Çanakkale Belediyesi’nin Youtube kanalına konuk olan Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener salgın sürecini, yeni varyant Omicron’u anlatarak, alınması gereken tedbirleri sıraladı. Aşı konusuna da değinen Şener, “Dünya üzerinde aşı geliştiren yaklaşık 10 ülke var, Türkiye bu ülkeler arasına girdi görünüyor. Etkinliğini tartışmam, ama Türkiye açısından bir aşı geliştirilmiş olması bile bence büyük başarıdır” dedi.
Kente Dair Programı’nda açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Alper Şener, “Korona virüs ile ilgili iki yıllık süre içinde çok fazla bilgi üretti, aynı zamanda da bu bilginin transferi ile ilgili farklı görüşler ortaya çıktı. Bu bilgi doğrultusunda baktığımızda Türkiye’de salgının seyri zaman içerisinde dalgalanmalarla ortaya çıktı. Farklı varyantlar meydana çıktı. Bu varyantların Avrupa’nın geneli ile Türkiye’deki seyri arasında çok farklılıklar gündeme geldi. Bu farklılıkları belirleyen şeyler aslında, biraz olgu sayılarının üzerindeki değişimler, olgu sayıları, hastaneye yatış oranları. Bunların hepsini belirleyen şey aslında kişisel korunma ve maske, mesafe, hijyen gibi kurallar ve toplumdaki bağışıklanma ve aşılanma oranı diyebiliriz. İki yıllık süreçte hem Çanakkale’de, hem ülkemizde olgu sayılarında sürekli bir dalgalanmalar oldu. Çok dipte olgu sayıları da gördük, çok yüksekte olgu sayıları da gördük. Türkiye’de nasılsa, Çanakkale’de de öyle oldu. Çanakkale özelini Türkiye’den ayrıştığı bazı noktalar var” dedi.
Varyantlarla yukarıya doğru dalgalanmaların olduğunu kaydeden Şener, “Bu dalgalanma duygu durumumuzda, ekonomik, psikolojik durumumuzda da oluyor, tüm bu dalgalanmaları içimizde yaşıyoruz, çünkü salgınla iç içeyiz. Şimdi de kapıda gelmekte olan bir varyant var. Bu da Omicron Varyantı. Varyantlardan korkmamamız lazım, çünkü daha önceki süreçte karşılaştığımız gibi değil durum, elimizde aşımız var. Artık süreci nasıl yöneteceğimizi biliyoruz. Bu anlamda sağlık da deneyim kazandı, biz de. Yine sağlık yönetimi ve belediyeler de deneyim kazandı. Başlangıçtaki kadar acemi değiliz. Acemilik süreci bitti, daha hızlı bir tepki verme sürecine girdik. Bu süreçte toplumsal algı da değişti. Salgının başında maske tiplerini konuşurken, şimdi maskenin nasıl takılacağını konuşur olduk. El dezenfektanının tipini tartışır olduk, iki yıllık süreçte hem sağlık çalışanları, hem Türk halkı, hem medya aracılığıyla herkeste bir sağlık okuryazarlığı gelişti. İster istemez de bilginin doğrusunun nerden öğrenebileceğimizi sorgulamaya başladık, çünkü başlangıçta bilgi akışı ile ilgili trafik aksaklıkları oldu, çelişkiler vardı vatandaşta.
Aşı konusunun önemine değinen Şener, “Aşının dozu da tipleri de salgının başından beri değişti. Türkiye tercihini inaktif aşılardan yana kullandı. Veriler olgunlaştıkça Türkiye MHRNA aşılarına gelmeye, insiyatife bağlı kaldı. Öncelik yelpazesi belirlenmedi. Turkovac uygulanmaya başlandı, aşı süreci Türkiye’de hızlı gelişti, hem de teknik olarak baktığımızda istenilene yakın bir sonuca ulaştık. Aşı geliştiren Dünya üzerinde yaklaşık 10 ülke var, Türkiye bu ülkeler arasına girdi görünüyor. Etkinliğini tartışmam, ama Türkiye açısından bir aşı geliştirilmiş olması bile bence büyük başarıdır” diye konuştu.
Mine Tarım