz zaman diyabet rahatsızlığı olan insanlarda şeker komasına girebilecek kadar ciddi sıkıntılar oluşacaktır. Mutlaka hekimler tarafından önerilen ve gıda mühendislerinin kontrolünde üretilmiş doğru gıda maddelerini doğru miktarlarda tüketelim. Fayda ile zehiri ayıran dozajdır."
 
'DOĞALA DA DİKKAT'
Yol kenarında, pazarlarda ya da köy ürünü adı altında satılan ürünlerin üretim aşamasında nar suyunun oldukça uzun sürelerde, yüksek sıcaklıkta, açık kazanlarda kaynatıldığını hatırlatan Özer, "Çok uzun sürelerde kaynatıldığında buradaki insan sağlığı bakımından mutajenik etkileri olan hidroksimetilfurfural oluşumunu kontrol edemezsiniz. Hidroksimetilfurfural oluşumunu kontrol edemediğimiz bu ürünleri alıp bir de soğuduktan sonra uygun olmayan ambalajlarda özellikle 'pratik olsun, ucuz olsun, taşıması kolay olsun, kırılma riski olmasın' diye cam ambalajlar yerine pet ambalajlar, hele ki daha önce farklı amaçlarla kullanılmış pet ambalajlara konulduğunda, doğal diye aldığınız nar ekşileri yakında kalkacak olan soslardan bile daha zararlı olur. Yol kenarlarında satılan 'doğal, köy malı, annem üretti' gibi ürünlerden kaçınalım" diye konuştu. (DHA)
 


Kaynak: DHA