Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu İl Başkanı Arda Gel 2022-2023 Toplu Sözleşme Görüşmeleri sürerken hükümetin memura yaptığı ilk teklifi değerlendirdi. Gel, “Yurttaşına IBAN, Somali’ye 30 milyon dolar veren hükümetin önerdiği sefalet zammını, toplu sözleşme aldatmacasını kabul etmiyoruz” dedi.
Arda Gel yaptığı açıklamada, “Kamu emekçileri ve emeklilerini doğrudan, diğer çalışanları ve emeklileri ise dolaylı olarak ilgilendiren 2022-2023 yıllarına ilişkin sözde toplu sözleşme görüşmeleri orman yangınlarının, sel felaketinin, göçmen tartışmalarının gölgesinde sürmektedir. Masanın bir tarafında hükümet, diğer tarafında ise Memur-Sen ve Kamu-Sen bulunmaktadır. Görüşmelerde hükümetin ilk teklifi, 2022 yılı için %5+6, 2023 için ise % 6+6 şeklinde olmuştur. Yıllardır kamu emekçileri üzerinden şahsi ikballeri için çalışan bu konfederasyonların üst yöneticileri, esip gürleyerek başladıkları görüşmelerde, gelen ilk teklif üzerine sessizliğe gömülmüşlerdir. Bizler açısından şaşırtıcı bir durum yoktur zira buçuklu zamlara kazanım diyen Memur-Sen bu konuda rüştünü defalarca ispatlamıştır. Zamanında onlara sert tepkiler verip bugün yanlarında saf tutan Kamu-Sen ise tercihini emekçilerden yana değil, kamuda yetkili olan konfederasyonun küçük ortağı olmaktan yana kullanmıştır. Sözün kısası davul da, tokmak da hükümetin elindedir” dedi.
Gel açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın ve Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci’nin iflas etmiş tüccarın adeta günah çıkarması gibi ortak şekilde açıkladıkları zam oranlarının arkasında ne kadar duracaklarını zaman gösterecektir. AKP iktidarı, her zaman yaptığı gibi kurnazca enflasyon rakamları üzerinde oynayarak, hayali bir yaşamın resmini çizmek istemektedir. Kamu emekçilerinin ekonomik, sosyal ve özlük hakları konusundaki taleplerini ve çözüm önerilerinin dikkate alınmadığı bir toplu sözleşme düzeni gerçekçi olamaz. Hükümet ve bu konfederasyonlar süreci el birliğiyle hakem heyetine götürmek niyetindedirler. Dolayısıyla yandaş konfederasyonlar masadaki kirli pazarlığı örtmek ve kapalı kapılar ardında yapılmak istenen satışı gizlemek telaşındadırlar. Kamu emekçilerine dayatılan Sözde Toplu İş Sözleşme düzeni ve Hakem Heyeti’nin tam bir kurmaca ve aldatmaca olduğunu şimdiden söylüyoruz. AKP’nin kamu çalışanlarını açlığa ve yoksulluğa mahkûm ettiği sözde toplu sözleşme masasında hükümetin arka bahçesi gibi davranan Memur-Sen gibi TÜİK de bu arka bahçede ki yerini siyasal bir unsur olarak almaktadır. AKP iktidarı, Memur-Sen, Kamu-Sen ve Hakem Kurulu el birliğiyle kamu emekçilerini açlığa ve yoksulluğa sürüklemekte memur emeklilerinin ise cebini boşaltmaktadırlar. Sendikacılığı üyelerine kazanım elde etmek için değil, sadece aidat toplamaktan ibaret gören ve yandaş sendikacılık kavramının kamu emekçilerinin gündemine sokan bir anlayış er ya da geç kaybedecektir. Siyasi iktidarın arka bahçesi konumuna gelmiş sözde konfederasyon ile sözde toplu Sözleşme masasının çarpıklığı bugünden bellidir. Kendinden olmayan sendikaları ve kamu emekçilerini yok sayan anlayışın karşısında olmaya devam edeceğiz. Yurttaşına İBAN, Somali’ye 30 milyon dolar veren hükümetin önerdiği sefalet zammını kabul etmiyoruz. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; toplu sözleşme masasını, satış masası olmaktan çıkarıp, demokratik ve barışçıl yollardan yapacağımız eylemler ve örgütlülüğümüzden gelen gücümüzle bir mücadele masasını kuracağımızı belirtiyor ve tüm kamu emekçilerini yandaş konfederasyonların zincirlerinden kurtulup emek mücadelesi verenlerin saflarına çağırıyoruz. Biliyoruz ki bugün bir zincir yitirenler, yarın bir dünya kazanacaklar.”
Hasan Sami Er