Vaka sayısının 50 bini aştığı ülkemizde tedirginlik sürerken, yaşanan süreçle ilgili konuşan Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, yaşanan bu varyantın Koronavirüs sürecinin son varyantı olabileceğini söyledi.
Omicron varyantının özellikle 3. doz aşısı olmayanlara fazla bulaştığını belirten Alper Şener, “Omicron varyantı çok hızlı bulaşıyor. O kadar hızlı bulaşıyor ki aynı anda herkesin aşılanmış etkisi oluşturuyor. Bu kadar hızlı bulaşan ve bu kadar aynı anda milyonlarca kişiyi aşılama etkisi oluşturacak olan bu varyant belki de son varyantı ya da olası son varyant, ya da başa bela olacak ciddi Pandemi tablosuna sebep olacak son varyant olma potansiyeli var” dedi.
2020 yılında yaşanan pandemi ile beraber sürekli şekil değiştiren ve farklı varyantlarla pandemi sürecinin uzatan Koronavirüste bu kez Omicron dalgası yaşanıyor. Ülkemizde de görülmeye başlayan yeni varyantın hızla bulaşması dolayısı ile vakalar her geçen gün artıyor. Artan vakalar kapanmayı tekrar akıllara getirirken süreçle ilgili İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, bilgiler verdi. Bilgilendirmesinde temel kural hatırlatması yapan, sosyal mesafe, hijyen ve maske vurgusu yapan Prof. Dr. Şener şunları söyledi: “Yeni yılda ulaşacağımız rakamların tahmin edilmesi çok zor ama bize yakın nüfus dinamiği olan ülkelere baktığımız zaman onlar şu anda 80 bin ile 100 bandında devam ediyor. Bizim de bu bantlara ulaşmamız olası. Ama ne zaman ulaşacağımızı söylenecek olursa, bununla ilgili yapılacak matematik tahminler Ocak ayının sonu veya Şubat ayının başı olarak gösteriyor. Buna erken de ulaşabiliriz daha da geç de ulaşabiliriz. Bu sayıyı aşağıda tutmanın tek yolu ise baştan beri uyguladığımız ve hep tekrarladığımız sıkı sıkıya artık baskın uygulamak” dedi.
“Tıkanma değil hızlı sirkülasyon yaşayacağız”
Omicron varyantına bağlı olarak her geçen gün artan vakaları değerlendiren İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, “Şu anda ayakta gelen hasta sayısında bir artış var. Ama Türkiye’ye has bir özellik diyebiliriz, ya da Omicron ilk girdiği ülkelerdeki geneline baktığımızda Delta ve Delta Plus varyantı ile birlikte el ele verip dolaştığı için hastanedeki yatış ve yoğun bakım yatak oranlarında ciddi bir sıçrama olmayacaktır. Delta ve Delta Plus varyantında olduğu gibi yani esas hastaneye ve yoğun bakıma yatışı daha çok o provoke ettiği için, daha çok o sebep olduğu için stabil seviyede geçecek. Ama bu senaryo her zaman böyle ilerleyemiyor. Bir örnek ver önümüzde Amerika Birleşik Devletleri var. ABD’de şu anda duyurdukları kadarı ile yoğun bakımlarda 20 bin hasta var. Bu salgın boyunca yaşanan en yüksek hasta yatışı yoğun bakım anlamında. Türkiye’de ne gibi rakamlara ulaşılır? Bunu tahmin etmek zor. Ama şu anda Omicron varyantın yarı yarıya olarak İstanbul temelli olduğuna göre, illere ve bölgelere göre bu yatış oranları, yatak doluluk oranları ve yoğun bakım doluluk oranları değişecektir diye düşünüyorum. İstanbul tek kalmayacaktır. Önümüzdeki günlerde diğer illerde de hem hasta başvuru oranlarında hem de yatış doluluk oranlarında tıkanma değil de hızlı sirkülasyon yaşayacağız. Çünkü Omicron baskın hale gelmeye başlayan ülkelerde şunu görüyoruz, yoğun bakıma yatış ve yatan hasta grup oranlarında daha önceki Delta ve Delta Plus kadar hızlı sıçramalar olmayacak. Hatta bazı ülkelerde yoğun bakım yatışlarında düşük olduğu bile görüldü. Ümit ediyorum bizde de o senaryolar işler. Çünkü ülkeler arasında farklılıklar var. Afrika’da farklı seyretti, İngiltere’de farklı seyretti, İngiltere, Fransa ve Almanya’da farklı seyretti. Dolayısı ile her ülkenin dinamiği kendine göre değişiyor. Türkiye için t,ahminde bulunmak gerekirse, benim kişisel tahminim bu, bence ayakta hasta sayısında ciddi bir artış oranı olacak. PCR pozitiflik anlamında da yansıyacak , yoğun bakım ve yatan hasta sirkülasyonunda ise ciddi bir tıkanma ya da ek bir olağanüstü durum gerektirecek, olağan üstü hal durumu gerekmeyecek gibi görünüyor. Çünkü bizde şu anda Delta ve Delta Plus azalırken Omicron ayakta ve evde takip oranında bir hasta artışı var” dedi.
“Omicron’un aşıdan kaçma riski var”
Omicron varyantının özellikle 3. Doz aşısı olmayanlara fazla bulaştığını belirten İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, “Omicron ile ilgili bu zamana kadar 7 farklı çalışma yapıldı. Akciğeri daha hafif tutmasının nedeni ile ilgili genetik model ve Laboratuvarlarda çalışmalarında gösterildi ki akciğerde füzyona sebep olmuyor. Yani daha önce Delta ve Delta Plus’ta gördüğümüz akciğerdeki hücreleri birbirine yapıştırma kapasitesi Omicron’da yok. Bir taraftan bu bizim için iyi bir haber olurken bir taraftan da yüzey proteinlerinde ciddi değişimler nedeni ile aşıdan kaçma potansiyeli ve riski var. Ama bu sadece iki doz aşı olan bireylerde antikorla Omicron varyantı Laboratuvarda bir araya getirildiği zaman ki saha verileri de bunu gösteriyor, özellikle İngiltere verisi aşıdan kaçma potansiyeli ki bu iki doz aşılılar için söz konusu, üç doz aşılılar için baktığımızda ise antikor daha yüksek olduğu için aşıdan kaçma potansiyeli daha düşük” Dedi.
Omicron Son Varyant Olabilir
Koronavirüsün sürekli şekil değiştirdiğini de hatırlatan Prof. Dr. Alper Şener, Omicron varyantının salgının son varyantı olabileceğini belirterek “3 doz aşılıların hastaneye yatış ile morg arasında %88 oranında engelliyor. Dolayısı ile aşıdan kaçma ve Akciğere tutulma anlamında baktığımızda, bir iyi bir kötü haberi beraberinde getiriyor. Diğer iyi haber ise Özellikle Omicron Varyantının genetik yüzey protein değişimleri ile mevsimsel Koronavirüs ile bir birliktelik, bir denklik yakalandı. Aşıdan kaçması tabi kötü bir şey, ama bir taraftan da mevsimsel koronaya yaklaşması iyi bir şey. Neden iyi bir şey? Virüsün aslında bir nevi evrim süreci içerisinde, ya da değişim süreci içerisinde belki de son varyantı ya da olası son varyant, ya da başa bela olacak ciddi pandemi tablosuna sebep olacak son varyant olma potansiyeli var. Benim kişisel görüşüm, Omicron varyantı çok hızlı bulaşıyor. O kadar hızlı bulaşıyor ki aynı anada herkesin aşılanmış etkisi oluşturuyor. Bu kadar hızlı bulaşan ve bu kadar aynı anda milyonlarca kişiyi aşılama etkisi oluşturacak olan bu varyant, olasılıkla 2022 yılı içerisinde endemik hale gelmesi için bir işaret gibi gözüküyor. Aynı anda siz milyonlarca kişiyi aşılayamadığınız için virüs, ortaya çıkan değişimlerle birlikte ve oluşturduğu değişimlerle pandemiyi uzatıyor. Bizim de şu anda karşı karşıya kaldığımız Omicron virüsü, ülkelerde 2-3 haftada pik düzeye ulaşıp bir anda düşmeye başlıyor vaka sayıları. Bu sürecin bu kadar hızlı bir darbe yaratması bir nevi bir avantaj. çünkü herkes aynı anda enfekte olup, aynı anda bağışıklığına kavuşacağı için dolayısı ile pandemi gündemden düşebilir”dedi.
“Aşıdaki temel hedef ağır hasta sayısı ve ölümleri azaltmak”
Prof. Dr. Alper Şener, “Dürüst olmak gerekirse aşıya yüklediğimiz misyon biraz abartılı. Neyi kast ediyorum ben? Bir kere yaptığımız aşıların hepsinde hemen hemen hepsinde ölüm önleme potansiyeli var. Hangi tip aşı olursa olsun. Şu anda Türkiye’de uygulanan aşıları kast ediyorum. %78’le başlıyor %99 oranında ölümü önleyen bir aşı yelpazesinden bahsediyoruz. Ağır Enfeksiyon geçirme potansiyelini ise %75’ten başlayıp bu da %99 bandına kadar ilerliyor. Dolayısı ile aşıdaki temel hedefimiz, ağır hastalık geçirmeyi önleme ve ölümü engelleme. Bu açıdan baktığımız zaman aşılar bu misyonunu dört dörtlük tamamlıyor. Aşıdan herhangi üstün bir meziyet bekleyemezsiniz. Eğer çift doz aşınızı olduktan sonra üç ay geçtiyse mutlaka aşınızı olun. Özellikle Omicron varyantında ölümden korunmak için 6 aya geçtiyse mutlaka üçüncü doz aşınızı olun” dedi.
Şenay Azman