Vaka sayıları her geçen gün artarken, aşılamaya rağmen vakaların artması ve kış aylarında yeni bir varyant etkisi ile ne gibi sonuçlar olacağı merak ediliyor. Merak edilen bu konuların tamamına değinen Bilim Kurulu üyesi ve İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Alper Şener Kışı covid 19’suz atlatma rehberi yayınlayarak, ‘’Olabildiğince az kişi ile kapalı alanda temasta bulunun, maskeli bile olsa’’ dedi.
Pandemi sürecinde artan vaka sayılarına ilişkin sosyal medya üzerinden paylaşımyapan Bilim Kurulu üyesi ve İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Alper Şener ‘’Kışı covid 19’suz atlatma rehberi’’ diyerek oluşan maddelerin yer aldığı bir paylaşım yaptı.
Prof. Dr. Alper Şener, ‘’Kışı covid 19’suz atlatma rehberi, Aşılarınızı olun ya da tamamlayın, Olabildiğince az kişi ile kapalı alanda temasta bulunun maskeli bile olsa! İş yerinizi (kapalı)aralıklı havalandırın, Toplu taşıma, asansörde mutlaka N 95 veya çift kat Cerrahi maske takın, Açık alanda yürüyüş yapın, bisiklete binin, egzersiz açık alanda maskesiz. Bolca C vitamin içeren besin tüketin, mandalina, portakal gibi, Covid 19 semptomlarınız olur ise ilk fırsatta hekime başvurun, etken tanı ve tedavi çok önemli. Akademik ünvanı ne olur ise olsun, bu söylediklerimin aksini iddia edenlere kulaklarınızı tıkayın, salgının başından beri binlerce hasta takip etmiş bir hekim olarak söylüyorum, son dönemece çok süratli girmemek için’’ dedi.
“Aşılı yoğun bakım yatışı yok”
Ayrıca aşı konuda etkiler konusunda da değerlendirme yapan Şener; ‘’ Aşı, 12-18 yaş arasında da oldukça etkili, yüzde 93 hastaneye yatışı önlüyor. Bu yaş grubunda hastaneye yatanların yüzde 97’si aşısız, Aşılı yoğun bakım yatışı yok’’ dedi.
Şener, yeni çıkan varyant hakkında ise , “Bu ve benzeri varyantlar her geçen gün çıkıyor ve artıyor. Bu varyantın çok önemsenmesi gereken bir varyant olup olmadığı konusunda yorum yapmak için henüz erken. Bu ve benzeri varyantlar tespit edildiği andan itibaren izlem altına alınıyor. İzlem altına almaktan kast ettiğimiz şey, kaç kişide tespit edildi, kaç kişide ağır hastalığa sebep oldu ve kaç kişide aşılanmaya rağmen enfeksiyon tablosunun yaygınlaşmasına sebep oldu gibi kriterlere bakmak gerekiyor. Bu kriterler halihazırda oluşmuş değil. Şu anda konsantre olmamız gereken şey maske, mesafe ve el hijyeninin devam etmesi ve aşılanmanın hızlıca tamamlanması ve bitirilmesi. Unutulmaması gereken bir şey var ki; bu varyantlar çıksa dahi birinci önlemimiz maske, mesafe, el hijyeni. Varyantların çeşitliliğinden etkilenmeyen tek korunma metodu maske ve mesafe, Çok fazla alt grubu var. Zaten ülkemizde delta ve delta plus varyantı şu an sahada dominant, baskın. Filogenetik analizlerde yani mikrobiyolojik ileri analizlerde ortaya çıkan varyantların klinik anlamı olup olmaması önemli. Mikrobiyolojik çalışma anlamında yöntemsel olarak bir anlamı olabilir. Bilimsel camiada ses getirecek bir anlamı olabilir ama klinik yansımasının olup olmadığını görmek lazım. Klinik yansıması olup olmadığına dair elimizde yeterli veri yok. halihazırda korkmamız gereken ana varyant delta ve delta plus” dedi.
İbrahim Akın Kazancı