Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Güven Pandemi sürecinde artan vakaların yaşandığı geçtiğimiz eğitim yılının ardından bu eğitim yılının başlaması durumunun aşıya endeksli olduğunu söyledi. Güven, ‘’Okulların açılması herkesin aşılanmasına bağlı, bu anlamda okulumuz senatonun aldığı karar ile tam olarak Ekim ayının 11’inde okulu açma yönünde’’ dedi.

Prof. Dr. Bülent Güven İşte Çanakkale Gazetesi’ne yaptığı değerlendirmede, üniversitenin aşılamanın artmasına yönelik çalışmalar yaptığının altını çizerek,  ‘’Aşıyla ilgili teşvik edici, yani aşı olmayanların aşı olması ile ilgili yazılar gönderiyor. Onlarla ilgili paylaşımlar web sayfasına da kondu. Hem öğrencilerin hem öğretim elemanlarımızın aşılanmaları konusunda rica ediliyor’’  dedi.

Eğitimcilerin büyük bir kısmının aşı olup olmadığı hakkında ise Güven,  ‘’İşin açıkçası bu konuda bazı şüphelerim var. Bunun yan etkilerinden çekinen daha dün milli eğitimde konuştuğum bir müdür yardımcısı arkadaşla 20 öğretmenden 13’ü aşılanmış, ilk sıra onlara gelmiş olmasına rağmen ısrarla aşıyı reddeden, aşı olmayan öğretmenler var. Bunun yan etkisinin kendisinin ölümüne sebep olacağını ilerleyen dönemde başka semptomlar ve durumlar ile kendini kötü duruma düşürebileceğini düşündüğü için aşı olmayan halihazırda kamu personeli varmış. Bende bunu fark ettim. Biz hemen iki dozumuzu aldık. Üniversite öğrencilerinden de daha olmayan var’’ dedi.

“EĞİTİM TÜM EKİP YÜZ YÜZE DEĞİL”
Okulların ne zaman açılacağı ile ilgili de konuşan Güven, ‘’ Okulların açılması herkesin aşılanmasına bağlı bu anlamda okulumuz Ekim ayında senatonun aldığı karar Ekim ayının 11’inde okulu açma yönünde Kuvvetle muhtemel tabi bu açılış dediğim gibi seyreltilmiş sınıf yani bölünmüş sınıflarla olacak tam anlamıyla tüm ekip yüz yüze olmayacaktır. Ama belli bir aşamada yüz yüze eğitim başlayacaktır. Henüz bunla ilgili bir program yayınlanmadı, fakülteler anlamında böyle bir gelişme yok. Ama rektörün aşı konusunda bir ciddi anlamda destek mesajlarını öğretim elemanlarına gönderiyor. Eğer aşılama istenilen rakamlara ulaşılır, toplumsal bağışıklık sağlanırsa açılması gerekir. Açılmasını istiyoruz. Çünkü yüz yüze olmayan eğitimlerde görüldüğü üzere istenilen performans elde edilmiyor. Hele ele üniversite uygulamalı alanlar dediğimiz meslek elemanların çıkacağı alanlarda bu eğitim başlaması lazım’’ şeklinde konuştu.

Aşısını olmayan üniversite öğrencilerine bir yaptırım uygulanması veya aşı zorunluluğu ile ilgili de düşüncelerini ifade eden Güven, ‘’ Şöyle okul tarafından bir yaptırım uygulamasından ziyade bunun toplumun içindeki yapıyı düşünerek uzaktan eğitim imkanları zaten sunuluyor. Kuvvetle muhtemel bir yüz yüze eğitime geçtiğimiz zaman örneğin bunu 4 + 1 ve 2 saati haftada yüz yüze kalan 2 saatine uzaktan eğitim ile sağlayacağız canlı ders ile büyük ihtimalle adayların oraya katılması sağlanabilir.  Bunun dışında sınıflarda oluşabilecek bir etkileşimli tahtaya modül yerleştirilmesi ile canlı canlı izleyebilirler şimdi insanı olmayan önlemler almak pek uygun değil ama bu artık hesaplanmış ortada bir durum. Geçtiğimiz günlerde en son verilerde hastaneye başvuran 300 kişiden sadece 1 tanesi aşılı, semptom için başvuran, yani bu hal ortadayken, gelişmiş ülkelerin aşılamaya bakışı ortadayken bu tedbirler alınmalıdır. Uzaktan eğitim aktif hale getirilmeli ve deklare edilmeli. Aşıyı teşvik edici işlemler yapılabilir. Eğitmek lazım ikna etmek onların yanında olmak lazım. Sağlık çalışanları yoruldu onlara destek için sosyologlar, psikologlar, eğitimciler el ele verip biz teşvik etmeliyiz. Özellikle sosyal mecralardan olsun, Aşılanmadan özelikle doğu Anadolu'da düşük olan rakamlar yükseltilmeli, oradan buraya gelen öğrencilerde de aşılama sayıları,  ikna ile yükseltilmeli, umarım bunlar gerçekleşir ve kaliteli ve sağlıklı bir eğitim yılı geçiririz’’ dedi.

Özel Haber: İbrahim Akın Kazancı