Türkiye'nin en önemli pandemi merkezlerinden biri olarak 1,5 yıldır on binlerce hastaya hizmet veren Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde de Kovid şüphesiyle başvurular ve PCR pozitiflik oranları hızla yükseliyor.
Merkez olarak çoğunlukla kanser, kalp, tansiyon hastaları gibi yüksek riskli ve kronik hastalığı olan hastaları takip ettiklerine işaret eden İstanbul Üniversitesi - Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlker İnanç Balkan, son günlerde Kovid nedeniyle daha ziyade bu hastaları yatırdıklarını ve bu kişilere de yakın çevrelerindeki aşısız bireylerden hastalık bulaştığını vurguladı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Gönen ise artık sadece hastalık açısından değil tıp eğitiminin de tehlikeye girdiğini söyleyerek "Biz aynı zamanda tıp eğitimi veren bir kurumuz. Bu yıl da yüz yüze eğitim yapma imkanı olmaz bulamazsak gerçekten bu kuşak arzu edilen tıp eğitimini alamadan mezun olacak" dedi.
"TEŞHİS GECİKİYOR, 'KLİMA ÇARPTI' DİYE TESTE GELMİYORLAR"
Doç. Dr. Balkan, Kovid şüphesiyle kendilerine başvuranların çoğunun, belirtileri yaşadığı halde genellikle "Klima çarptı" düşüncesiyle test yaptırmakta geç kaldığına dikkat çekti ve bunun da hem tedaviyi geciktirdiğini hem de virüs yayılım hızını artırdığını söyledi. Doç. Dr. Balkan, "Hala birçok vatandaşımız, halsizlik, ateş, kas ağrısı, öksürük gibi belirtileri olduğu halde 'Acaba gribal enfeksiyon mu geçiriyorum, soğuk algınlığı mı geçiriyorum, klima mı çarptı' diyerek hastaneye başvurularını öteliyor. Bize şiddetli klinik bulgularla başvuran hastaların hemen tamamını, bu şekilde bir süre ayak direten, hastaneye gelmeyi erteleyen hastalarımız oluşturuyor. Oysa oksijen satürasyonları düştüyse, akciğer tomografisinde yaygın iki taraflı tutumları varsa, gerçekten hastalık ağır seyrediyor. Günlerce hastanede yatıyorlar. Kimisi de maalesef yoğun bakımda tedavi görmek zorunda kalıyor. Bu nedenle gecikmeden, hem teşhis hem tedavi için, hastaneye başvurmak gerekiyor. Yoksa, bir taraftan da virüsün bulaşmasının önüne geçememiş oluyoruz" dedi.
"AŞILILARDA BELİRTİ VARSA RİNOVİRÜS TESTİ DE YAPIYORUZ"
Bayram sonrası, Kovid-19 Tanı Merkezi başvurularında belirgin bir artışın olduğunu da sözlerine ekleyen Doç. Dr. Balkan, şunları ifade etti: "Bunların önemli bir kısmını da hiç aşılanmamış hastalarımız oluşturuyor. Ancak nadir de olsa daha önce aşılanmış kişilerden de pozitif çıkanlar oluyor. Onların belirtileri daha çok hafif soğuk algınlığı, gribal enfeksiyonu andırır şekilde oluyor. Aşılı oldukları için sadece Kovid-19 değil, beraberinde solunum paneli dediğimiz 'multiplex PCR testi' yaparak, diğer virüsleri de tarıyoruz. Zira bu günlerde bir soğuk algınlığı virüsü olan rinovirüsün de kısmen yayıldığını gözlemliyoruz. Aşılı kişilerde Kovid'den daha çok rinovirüse biraz daha sık rastlıyoruz. Onu da atlamamak, bakmak gerekiyor."
"HASTALAR AŞISIZ YAKINLARINDAN KAPTIKLARINI SÖYLÜYOR"
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi olarak kanser, kalp gibi ağır ya da kronik hastalıkları bulunan hastalara daha yoğun hizmet verdiklerinin de altını çizen Doç. Dr. Balkan, aşısız yakınları nedeniyle bu hastaların aşılı olduğu halde virüse maruz kaldıklarına işaret ederek sözlerini şöyle noktaladı: "Bizim Kovid servisimizde yatan hastaların hemen hemen tamamını bu şekilde altta başka hastalığı bulunanlar oluşturuyor maalesef. Çoğunluğu da doğrusu aşılı. Ama yaşları ve kronik hastalıkları itibariyle çok yeterli koruma, antikor oluşturamayan hastalarımız bunlar. Birebir hastalarla konuşuyoruz, bulaş kaynakları yine kendi aile çevresinden yakınları arasından aşısız kimseler. Aşılanmayanlar risk grubunda olan bu insanları, kendi yakınlarını enfekte ediyor maalesef. Bu hastalar Kovid nedeniyle yattıklarında da çok uzun süre kalıyorlar hastanede. Yatan hastalarımızın sayısı 2 gün içerisinde 2 kat arttı. Bulaşıcı hastalıklarda, özellikle de salgın dönemlerinde aşı reddi, toplum sağlığı açısından çok büyük bir risk. Ölümlerde artış görmeye başlayacağız, asıl korktuğumuz şey bu. Yani aşı yüzde 100 tabii ki bulaşmayı engellemiyor. Ama yoğun bakıma yatışları ve ölümü yüzde 95'in üzerinde engelliyor. 3 milyardan fazla insana bu aşılar uygulandı ve beklediğimizin çok daha ötesinde güvenlik verilerine sahibiz bugün."
"BİR KUŞAK TIP ÖĞRENCİSİ PRATİK YAPAMADAN MEZUN OLACAK"
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Gönen ise tam her şey normale döndü derken sürekli aynı senaryoyu yaşadığımızı ve yüz yüze eğitimin tehlikeye girmesinin tıp eğitimini de sekteye uğrattığını söyleyerek "Maalesef vaka sayıları 20 binlerde şu anda. Önümüzdeki günlerde daha da artacağı öngörülüyor. Tam artık işler düzene giriyor, yüz yüze eğitime, yüz yüze stajlara başlayacağız dediğimiz bir dönemde, vakaların artışı bizi gerçekten endişelendiriyor. Zira artış bu şekilde sürerse, yine yüz yüze eğitim yapma imkanı bulamazsak, şu anda tıp fakültelerinde 1. ve 2. sınıflar hiç yüz yüze eğitim almadılar, yine 2. ve 3. sınıflar staj döneminde yüz yüze eğitim alamadılar, bu dönem de aynı şey olursa gerçekten bu kuşak, talihsiz bir kuşak olarak arzu edilen tıp eğitimini alamadan mezun olacak endişesindeyiz" dedi.
"AŞI YAPTIRMAYANLAR HERKESE KÖTÜLÜK EDİYOR"
Cerrahpaşa'ya günlük Kovid şüphesiyle başvuru sayısının 300-400'lerden 700-800'lere çıktığını da vurgulayan Prof. Dr. Gönen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Testlerdeki pozitiflik oranları da uzun zamandır yüzde 1'lerde 2'lerde seyrediyordu. Ama şu an bu da hızla yükselmeye başladı. Yoğun bakımda yatıranların tamamı, aşısız olanlar. Yatan hasta sayımızda da belirgin bir artış var. Ama daha önceki dönemlerdeki vaka artışlarında gördüğümüz sayılarla kıyaslarsak yatan hasta sayısındaki artışın daha az olduğunu gözlemliyoruz. Bu da aşının bu haliyle bile, yani henüz sürü bağışıklığı oluşmasa bile, etkili olduğunun belirgin bir göstergesi. Artık şu bariz ki tekrar bir pik olacaksa bu, aşısızlarım piki olacak gibi görünüyor. Aşıya ulaşma imkanı olduğu halde aşı olmayanlara da bir çağrıda bulunmak istiyorum ki, sizler sadece kendinize değil, çevrenize, ebeveynlerinize, aile büyüklerinize de kötülük ediyorsunuz. Bu ülkenin eğitimine, ekonomisine de kötülük yaptıklarını bilmelerinde fayda var."