Çanakkale Müteahhitler Birliği 7. Olağan Genel Kurulu geçtiğimiz hafta cuma günü gerçekleştirildi. Mevcut Başkan Hakan Vural, görevini Salih Yıldız’a devretti. Yeni Yönetim Kurulu, Salih Yıldız, Hayrettin Çetinkaya, Hakan Vural, Fatih Yılmaz, Halil Kuzu, Sadık Aydoğan, Celal Aktur isimlerinden oluştu.
 
Ayrıca görevi teslim ederken başkanlık döneminden bahseden ve konuşmasında inşaat sektörü ile değerlendirmeleri aktaran Vural ‘’Uzun bir aradan sonra bir arada bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ederek, sizleri saygıyla selamlıyorum. Bu vesile ile iş dünyasının nitelikli temsilcileri ve avukatlar için yaptığımız, Libra Plaza isimli bu iş merkezinde yakında yapılacak resmi açılış öncesi ilk organizasyonu gerçekleştiriyoruz. Kentimiz ekonomisine ve iş yaşamına nitelikli bir alternatif olan Libra Plaza; bu günkü genel kurulla birlikte inanıyorum ki; ilimizde daha bir çok yeniliğe ve etkinliğe ev sahipliği yapacaktır. Değerli Dostlarım; Ülkemiz ve dünya son birkaç yıldır maalesef değişik musibetlerle sınanmakta, Corona virüs salgını ülkemizde bir çok işletmeye onarılmaz hasarlar verirken, bir çok canı da kaybettik. Son ayda yaşamış olduğumuz yangın ve sel felaketleri de bizlerin daha da hüzne kapılmamızı sağladı. Afganistan’daki gelişmeler ve göç krizi endişelerimizi arttırdı. Ülkemiz ve dünya yangın yeriyken maalesef ekonomide ki yangın yeterince dillendirilmiyor. Tüm dünya ekonomilerinin piyasaları hareketlendirmek için yaptığı genişlemeci para politikalarının aksine; ülkemizde son bir buçuk yılda kurları dizginlemek adına sıkı para politikaları uygulanmakta, Salgının ilk döneminde basılan ve dağıtılan 200 milyar TL civarında karşılıksız genişleme; ülkemizin tüm katmanlarına yüksek kur, yüksek faiz, enflasyon, işsizlik ve durgunluk olarak yansımıştır ki, bu hiç birimizin hak etmediği bir neticedir. Maalesef ülkemiz milli geliri 20 yıl önceki seviyeye gerilemiş, bazı istisnalar hariç tüm kişiler ve tüm sektörler bundan nasibini almıştır. Nasibini alan sektörlerin başında da maalesef inşaat sektörü gelmektedir. 2018’ de rahip Bronson krizi ile birlikte yükselen faizler sektörü tamamen durdurmuş ve bir çok meslektaşlarımız maalesef inşaatlarını tamamlayamamış ve iflas noktasına gelmiştir. Akabinde, geçen yıl 0,64 faiz uygulaması ile çok büyük taleple karşılaşılmış, lakin kur istikrarsızlığı enflasyonu azdırmıştır.’’ dedi.

Geçen yıl ile bu yıl arasında fiyat farklarının olduğuna dikkat çeken Vural; ‘’ Geçen yıl başlayan projelerde fiyat-kalite dengesini tutturmak çok güç hale gelmiştir. Bu da yeni inşaat arzını azaltmakta, doğal olarak kiralar 3+1 dairede 4.000-5.000 aralığına çıkmaktadır. Bizler; halkımızın beklentilerine ve gelir seviyesine göre üretim yapıyoruz. Son bir yılda maalesef tüm inşaat kalemlerine %70- %200 arasında zam gelmiştir. Özellikle beton ve demir. Betondaki fiyat artışları tamamen kartel oluşumundan; gözü dönmüş insanların kar hırsından kaynaklanmaktadır. Bu noktada rekabet kurumunu göreve davet ediyoruz. Tekrar başa dönersem; inşaat ve dolayısıyla konut toplumumuzda sosyal bir yerde durmaktadır. Kız isterken damada ev sorulur, yurtdışı vizesi için tapu istenir, bankadan kredi alırken tapu bilgilerine bakılır. Böyle bir ortamda bizler halkımızın beklentisine uygun konutlar üretmek istiyoruz. Günümüzde TL/ m2 inşaat maliyeti 3.500 TL ve üzerindedir. %50 kat karşılığı oranlı bir yerde bu maliyet direk 7.000 TL /m2 olurken proje, zemin iyileştirme, yapı denetim, harç, iskan vs. masraflarla bu 8.750 TL/ m2 olmakta, müteahhit kar ile 10.000 TL/m2’nin altında ev üretilemez hale gelmektedir. Yani, bu maliyetlerle 3+1 100m2 bir evin fiyatı 1.000.000 TL seviyesine gelmiştir. Bu fiyat grubundan  da ne ev üretilir, ne satılır, kiralar da yükselir, dengeler de iyice bozulur. Bu noktada bakan ve başkanlarımızı istikrarın sağlanması konusunda duyarlılığa davet ediyoruz. Merkezi yönetimden beklentimiz öncelikle istikrardır. Buradaki kriter konut kredisi faizlerinde inişli-çıkışlı değil, istikrarlı bir süreç ve hammadde fiyatlarındaki olağanüstü artışların önüne geçen istikrar önlemleridir. Yine merkezi ve yerel yönetimden ortak beklentimiz imar alanlarının genişleterek, ucuz arsa üretimi sağlanmasıdır.İlimize ilişkin değerlendirme yaptığımızda ise en önemlisi gelişim faktörünün Çanakkale 1915 boğaz köprüsü olduğunu görüyoruz. Bu noktada köprünün yapımında bizce en önemli faktör olan Ak Parti Grup Başkanvekili Sn. Bülent Turan beye özellikle teşekkür etmek isteriz. Yapılan köprü ve otoyollar kentimizi ülkemizin en çağdaş ve yaşanabilir şehri haline getirecektir. Yalnız, bizler de kent dinamikleri olarak; bu gelecek yeni göçe, kentimizi tercih edecek yeni dostlarımıza hazırlıklı olmalıyız. Burada yeni imar alanlarının açılması, 100.000 TL ‘lik planın günümüz koşullarına göre yenilenmesi veya kaldırılması; Assos’ta talan haline gelen eko-turizm ucubesinin önlenmesi, yabancıya satış yasağının kaldırılması, belediyelerin değişik isimlerle talep ettikleri astronomik bedellerin azaltılması ve hizmet kalitelerinin arttırılması önemli kriterlerdir.’’ şeklinde ifade ederken.
 
Eski Başkan Hakan Vural’ın ardından konuşan Yeni Başkan Salih Yıldız; ‘’ Çanakkale Müteahhitler Birliği 2007 yılından buyana çalışmalarını ve hizmetlerini sürdürüyor. Çanakkale Müteahhitler Birliği etik değerler doğrultusunda sık eleyip dokuduğumuz meslektaşlarımızdan oluşan bir birlik. Müteahhitler birliği Çanakkale’ de daha iyi bir şeyler yapabilmek, inşaatın ahlaklısını ve Çanakkale’ ye yakışanını ve tüketiciye en iyi hizmeti verebilmek için kurulan bir birlik. Bir çok değerli arkadaşımız Çanakkale Müteahhitler birliğinde görev aldı. Çanakkale’nin tanınmış müteahhitlerinden Hayrettin Çetinkaya’da bu birliğin kurucu başkanı oldu. Ardından Erdal Akarsu ve Hakan Vural Çanakkale Müteahhitler Birliğinin başkanlık görevini yaptılar. Çanakkale Müteahhitler Birliğinin 7. Olağan kurulunda arkadaşlar bu görevi benim almamı istediler. Daha önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de de Çanakkale Müteahhitler birliği, işinin erbabı arkadaşlarımız ile Çanakkale sevdası için elimizden geleni yapacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu çerçevede yapacağımız çalışmalar sadece müteahhitlerin kazancı doğrultusunda değil Çanakkale’ ye yakışır ve Çanakkale’ de oturan insanlarımıza iyi bir yaşam kalitesi sunabilmenin yollarını arayacağız. İnşaat sektörü sosyolojik bir durum olduğunu her fırsatta dile getirmeye çalışıyoruz. Sektörümüz en eğitimsiz elemanları çalıştıran bir sektör. Dolayısı ile sosyolojik bir yükümlülükte taşıyoruz. Bu doğrultuda ve bu bilinçte bizler iyi şeyler yaparsak ve ekonomiyi iyi değerlendirirsek, halkımızı da iyi aydınlatabilirsek başarılı işler yapmış olacağız. Alabildiğine zor bir dönemden geçiyoruz. Bu süreçte en çok etkilenen sektörde inşaat sektörü oldu. Ankara’ da son yapılan İnşaat Müteahhitleri konfederasyonu toplantısında alınan kararda müteahhitlerin bir greve gitme kararı var. Bunun nedeni de çimento ve demir fiyatlarının çok yükselmesi.  İnşaat maliyetlerinin çok artığı ver bu artışların %100’leri hatta %200’leri bulduğu bir dönemden geçiyoruz. Tabi bu maliyet artışları da inşaatların birim metrekare fiyatlarına yansıyor.  Tabi Çanakkale’ de arsa fiyatlarının çok ciddi artması ve tabi ki az öncede ifade ettiğim gibi inşaat girdi maliyetlerinin artması nedeni iler Çanakkale’de de inşaat fiyatları da Türkiye genelinde olduğu gibi çok arttı. İlerleyen dönemde de şehrimizin dinamikleri olan valimiz ile belediyemiz ile il özel idaresi ile görüşmeler yapıp en uygun şekilde imar alanlarının yeniden bir gözden geçirilmesini talep edeceğiz. Son günlerde biliyorsunuz Karadeniz bölgelerinde sel felaketleri yaşadık. Bu felaketlerde yanlış yerlere inşaat yapıldığı görüldü. Bunun sonucunda da bizleri derinden üzen sonuçlar ortaya çıktı. Ancak sadece bir müteahhittin sorumlu tutulmasının da doğru bir durum olmadığını düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde Çanakkale Müteahhitler birliği olarak tüm bu unsurlara dikkat ederek Çanakkale de en iyisini yapmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.’’ dedi.
 
İbrahim Akın Kazancı