Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harun Baytekin tarımsal alanda damla sulama yönetimin tasarruf sağlayacak önemli etkenlerden biri olduğuna dikkat çekti.
Küresel ısınmanın etkisinin arttığı son dönemlerde su tasarrufunun en çok gündemde olan konulardan biri olduğuna dikkat çeken Harun Baytekin yağışlara bağlı olarak kuraklık sebebiyle barajlardaki su seviyesindeki tedirgin eden azalmanın da ardından uzun vadede su tasarrufunun yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Baytekin, tarımsal sulamada damla sulama yöntemimin önemine dikkat çekti.
İşte Çanakkale Gazetesi’ne değerlendirme yapan Baytekin, “Barajlardaki su daha tasarruflu kullanılırsa elbette su tasarrufu sağlanır, dünyada kullanılan suyun yüzde 70’i tarımsal sulamada kullanılıyor. Yani Türkiye’de aşağı yukarı tarımsal sulamalarda damla sulama yöntemi geçmişi ile sulamadan kullanılan suyun yarısı tasarruf edilebilir. Yani vahşi sulama yöntemlerine göre damla sulama yöntemi yüzde 50’de fazla daha sulama tasarrufu sağlıyor. Verimi arttırıyor ve tarım habitatına uygun, tarım ilaçlarına karşı daha verimli bir uygulama, şimdi sulama birlikleri sulama yönetimi su yönetiminde damlama sulama yöntemini kullanan üreticilerden dekar başına alınan alınan ücretler düşürebildiler. Yine buna benzer önlemler almakta fayda var. Su gelecekte tarım için daha önemli olacak. Şimdi yakın zamanda kuraklıklar hakkında da elbette uzun kısa zamanda gerçekleşen kuraklıklar var. Ama şu anda ne zaman olur bilmek bildirmek zor. Bakın güneydoğuda ve iç Anadolu dönemsel yaşanan kuraklıklar yaşanıyor. Konya bölgesinde biçerdöverle hasat edilen buğday miktarı alacak. Bu görünen şeyler bazı yerlerde geçen yıl yağış miktarı yarıya düştü. Çanakkale bölgesinde de neler olacağı da belli değil şimdi kuraklık olur demek erken ama her zaman su tasarrufuna önem vermeli ve her zaman onda göre davranmalıyız. Unutmamak lazım suyunu en iyi tasarruf edenler gelecekte ülkesini koruyabilir’’ dedi.
Tarımda en çok kullanılan suyun tasarruf elde etmesi için en çok önerilen sulama yöntemi damla sulama olarak biliniyor. Damla sulama sistemi, suyun doğrudan yetiştirilen bitkilerin kök bölgesine verildiği ve bir dağıtıcı damlalık yardımıyla küçük damlacıklar halinde yapılan sulama yöntemi, bu yöntem ile ciddi su tasarrufu ve maksimum verim alınıyor. Sistem, suyun yanı sıra gübreyi de önemli ölçüde tasarruf ettirme özelliği taşıyor. Diğer faydaları; işçilik maliyetlerini düşürür, enerji kullanımını ve boru hatlarının uzunluğunu kısaltır. Damla sulama ayrıca erken hasat, toprak erozyonunun önlenmesi, hastalık yayılma olasılığını ve yabani otları azaltmak gibi diğer yararlar da sağlar. Başlangıçta sera üretiminde yaygınlaşmış, daha sonra sebze, meyve ve üzüm yetiştiriciliği için açık alanda yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanıyor.
DAMLA SULAMA YÖNTEMİNİN FAYDALARI VE AVANTAJLARI NELER?
Rüzgar hızına bağlı kalmaksızın gün içinde herhangi bir saatte sulama imkânı sağlaması. Az su uygulamalarıyla bitkide stres yaratmadan yetiştiriciliğe olanak sağlar. Düşük basınçlarda sulama imkânı sağlandığından dolayı enerji gereksinimi azdır. Üründe önemli oranda kalite ve verim artışı sağlar (%20–90). Mahsul 2–3 hafta erken olgunlaşır. Kültürel işlemler daha kolay yapılır. İşgücü gereksinimi azalır. Yüzey akışı ve buharlaşma ile su kaybı çok az olup, yüzde 50 su tasarrufu sağlar. Sulama ile birlikte gübreleme ve ilaçlama yapılarak, etkinlikleri de artmaktadır. Sulandırılmış gübre eriyiği kullanıldığından, köklerin yanma sorunu da yoktur. İyi bir toprak havalanmasını sağlar. Tüm alanın ıslatılması söz konusu olmadığından dolayı, hastalık ve yabancı ot gelişimini en aza indirir. Çapalama işçiliği de düşüktür. Erozyonu ve toprak kaybını önlemektedir. Eğimli alanlarda kolaylıkla uygulanabilmektedir. Daha az toprak kompaktlaşması (sertleşmesi) sağlar. Çok az debili su ile geniş alanların sulanmasını kolaylaştırır. Kurulması ve kaldırılması kolaydır. Kullanılabilir toprak suyunun yararlığı artar. Bitkiler daha iyi gelişir. Kaliteli, verimli ve standart ürün elde edilir. Boru içine belirli aralıklarla yerleştirilen damlatıcılar suyun istenilen miktarlarda bitki köküne verilmesini sağlar. Kısa aralıklı su uygulamaları ile sürekli tarla kapasitesi sağlandığından bitki büyümesi düzenli olur. Tuz oranı yüksek olan suların dahi, sulamada başarı ile kullanılmasını sağlar. Bu sayede bitkilerin tuzdan zarar görmeleri de azalır. Klasik sulama yöntemlerine göre %60 gübre ve ilaçlama tasarrufu sağlar. Yüzey akış ve derine sızma oluşturmadığından su besin kayıpları oluşmaz. Yeterli su imkânı olmayan alanlarda dahi sulama yapılabilmesine imkân verir. Bitkilere su ve gübre dağılımının eşit, dolayısıyla olgunlaşma ve tek elde hasat olanağı sağlanmasına imkân verir. Klasik sulama yöntemlerinin uygulandığı tarımda, bitki suya ulaşabilmek için daha fazla kök salar; fakat bu sistemde su direkt bitki köküne verildiği için bitki fazla kök salmaz ve özümlenmiş besin maddelerinin kök yerine ürüne gitmesi sağlanır. Damla sulama sistemi, havadaki nem oranını azalttığı için mantar gibi rutubetli ortamda yaygınlaşan hastalıkları ve bakterileri önemli ölçüde engeller. Damla sulama sistemi iklim koşullarına, bitkilerin özel isteklerine ve gelişme dönemlerine göre istenildiği zaman istenilen miktarlarda kolayca yapılabilir. Damla sulama sistemi üsten yapılan diğer sulama sistemleri gibi rüzgârdan, engebeli araziden ve sıcaklık dalgalanmalarından etkilenmez. 100% homojen yani eşit sulama imkanı verir.
Özel Haber: İbrahim Akın Kazancı