Geçtiğimiz gün Halk TV'de yayınlanan Gündem Özel programına güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş için çalışan 6 muhalefet partisi konuk oldu. Partiler, mevcut siyasi gündemi değerlendirirken, gelecek hedeflerine dair açıklamalarda bulundu. Programa katılan, CHP Adalet ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, ‘’Cumhur ittifakı dışında tüm siyasi partiler, güçlendirilmiş parlamenter sistem diyor. İYİ Parti güçlendirilmiş ve iyileştirilmiş parlamenter sistem diyor. Hepimiz aynı şeyi söylüyoruz. Bu çok değerli’’ dedi.
Cumhur İttifakı dışında yer alan 6 siyasi partinin anayasa çalışmaları yapan kurmayları, güçlendirilmiş parlementer sistem hakkında, 7 toplantılarının ardından, Halk TV'de yayınlanan Gündem Özel programına konuk olarak değerlendirmeler yaptı. 6 siyasi partiyi temsilen, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek ’in, İyi Parti’den Bahadır Erdem, Saadet Partisinden Bülent Kaya, Demokrat Partiden Bülent Şahinalp, Deva Partisinden Mustafa Yeneroğlu, Gelecek Partisinden Ayhan Sefer Üstün’ün katıldığı programda parlamenter sistem ele alındı.
‘’Maalesef Cumhuriyetimizi 1.yüzyılda demokrasi ile taçlandıramadık’’
Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ‘’Her kesim ile helalleşeceğiz’’ sözlerini değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, ‘’Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun inandığı bir şey var. Başkalarının acılarını anlayamadan, toplumsal barışı tesis edemezsiniz. Birbirimizi anlamamız lazım ve en önemlisi, ülkemizin Türkiye’nin yeni bir siyaset kültürüne ihtiyacı var. Yeni bir siyasi kültür 6 parti çalışmamızın anlamı bu, Çalışma arkadaşlarıma da çok çok teşekkür ediyorum. Çünkü anlaşmadığımız uzlaşamadığımız hiçbir temel ilke yok. Farklılıklarımız ile bir aradayız, ama merkezimizde demokrasi var. Hukukun üstünlüğü var, yeni bir siyaset kültürü, siyaset yapma kültürünü değiştirmemiz gerekir, bizi ayrıştıran bir anlayış var, bir iktidar var ve bu kutuplaşma ile tartışma ile birlikte politika üretmenin önü kesilmeye çalışıyor. Aslında işte biz bunu da kırıyoruz. Genel Başkanımız hep söylüyor 83 milyon barış içerisinde huzur içerisinde kardeşçe yaşamalıyız. Aslında bugün verdiği mesajda bu çok kuvvetli bir mesaj, çok önemli bir mesaj Türkiye'nin geleceği açısından bugüne kadar hep şöyle siyaset yapıldı. Geçmişi deşerek, hep geçmişten bahsederek yaraları derinleştirerek, biz ne yapmalıyız geçmişteki hataları da göz önünde bulundurarak ama geleceği de inşa etmek için siyaset yapmalıyız. Kim Kimin neden hâlleşmeli sorusuna; ‘’Çünkü Cumhuriyetimizin 1. yüzyılını tamamlıyoruz. Ve maalesef cumhuriyetimizin 1.yy’da demokrasi ile taçlandıramadık. Birçok sorunlar yaşandı, birçok acılar yaşandı. Toplumun herkesi mi yaşadı ve tekrar ediyorum başkalarının acılarını yaşamadan görmeden, toplumsal barışı tesis edemezsiniz. Referandum sürecinden bugüne, çok ciddi bir demokrasi mücadelesi veriliyor. Bakın o eski klasik anlamda sağ sol mücadelesinden bahsetmiyorum. Demokrasi mücadelesi çünkü Türkiye, demokrasisini kaybetti, onun için bir arada olmamız çok önemli farklılıklarımız ile bir arada olmalıyız. Bu bir zenginliktir. Bir toplumda herkes aynı şeyi düşünür aynı görüşte olursa, orada bir zenginlik olur mu? Demokrasinin özgesi insan, Türk, Kürt dememiş Alevi Sünni dememiş, Müslüman Hristiyan, Zengin, yoksul dememiş, insan demiş, demokrasinin öznesi insan, birey özgür birey, biz bireyin önündeki engelleri kaldırmak için çalışıyoruz. Biz her bireyin özgürlüklerin hak ve özgürlük altına alınması için çalışıyoruz ve toplumsal barışımızı tesis etmek zorundayız. Bu kutuplaşma girdabından, çıkartmak zorundayız. Bu barış mesajı helalleşmede çok önemledir ‘’ dedi.
‘’Hukukun üstünlüğünü temel alacağız’’
Siyasetin tanımını yapan Muharrem Erkek, ‘’Siyaset nedir anlama dinleme ve birbirimizi, anlatmadır. Şimdi aklıma geldi eski Yunan filozofu, Epiktetus, ‘’İnsanın bir ağzı var iki kulağı var ‘’der’’, daha çok dinlemeliyiz. Biz de aslında onu yapıyoruz. Birbirimiz dinliyoruz birbirimize anlatıyoruz. Merkezimize demokrasi ve hukukun üstünlüğünü koyduğumuz için temel ilkelerde uzlaşıyoruz. Ve Türkiye bunu hak etmiyor. Bugün maalesef uzun bir iktidar sürecinin sonunda iktidar şahsileştirildi. Devlet benim diyen anlayışı şikayet ettiği askeri vesayet yerine siyasi vesayeti koyuyor. Devlet benim ne demek devle ayrı şeydir. Hükümet ayrı şeydir. Siyasi partiler ayrı şeydir. Siyasi partiler, topluma hizmette rekabet ederler. Onun için iktidarda olmakta çok doğaldır muhalefette olmakta çok doğaldır. Siz muhalefeti sürekli baskı altına almaya çalışırsanız. Sürekli hukuksuzluklar ve anti demokratik uygulamalarla boğmaya çalışırsanız. İşte Toplumu da ayrıştırışınız Devletin Kurumlarını da çürütürsünüz. Bunu aşmamızı gerekiyor. Bunu aşacak gücü var Türkiye’nin Farklılıklarımız ile bir arada olacağız, Temel hak ve özgürlükleri güvence altına alacağız. Hukukun üstünlüğünü temel alacağız. Farklı görüşler düşünceler, bir toplumun zenginliğidir’’ dedi.
‘’Cumhurbaşkanı hükümet sistemi diye bir sistem literatürde yok’’
Mevcut sistemi eleştiren ve ondan dolayı, güçlendirilmiş parlamenter sistem dediklerini ifade eden CHP’li Erkek; ‘’ Şöyle bu önemli bir soru, çok soru geliyor bunla ilgili, Cumhur ittifakı dışında tüm siyasi partilerin, hükümet sistemi konusunda uzlaşmış olması çok değerli, ülkenin geleceği için, Cumhur ittifakı dışında tüm siyasi partiler, güçlendirilmiş parlamenter sistem diyor. İyi Parti Güçlendirilmiş ve İyileştirilmiş parlamenter sistem diyor. Hepimiz aynı şeyi söylüyoruz. Bu çok değerli, ne için güçlendirilmiş parlamenter sistem, Parlamenter sistem de diyebiliriz. Cumhurbaşkanı hükümet sistemi diye bir sistem literatürde yok. Başkanlık sistemi, yarı başkanlık sistemi, belki bir de meclis hükümet sistemi diyebiliriz. 12 Eylül darbe hukuku, 12 Eylül Anayasası Hukuku zayıflatılışmış, güçsüz bir parlamenter sistem yarattı. Sıkıntı orda, Parlamenter sistemde Cumhurbaşkanı temsil noktasında görev yapar. Ama 12 Eylül Anayasası, o kadar güçlü bir Cumhurbaşkanı yarattı ki olağan üstü yetkileri olan sistemin sütünde vesayet bile yaratabilen, Kenan Evrene göre hazırlanmış bir Anayasadır. Olağan üstü yetkileri var ama sorumlu değil. Ama parlamenter sistemde Cumhurbaşkanın temsil noktasındadır. Sorumluluk yetki, icra başbakandadır. Bakanlar kurulundadır. Biz eskiye dönmekten bahsetmiyoruz. Yeni güçlü, sağlıklı bir sistem öneriyoruz” şeklinde konuştu.
‘’Diyorlar ki siz maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz? ’’
Ekonomik koşulların en büyük belirleyicisinin, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olduğunu ve güvensiz bir sistemde yatırım gelmediğini ifade eden Erkek, ‘’Bugün niçin dolar 10 lira oldu? Neden paramız bu kadar değer kaybetti? Madem iktidar meselesidir, güç meselesidir. Bizim paramız sürekli tüm paralar karşısında değer kaybediyor. Neden sistem, sorun sistemde, bugün o kadar keyfi bir sistem var ki, o kadar yanlış bir sistem var ki aslında tam bir sistemsizlik var. Bu sisteme geçtiğimizde Dolar 3.6 liraydı, güven vermiyor sistem güven vermeyen sisteme yatırım gelir mi? Hukuk güvenliği de yok, diyorlar ki siz maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz. O kadar çok üzülüyorum. Maaşını dolar ile almıyor insanlar, ama her şey dolara endeksli, doğalgaz, dolara endeksli benzin mazot dolara endeksli, çiftçinin adlığı gübre ilaç dolara endeksli her şey dolara endeksli, zaten maaşını dolarla alsa neden itiraz etsinler, o kadar halkın gündeminden ve gerçeklerinden koptular ki’’ dedi.
İbrahim Akın Kazancı